1917 Şubat’ında bir kırılma noktası: ‘Ekmek ve barış’
Çarlık’ın ve Rus burjuvazisinin barbarlığı altında ezilen işçi kadınların ekmek ve barış için örgütlenmesi, eşit ve sömürüsüz bir dünya için mücadelenin fitilini ateşledi.

Kadınların yükselen enerji dolu seslerinde, çağrısı duyuluyordu, “Haydi yoldaşlar! Ekmek için, barış için!”.

Dünyanın en vahşi emperyalist paylaşım savaşı, Rusya’nın Petrograd kentine de 1917 yılının şubat ayında ağır yaşam koşullarını getirmişti. Çarlık rejimi, halkın açlığı ve ölümü karşılığında savaşı seçmekte tereddüt etmemişti. Buna karşılık fabrikalardan ve sokaklardan yükselen; çocuklarını yaşatamaz hale gelen kadınların çoğunlukta olduğu kitlelerin, ekmek ve barış talebi iyiden iyiye güçlenmekteydi. Bu yoklukta ve dondurucu soğuklarda bitmek bilmeyen ekmek ve gaz yağı kuyrukları öfkeyi büyütmekteydi. Cepheye giden oğulların, eşlerin ölümünün, kalanların da yokluğa terk edilmesinin tek nedeni Çarlık rejiminin ve Rus burjuvazisinin bekasıydı. Çarlık’ın, savaşın bütün yükünü sırtlanan halkın ekmek ve barış taleplerine ise kulakları tıkalıydı.

KADINLAR EKMEK VE BARIŞ İÇİN EN ÖNDE

İşçilerin yoğunlukta olduğu Petrograd kentinde sular uzun süredir durulmuyordu. Toplantılar, protestolar, grevler uzun süredir devam ediyordu. Devrimci hareketin güçlenmesiyle kadınların mücadeledeki yeri de güçleniyor ve genişliyordu. Erkeklerin silahaltına alınmasıyla savaş, kadınları hızlı bir şekilde fabrikalara, hastanelere çekerken iş yükü artan kadınlar hem evi geçindirmek hem toprağı işlemek hem de kentlerde iş gücüne katılmak zorundaydılar. 1914’te metal iş kolunda çalışanların yüzde 3,2 olan kadınlar 1917’de yüzde 20’yi geçmişti. Savaş büyüdükçe kadınlar da hızla mücadelenin içine çekilmişti. Yüzyıllardır Çarlık rejimi altında yok sayılan, hiçbir hakka sahip olmayan, savaşın yükünü sırtlanan bu kadınlar artık, “Yeter!” diyordu.

KADINLARIN ÖFKESİ ARTIYOR

Eylemlerin ateşini körükleyen son olayda ise tarih, 23 Şubat 1917’yi (Gregoryan takvimde 8 Mart) göstermekteydi. Moskova Komitesinin, Uluslararası Kadınlar Günü’nde “İşçi sınıfının tüm kitlesi ayaklandığında, Çarlık hükümetini yıktığında ve halk iktidarını kendi eline aldığında, işte o zaman barış gelecektir- hem de ülkenin ihtiyaç duyduğu yeni, zincirsiz, vergisiz bir barış” çağrısına başta tekstil işçisi kadınlar olmak üzere işçilerin cevabı; açlığa, savaşa ve Çarlık’a karşı greve çıkmak ve sokakları doldurmak oldu.

90 bin işçi iş bırakırken gün boyunca Petrograd’ın yoksul sokakları, göstericilerin elindeydi ve kalabalıkta kadınlar çoğunluktaydı. İşçi kadınlar, diğer işçileri de kendilerine katılmaya çağırmışlardı. Ekmek ve gaz yağı kuyruklarında bekleyen kadınlar da sokaklardaydı. O günü anlatanlar, Filippov Fırını önünde uzun süredir bekleyen kadınların sonunda dükkanı yerle bir ederken gittikçe öfkelendiğini anlatıyordu. Bolşevik Komitesinin o gece toplanarak grevi genel bir greve dönüştürme kararı almasıyla ertesi gün greve katılanlar 200 bini aştı. Grevler bütün Petrograd’ı sardığında çok daha büyük bir toplumsal hareketi tetiklemiş oldu. Bu çağrıdan bir hafta sonra dünya, hiç yıkılmayacak sanılan Çarlık rejiminin çöküşüne tanıklık edecekti.

