Kadınların sahip olduğu hakların, toplum ve yasalar tarafından kabul edilmesi için çok uzun ve zorlu mücadeleler gerekti tabii ki, aslında bu zorlu mücadeleler hâlâ devam ediyor. Tarihte kadınların uzun ve zorlu mücadelelerle elde edebildiği haklardan biri de oy hakkı.
19. yüzyılın sonundan itibaren kadınlar bu hakkı elde edebilmek için pek çok ülkede yürüyüşler düzenledi, eylemler yaptı. Eylemlerin çoğuna polis müdahale etti, tutuklandılar, alay konusu edildiler, hatta öldürüldüler. Ancak böylesi sert mücadeleler sonucu kadınlar oy kullanma hakkını kazanabildi.
Fransa’da kadınların oy hakkını ilk kez kullanabilmesi ise ancak 1945 yılında mümkün olabildi. 4 Ekim 1944’de yapılan yasa değişikliğiyle seçme ve seçilme hakkı kazanan kadınlar ilk defa 29 Nisan 1945’te belediye seçimlerine katılarak oy haklarını kullanabildiler.
Saygıdeğer bayım, bu gözlemlerimi tarafsızlıkla değerlendirmenizi rica ediyorum, şunları kaleme alırken siz de bir ölçüde bu hakikati gözetmiş değil misiniz? ‘İnsan ırkının yarısının diğer yarısı tarafından devlet yönetiminde her türlü katılımdan uzak tutulması, soyut ilkeler açısından bakıldığında açıklanması imkânsız bir olgudur.’ Öyleyse anayasanız nasıl bir temel üzerinde yükselmekte?* Bu sözler, Mary Wollstonecraft tarafından 1792’de dönemin Fransız devlet adamı Talleyrand’a yazılan bir mektuptan. Wollstonecraft’ın, kadın hakları tarihinin temel eserleri arasında yer alan, Kadın Haklarının Gerekçelendirmesi kitabını da adadığı Talleyrand’a bu mektubu yazma gerekçesi, 1791’de kabul edilen yeni anayasada, kadın haklarına yer verilmemiş olmasıdır.
İlgili haberler
GÜNÜN ŞARKISI: Four Women
Bugünün şarkısı Cazcı Nina Simone’dan Four Women. 4 kadının hikayesini anlatıyor bu şarkı. Dinlemede...
Kadınların oy hakkı mücadelesi
Kadınların hiçbir hakkını kazanması kolay olmadı, oy hakkını da tabii ki. Kadınlar dünyanın çeşitli...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.