Benim adım Zehra, 30 yaşındayım. İki çocuğum var. Biri 2 buçuk yaşında, diğeri 4 buçuk. Büyüğü sıbyan mektebine gönderiyorum. Normalde kreşe göndermeyi düşünüyordum ama hem çok uzaktı hem de çok pahalıydı. 600 lira yarım gün kreş, 600 lira servis parası... Benim 1200 lira verebilecek koşulum yok. Kendim götürüp getireyim desem, kışı var soğuğu var, iki çocukla onca yolu yürüterek nasıl götüreyim. Şu an sıbyan mektebine 450 lira ödüyoruz aylık. Sabah 10’da bırakıyoruz, akşama doğru 4’te alıyoruz.
Mahallede belediyenin açtığı bir tane gündüz bakımevi var, çalışan annelerin çocuklarını alıyorlarmış. Her mahallede ikişer tane kreş olması lazım ki iyi kötü yetebilsin. Sıbyan mekteplerini çok araştırdım. Çok fazla kötü duyum aldım. Özellikle Ensar Vakfındaki çocuk istismarından sonra pek güven vermiyordu. Ben dini bütün bir insanım, elbette çocuklarımın din ve ahlak eğitimi almasını istiyorum. Ama her yere güvenip bırakamıyoruz. Sıbyan mekteplerine 3 ve 6 yaş arasındaki çocukları alıyorlar. Çalışan anneler de sıbyan mekteplerine bırakıyorlar. Üç yaşında aldıkları çocuklara sabah kahvaltı yaptırıyorlar, uyutuyorlar, oyun oynatıyorlar. Dört yaşından sonra el becerilerini geliştirmek için çizim yaptırıyorlar. Sayıları öğretiyorlar. Normal anaokulu kreş gibi aslında. Dini içerikli çizgi filmler izletiyorlar. Ben de izletiyorum. Kur'an-ı Kerim öğretiyorlar. Normal alfabe gibi Arap alfabesini öğretiyorlar. Tuvalete giderken çıkarken “Seni kimse görmesin. Kimsenin senin oranı buranı ellemesine izin vermemelisin” diyorlar. Kızım geçenlerde “Gel anne üstümü giydir. Babam görmesin ayıptır” dedi.
6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesi haberlere yansıdı. Çok endişelendim ve göndermek istemedim. İnsanların bazıları kendilerini dindar gösteriyor. Dinle alakalı olmayan kimseler onlar. Bunun ayrımını yapmak kolay değil. Çocuğumuzu gözlemleyerek onun ayrımı yapabiliriz ancak. Çocuklar az çok anlatıyorlar sıbyan mekteplerinde yaptıklarını.
Şahsen ben mecbur kaldım. Mahallelerimizde devlet kreşleri olsa ben neden sıbyan mektebine göndereyim. Biz bu hale getiren devletimizdir. Biz mecbur kalıyoruz. Tedirgin oluyoruz.
Ben çalışmayı düşünüyorum, belediyenin gündüz bakımevi iki çocuğumu alırsa oraya vereceğim. Almazsa mecburen sıbyan mektebine vereceğim. Ben çalışamazsam geçinemeyiz.
Komşumun eşi cemaate gidiyor. Komşum ve eşi seçimlerde oy kullanmadıklarını, günah olduğunu söylüyorlar. Komşumun eşi kadınlarla kolay kolay yüz yüze bakıp konuşamıyor. Ben oy kullanılmamasına karşıyım. Öyle kendi kendilerine gitmeyecekler. Bizim ülkenin nasıl yönetileceğine elbette bizim karar vermemiz gerekiyor. Bütün ahlaksızlığı yapacağım bunu dinle örteceğim... Bunu insanlara öğrettiler. Ben pantolon giyiyorum diye çok hor görüldüm akrabalarım tarafından. Din örtünme ile ölçülemez. Arkadaşımın nasıl giyeceğini eşi karar veriyor. Genelde siyah bir ferace giymeden dışarı çıkamaz. Eşi cemaate gittiğinden beri makyaj yapmasını karşı çıkıyor. Bizleri günaha sokan dini bize yanlış anlatanlar. Dini çarpıtıyorlar. Herkesin günahı da sevabı da kendi boynuna.
Görsel: Canva
İlgili haberler
Sıbyan mektebinin ‘korkunç’ dünyası!
Denetimden muaf sıbyan mektepleri çocukların hayatını kabusa çeviriyor. Çocuklar, ailelerine günahka...
Sıbyan mektepleri gerçeği: Çocuklarda travma, aile...
Çocuklarının ömür boyu taşıyacakları travmalar yaşadığının farkında oldukları halde sıbyan mektebine...
Üniversitelerde tarikat-cemaat gerçeği: YTÜ Örneği
Çünkü bugün açısından gençliğin ihtiyaçları, gelecek planları, hedefleri, hayal ettiği yaşam AKP ikt...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.