Şubat Devrimi’nin ilk günlerinde Çarlık’ın eylemleri askerlerle bastırma çabası, özellikle kadınların askerlere yönelik “silahları halka yöneltmeme ve mücadeleye katılma” çağrılarının karşılık bulmasıyla suya düştü. İşçilerin tutumundaki kararlılık, orduda çözülmelere neden oldu. Devrimci şarkılarla, “Kahrolsun Çarlık”, “Ekmek istiyoruz” sloganları yankılanıyordu sokaklarda. Sadece ekmek değil, otokrasinin de yıkılmasını istiyordu artık halk. Eylemler siyasi bir mücadeleye dönüşürken artık ne Rusya ne de dünya eskisi gibi olmayacaktı. Çarlık, işçiler ile onlara katılan askerlerin hareketi ile devrildi. Şubat Devrimi kendiliğinden gerçekleşmiş bir olay değildi, işçilerin politik öncülüğü olmaksızın askerlerin işçilerin yanında yer alması mümkün olamazdı. Ayrıca hem işçilerin eylemlerinde, askerlerin isyanında hem de işçi kadınların mücadelede en önde olmasında Bolşevik Partinin ısrarlı çalışmaları önemli rol oynadı.

1917 Şubat’ı kapitalist barbarlığın karşısında başka bir dünyanın var olabileceğini bütün dünyaya gösteren Ekim Devrimi’ne giden yolda önemli bir adım oldu. Çünkü işçiler artık iktidarı istiyordu. Şubat Devrimi’nden 7 ay sonra Ekim Devrimi ile eğitim ve sağlığın tamamen parasız hale getirilmesi, herkese iş ve konut güvencesi sağlanması gibi insanca yaşam koşulları için akla gelebilecek bütün olanaklar işçilerin iktidarınca gerçekleştirildi.

KAPİTALİZMİN VAADİ YÜZ YIL ÖNCESİYLE AYNI

Sömürü, yoksulluk, açlık, yıkım, savaşlar; bugünün kapitalist düzeninin 100 yıl öncesinde olduğu gibi halklara vaat ettiği dünyanın ta kendisi. Bölgemizde yükselen emperyalist kuşatmayla yeni bir paylaşım savaşı tehdidi tedirginliğimizi artırırken, sömürü düzeni bize açlık sınırında bir yaşamdan başka bir yaşamı reva görmüyor, aynı 100 yıl önce olduğu gibi. Okulda olması gereken çocuklar aynı 100 yıl önce olduğu gibi fabrikalarda, atölyelerde kâr hırsıyla can veriyor, okula aç gönderdiğimiz çocuklarımızın doyabilmesi için söylediğimiz talepler yönetenler tarafından görmezden geliniyor. Bugün de barışçıl bir çözüm yerine yönetenlerin savaş kışkırtıcılığı, ülkenin çocuklarını canından ediyor. Çarlık rejiminin 107 yıl önce işçilerin talepleri karşısında polis güçlerini kullanmasının bir benzerini bugün Özak ve başka fabrikalarda işçilerin hak mücadelesine yönelik saldırılarda yaşıyoruz. Yönetenlerin 100 yıl önce de halkların barış ve ekmek taleplerine kulakları tıkalıydı bugün de öyle. Bu yüzden Petrograd işçilerinin mücadelesi yalnızca bir anı değil aynı zaman da geleceğimiz de. Daha fazla kar hırsıyla canımıza kast eden bu sistemi ancak bizim birlikteliğimizin durdurabileceğinin bir örneği Petrograd’daki kadınların en önde yer aldığı direniş ve grevler. Ayrıca bu kadınlar; çocuklarımızı doyurabildiğimiz, emeğimizin karşılığı alabildiğimiz, savaşlarda sevdiklerimizi kaybetmediğimiz bir dünya için ne yapmamız gerektiğini de göstermekte.

Yararlanılan kaynaklar: 1917 Sovyet Devrimi (Gorkiy, Molotov, Voroşilov, Kirov, Jdanov, Stalin); Rusya’da 1917 Sosyalist Ekim Devrimi ve Kadınların Kurtuluşu (Gül Özgür)

Fotoğraf: James Maxwell Pringle/ Wikimedia Commons

İlgili haberler
Ekmek ve Gül dergisi Şubat 2024 sayısı

Biz de yoksulluğa, ölüme, terk edilmenin öfkesiyle; insanca, eşit, şiddetsiz, rant uğruna kendi tabu...

Ekim Devrimi’nin kadın portreleri

Emeği, özverisi, çalışkanlığı ve militanlığı hayranlık uyandıracak devrimin kadın karakterlerinden K...

Ekim devrimi ve kadınlar (1)

Kadınlar kendi konumlarını kökten değiştiren sosyalizme giden yolda nasıl mücadele etti? Neler yaptı...