Bir okurumuzun sorusu:
Kamu hastanesinde taşeron olarak çalışıyorduk. 2017’de sözleşmemiz yenilenmedi, işten atıldık. İşe iade davası açtık ve kazandık ama şimdi davayı istinaf mahkemesine götürdüler. İşbaşı yapamadık. Kadroya başvurabilir miyiz? İstinaf mahkemesinden olumsuz karar gelirse idare mahkemesi yolu açık mı? Bir de işe başlatıp başlatmamak işverenin elinde mi?Okurumuzun içinde bulunduğu durum karışık, dolayısıyla birçok sorusu var. Adım adım yanıtlayalım.
2018 yılı başında yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle artık iş mahkemelerinde görülen işe iade davalarında son temyiz merci istinaf mahkemeleri. İstinaf mahkemelerinin vereceği kararlar Yargıtay’a götürülemeyecek.
Ancak 2018’den önce açılmış işe iade davalarında istinaf mahkemelerinin verdiği kararlar Yargıtay’a temyiz edilebiliyor. Dolayısıyla okurumuzun davasında istinaf mahkemesinin vereceği karara karşı Yargıtay’a temyiz yolu açık. İstinaf mahkemesinin vereceği karar Yargıtay’a temyiz edilirse, son sözü Yargıtay söyleyecek. Bu nedenle okurumuzun dava süreci biraz daha sürebilir.
Eğer istinaf mahkemesi okurumuzun aleyhine karar verirse okurumuz Yargıtay’a temyize gidebilir. İşe iade davasında idare mahkemesi yolu kapalı.
Diyelim ki istinaf mahkemesi işe iade kararını onadı ve bu karar Yargıtay’a temyiz edilmediği için kesinleşti. Ya da Yargıtay’a yapılan temyiz üzerine Yargıtay işe iade yönünde karar verdi ve bu karar kesinleşti. Bu durumda ne olacak? Okurumuzun işe iade davasını taşeron şirkete değil, çalıştığı kamu hastanesine açtığını varsayarak söyleyecek olursak:
Okurumuz, işe iade kararının kesinleşmesinin ardından (kararın tebliğinden itibaren) 10 gün içinde hastaneye işe başlamak üzere başvuruda bulunacak. Ne yazık ki İş Yasası’nın 21. maddesi gereği işveren bu durumda işçiyi 1 ay içinde işe başlatabilir ya da başlatmayabilir. Yani bu kararı vermek işverenin (hastanenin) elinde. Eğer hastane okurumuzu işe başlatırsa okurumuz aynı diğer kadrolu işçiler gibi hastanenin kendi işçisi olarak çalışmaya başlar ve ayrıca “4 aylık boşta geçen süreye ilişkin ücret” öder. Eğer hastane okurumuzu işe başlatmazsa hem “4 aylık boşta geçen süreye ilişkin ücret”, hem de mahkemenin karar vereceği (4 ila 8 aylık ücret arasında) işe başlatmama tazminatını öder. Ayrıca ödenmediyse kıdem tazminatı ve diğer yasal hakların da ödenmesi gerekir. Ödenmemesi halinde önce arabulucuya ardından mahkemeye gidilebilir.
Buraya kadar aktardıklarımın, taşeron işçilerin kadroya alınmasına ilişkin 696 sayılı KHK ile hiçbir ilgisi yok. Şimdi okurumuzun işe iade davası süreci ile kadro düzenlemesi arasındaki ilişkiye geçelim.
Okurumuzun 696 sayılı KHK kapsamında bir süreç işletebilmesi için 2-11 Ocak 2018 tarihleri arasında kadroya geçiş için başvuruda bulunmuş olması gerekiyor. Daha önceki bir yanıtımızda da bunu vurgulamıştık. Eğer okurumuz, bu tarihler arasında başvuru yapmış, başvurusu reddedildiğinde de itiraz etmişse; itiraz tarihini takip eden 60 gün içinde idari yargıda kadro için dava açabilir. Ancak okurumuz bu tarihlerde bir başvuru yapmamışsa bu yol kapalı.
Ancak bu durum –yukarıda açıkladığımız üzere- okurumuzun işe iade kararı kesinleştiğinde işbaşı yapmak üzere başvuruda bulunması ve işbaşı yaptırılmasına engel değil. Bunlar birbirinden farklı yasal süreçler.
Şunu da belirteyim. Kamu kurumları işe iade davasını kazanan taşeron işçilerin hemen hemen hepsini işbaşı yaptırmıyor ve tazminat ödemeyi tercih ediyor…
İlgili haberler
İşe iade davam devam ederken 4-d kadrosuna geçebil...
Taşeron işçilerle ilgili düzenlemede yargı süreci devam eden işçiler belirsizliğe itildi. Ancak bu i...
İşe iadesi devam eden taşeron işçiler dava yoluna...
İşe iade davası devam eden işçilerin kadro geçişi için yaptığı başvuruların reddedilmemesi gerekir....
İşçiyi kırık sandalyede çalıştırmak mobbingdir!
İşçinin uyarmasına rağmen 8 aydır kırık sandalyede çalışmak zorunda bırakılması mobbingdir. Mobbinge...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.