Arabulucu aza ikna, daha doğrusu mecbur ediyor
‘Başıma gelenden öğrendim ki arabulucular emekçi insanların haklarını almalarını sağlamak yerine az bir paraya ikna ediyorlar.’

Merhabalar,

İş Kur’un ayarladığı işimden çıkarıldım. Altı ay çalışma sistemi var daha sonra işten çıkartıyorlar, bu duruma çok tepkiliyim.

İş arıyordum ve internetten bir ilan görüp aradım. Tek istediğim haftada bir gün izinli olmaktı; bir gün izin olduğunu söylediler, görüşmeye çağırdılar.

Dışkapı’da Rus Pazarı içindeki CarrefourSa Unlu Mamüllerde reyon görevlisi elemanına ihtiyaçları varmış. Müdürle konuştum, şartları uygun değildi ama ev kredimden dolayı acilen çalışmam gerekiyordu. Emin olmak için iki defa sordum, haftada bir gün izin olduğunu ve bunun da hafta sonu olduğunu söyledi. “İki veya üç gün Dışkapı’da çalışma şartımız var, sonra evine yakın adresteki unlu mamüllerde sabah 7 akşam 5 çalışacaksın” dediler. Dışkapı’da bir buçuk gün çalıştıktan sonra, eve yakın olan Gima Unlu Mamüllere geçtim. Sabah işe gittim, reyonda eleman olmadığı için saat 10’a kadar çalışacağımı söylediler, “Tamam” dedim.

Çalıştığım yer aslında iki vardiyaydı. Sabah 7’den akşam 5’e ve akşam 5’ten gece 10’a. İlkin bu şekilde çalıştım, mecburen bir gün izin aldım. Sonra hafta sonunda çalışmamı istediler, “Başta konuştuğumuz şartlar neyse öyle çalışayım” dedim. Kabul etmiyorsam evrak göndereceklerini ve imzalayıp işten çıkmamı istediler. İş müfettişi gelip çalışma koşullarını denetlemeden, işyeri soruşturmadan geçmeden imza atmayacağımı söyledim. İş sözleşmesi yapmadıkları için işçi sözleşmesinin geçerli olduğunu söyledim. Bir kaç kez elemanları yollayıp imza attırmak istediler. Asla atmayacağımı, işten çıkmamı istiyorlarsa çıkışımı kendilerinin vermeleri gerektiğini tekrarladım. Bunun mobbing olduğunu söyledim. Aslı astarı olmayan bir tutanak tuttular, uygunsuz bir eleman olduğuma dair şeyler yazmışlardı. “Kafanıza göre tutanak tutamazsınız, ispatlayın” dedim.

Tutanağı tuttukları gün çıkışımı verdiler. Gerekirse mahkemeye vereceğimi, emeğimin karşılığını bırakmayacağımı, eğer üzerime gelirlerse Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğindeki arkadaşlarım ile buraya gelip protesto yapabileceğimi söyledim. Bu yapacaklarımın belki bana bir faydası olmayacak, olan oldu ama benden sonra orada işe girebileceklere bir faydam olur diye düşündüm.

Sosyal Güvenlik Kurumundan işten çıkış kağıdımı aldım, adliyeye gidip arabulucu formu doldurdum, çalıştığım işyerine ve bana bir davetiye gönderdiler. Oraya gittiğimde daha önce hiç görmediğim ve tanışmadığım patron geldi. Yaşadığım sıkıntıları, olan olayları anlattım, hiçbir bilgisi olmadığını söyledi. Bu bana inandırıcı gelmedi. 13 gün çalışmıştım bin 450 TL alacağım vardı. Oradaki Mahmut Bey pazarlık yapmaya başladı, mahkemeye versem bir buçuk iki yıl süreceğini, 1000 TL’yi kabul edersem iyi olacağını anlattı. Çok şaşırmıştım, amacı emekçi insanın hakkını vermek değildi. Teklifi kabul ettim ama arabulucuya ödenecek yüzde 3’lük miktarın patron tarafından ödenmesini istedim, kabul ettiler.

Bu başıma gelenden öğrendim ki arabulucular emekçi insanların haklarını almalarını sağlamak yerine, az bir paraya ikna ediyorlar. Daha doğrusu mecbur ediyorlar.

Bir de iş formlarında da yaş sınırlamaları var. 40 yaş üzeri kimseyi işe almak istemiyorlar. Şimdi ben emekli olmama az gün kalmışsa çalışamayacak mıyım yani? 40 yaşındayım diye işsiz mi kalacağım? Yaşama şansımız olmayacak mı?


İlgili haberler
Arabuluculuk uygulamasına karşı da mücadelemiz sür...

Müftülere resmi nikah yetkisinden sonra, boşanma davalarında uygulanacak ara bulucuk sistemine karşı...

Patronların kriz fırsatçılığına karşı kadın işçile...

Patronlar krizi gerekçe göstererek fırsatçılık yapıyor. Yine en fazla kadın işçilerin hakkı gasbedil...

‘Kriz var’ denildi işten atıldı, sonrasını soran y...

Kriz bahanesiyle Örma Tekstilde işten atılan onlarca kadından biri N.D. Krizin kendilerine mal edilm...