
12 yıllık zorunlu eğitimin kısaltılmasına yönelik tartışma önce iktidarın siyasi olarak yakın durduğu cemaatler, dernekler ve “sivil toplum kuruluşları” üzerinden gündeme getirildi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “Yeni eğitim-öğretim yılı öncesi yaptığı 12 yıllık zorunlu eğitimin azaltılması”na yönelik kamuoyu oluştuğunu belirten açıklamasının ardından Eğitim Bir Sen, öğretmen, okul yöneticisi, lise öğrencisi ve velilerden oluşan 36 binden fazla katılımcıyla yürüttüğünü ifade ettiği saha araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Zorunlu eğitim süresinin, toplumun beklentileri ve hayatın gerçekleriyle uyumlu hale getirilmesini, 4 yıllık lise eğitimini yerine 3+1 ve 2+2 modellerinin öne çıktığını, esnek ve modüler yapıya sahip ortaöğretim modelleri üzerine çalışmalar yapılmasını, mesleki yönlendirmenin, ortaokuldan itibaren sistematik hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir zorunlu eğitim süresinin kısaltılmasını önererek, istihdamda artış için eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini savundu. Özdemir; “Gençlerimiz iş gücüne daha erken katılmalı. Eğitim zorunluluğu esnetilmeli, gençlerimiz pratik becerilerle piyasaya daha hızlı adapte olmalılar” dedi.
Kız çocukları eğitimden uzaklaşacak
Zorunlu eğitim süresinin azaltılmasına yönelik tartışmalara baktığımızda bu uygulamanın ne getireceğini önceden kestirmek güç değil. Öncelikle zorunlu eğitim süresinin kısaltmasından ve esnetilmesinden ilk başta zarar görecekler kız çocuklarıdır. Bu uygulama hayata geçirilirse kız çocukları eğitimden daha da uzaklaşacak.
Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği, "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması: 2021-2023 Güncellemesi"ni kamuoyuyla paylaştı. Raporda erkek ve kız çocuklarının eğitim alanında yaşadığı eşitsizlikler şu cümlelerle ortaya konuldu: "Eğitim alanındaki eşitsizlikler daha eğitime erişim aşamasında başlıyor. Zorunlu eğitim çağındaki yaklaşık 221 bin 739 kız ve 220 bin 904 oğlan çocuğu eğitim sürecine dahil değil. Kız çocuklarının eğitimden ayrılma nedenleri arasında ev içi iş yükü, erken ve çocuk yaşta evlilik, ailenin uygun görmemesi gibi cinsiyet ayrımcılığına dayalı faktörler öne çıkıyor. TÜİK verilerine göre 2021 yılında gerçekleşen resmi evliliklerin yüzde 2,3’ü 16-17 yaş grubundaki kız çocuklarını kapsarken, aynı yaş grubundaki oğlanlarda bu oran yüzde 0,1’’
Çocuk işçiliği fiilen yasallaşacak
Eğitim düzeyinin düşük olması ile yoksulluk arasında doğrudan ve karşılıklı bir ilişki olduğu görülüyor: Yoksul kategorisindeki kadınların yüzde 20’si okuma yazma bilmiyor. Öte yandan yoksulluk da eğitime erişimin önündeki en büyük engellerden biri. Eğitim Reformu Girişimi (ERG) de ortaöğretime ilişkin bir rapor yayımladı. Raporda meslek liselerinin birçok öğrenci için “fırsat” yerine zorunluluk olarak algılandığı belirtildi. Zorunlu eğitimin kısalması durumunda özellikle yoksul ailelerin çocuklarının eğitime ulaşabilme hakkından daha da mahrum kalacak, bu durum fiilen çocuk işçiliğini yasallaştırmak anlamına gelecek.
Bakanlık çocukların beslenmesi yerine özel okul patronlarını destekliyor
Milli Eğitim Bakanlığı, 2 milyon çocuk yoksulluk yaşarken her 4 çocuktan 1’i okula aç giderken, kamu okullarında bir öğün ücretsiz yemeği vermek yerine, deprem bölgesindeki özel okullara ve özel meslek lisesi patronlarına öğrenci başına bu yıl 77 bin liraya varan teşvik vereceğini açıkladı.
Amaç yoksul emekçi çocuklarını eğitimden mahrum bırakmak
Ayrıca nitelikli bir kamusal eğitim vermeden küçük yaşta iş hayatına öğrencileri yönlendirmek, çocuğun sağlıklı gelişim hakkını engellemek anlamına gelir. Bu yaklaşım hem uluslararası sözleşmelere hem de temel insan haklarına aykırıdır, en iyimser ifade ile bu hakların arkasından dolanmaktır.
Bizler biliyoruz, bu tartışmanın ve hayata geçirilmek istenen uygulamanın örtük amacı yoksul emekçi çocuklarını eğitim hakkından mahrum bırakıp, sömürü yaşını düşürerek, patronların karını daha çok arttırmak, çocukları olabildiğince erken yaşta işgücü piyasasına sokmaktır!
Görsel: Canva Pro yapay zeka görsel oluşturma aracı
İlgili haberler
Zorunlu eğitimin 5 yaşa çekilmesi neden önemli?
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer geçtiğimiz günlerde 5 yaşındaki çocukların zorunlu eğitim kapsamına...
‘Paralı’ eğitimin sonucu çocuk işçilik
14 yaşında bir çocuk işçiyim. Ağabeylerimle birlikte kuryelik yapıyorum. Neredeyse 5 ay olacak çalış...
Bir çocuk istismarı davasının anatomisi
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonundan Canan Güllü’nün bir vaka deneyimi üzerinden anlattıklarıyla...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.