'Giyim dersinizi kabul etmiyoruz'
'Çocuk istismarı, kadın cinayetleri konusunda yapılması gerekenler dururken biz kadın eğitim emekçilerinin kıyafeti, giyinmesi sorunmuş gibi yansıtılması da oldukça düşündürücüdür.'

Kadını ve toplumu cinsiyetçi politikalara mahkum eden bu tür uygulamaların benzerlerini daha önce de yaşadık. Bunun iktidarın kadına bakış açısının, yaratılmak istenen "makul kadın" olgusunun bir yansıması olduğunu biliyoruz. MEB'in gerçek sorumlulukları; kadın bedeni üzerinde tahakküm kurmak değil, eğitim emekçilerinin her gün katlanarak artan ekonomik ve yaşamsal koşullarını iyileştirmek, başta öğrencilerimiz olmak üzere hijyen, güvenlik, beslenme gibi problemlere bir an evvel çözüm üretmek, her geçen gün biraz daha gericileşen ve siyasallaşan; bilimsellikten eşitlikçi ilkelerden uzak eğitim politikalarını laik, parasız, demokratik, bilimsel ve anadilinde eğitim modeline uygun evrensel ilkelerle inşaa etmektir. Son yıllarda kendisine yakın birçok vakıfla işbirliğine giderek ve protokoller imzalayarak toplumu kendi siyasi kodlarına göre şekillendirecek adımlar atmaktan vazgeçmelidir.

MEB'in "Etkili Öğretmenlik için Dış Görünüm ve Giyim Kodları" dersi için izin verdiği Enstitü Sosyal adlı kuruluşun yönetiminde AKP Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan yer alıyor.
Eğitim-Sen olarak, bu tür cinsiyetçi kılık kıyafet uygulamalarının kadınların yaşamlarına, haklarına, bedenlerine kimliklerine müdahalenin iktidarın eril politikalarının bir ürünü olduğunu tekrar  belirtmek isteriz. Eğitimde çözülmesi gereken çok acil sorunlar varken (çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi, okullarımızın hijyen ve temizlik sorunu, personel eksikliği, kalabalık sınıflar, taşımalı eğitimin durumu, atanamayan öğretmenler ve öğretmeni olmayan okullar, kapalı köy okulları...) önceden defalarca denenmiş benzer politikalar farklı şekillerde tekrar karşımıza çıkarılıyor.

Kadının nasıl giyineceği kararı ancak kendisine ait olabilir. Özellikle son günlerde yaşanan çocuk istismarı, kadın cinayetleri konusunda yapılması gerekenler dururken biz kadın eğitim emekçilerinin kıyafeti, giyinmesi sorunmuş gibi yansıtılması da oldukça düşündürücüdür.

Eşit ve özgür bir yaşam için kadın mücadelesi sürecektir.

Bizler eğitim emekçisi kadınlar olarak bu tür politikaları kabul etmiyor, iktidarın elini MEB aracılığıyla bedenlerimizden ve yaşamımızdan çekmesi için mücadelemizi her alanda sürdüreceğimizi tekrar ifade ediyoruz.

ÖĞRETMENİN GİYİMİYLE ETKİLİ ÖĞRETMENLİK ARASINDA BAĞ KURULAMAZ

Aynur TEKGÜL // Aydın

Öğretmenin giyimiyle etkili öğretmenlik arasında bir bağ kurulamaz. "Etkili öğretmenlik için dış görünüş ve giyim kodları" eğitiminde amaç, kıyafetleri tek tipe dönüştürmektir. MEB'in cinsiyetçi politikalarından başka bir şey değildir. "Makbul kadın" oluşturmaktır. Etkili öğretmen; dünyada olup biteni takip eden, kendini yetiştiren, yeni bilgiler öğrenen kişidir. Ancak bunun için de sosyal ve ekonomik imkânlara sahip olabilen biri etkili öğretmenlik yapabilir.

Fotoğraf: Evrensel