Okurumuzun Sorusu:
Üniversite mezunu eşim 10 yıldır SGK kurumunda sözleşmeli personel olarak çalışıyor. Meslek kodu temizlik ama kendisi hiç o görevi yapmadı hep masa başı çalıştırıldı 5 yıl önce sözleşmeyle kadroya geçenlerin arasında kendisi de vardı. Meslek kodu aynı temizlik kaldı ama masa başı çalışmaya devam ediyor. Bağlı bulundukları müdür değişti, şu an temizlik yapması için baskı uyguluyor. Eşim istifa etmek istiyor bu durumda doğabilecek haklarımız mevcut mu?
Okurumuzun eşinin yaşadığı sorun giderek büyüyor. Çünkü taşeron işçiler yıllarca ihale konusu işler dışındaki işlerde çalıştırıldı. Kamu kurumları asıl işlerini taşerona veremedikleri için kâğıt üzerinde temizlik, güvenlik, veri girişi ve benzeri ihalelerden gelen taşeron işçilere asıl işleri yaptırdı. Yani muvazaalı, hileli bir çalışma sistemi oluşturuldu.
Dolayısıyla okurumuzun örneğinde olduğu gibi SGK kayıtlarındaki meslek kodlarında temizlik işçisi olarak gözüken ama fiilen büro işleri yapan çok ciddi bir işçi nüfusu oluştu. Şimdi de bu kamu kurumları, bu işçileri SGK kayıtlarındaki meslek kodlarına denk düşen işlere geçirmeye çalışıyor. Görüldüğü üzere bir kamu kurumu olan SGK’da aynı şeyi yapıyor.
Altını çizerek belirtelim, kamu kurumları yıllarca sürdürdükleri muvazaalı, hileli, yasaya aykırı taşeron uygulamalarının faturasını taşerondan kadroya geçirilen işçilere kesemez. İşe girdiği günden bu yana büro işi yapan işçileri temizlik yapmaya zorlayamaz.
Peki bu durumdaki işçilerin yasal dayanakları neler?
Birinci yasal dayanak İş Yasası’nın “çalışma koşullarında esaslı değişikliği” düzenleyen 22. maddesi. Bu maddeye göre çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişikliği yol açacak bir değişiklik yapılabilmesi için bu değişikliğin işçiye yazılı olarak teklif edilmesi ve işçinin yazılı olarak onayının alınması gerekir. Bu şekilde yapılmayan değişiklikler işçiyi bağlamaz. Örneğin müdürün okurumuzun eşinin onayını almadan okurumuzun eşini sözlü ya da yazılı olarak temizlik işlerinde görevlendirmesinin hiçbir hükmü yoktur. Okurumuzun eşi usulüne uygun yapılmayan bu değişikliği (görevlendirmeyi) dikkate almayıp mevcut işinde çalışmayı sürdürebilir.
İkinci yasal dayanak bu işçileri kapsayan toplu iş sözleşmelerinde yer alan ve bu tür değişikliklere karşı işçilere koruma sağlayan hükümlerdir. Okurumuz SGK’da çalışıyor ve dolayısıyla SGK’daki işçileri kapsayan toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca da böyle bir değişikliği kabul etmeyebilir ve sözleşmeye taraf sendikadan da destek alabilir.
Okurumuzun eşinin bu aşamada yapması gereken son şey istifa etmektir. İstifa halinde okurumuzun eşi işinden olacağı gibi kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi haklardan da yararlanamayacaktır.
Okurumuzun eşi hem İş Yasası’nın 22. maddesi hem de toplu iş sözleşmesinden hareketle müdürüne yazılı olarak bu değişikliği kabul etmediğini bildirebilir ve mevcut işinde çalışmayı sürdürebilir. SGK sırf bu nedenle okurumuzu işten çıkarırsa, okurumuz işe iade için arabulucuya başvurup dava açabileceği gibi kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi tüm yasal haklarını da talep edebilir.
Yapılması gereken okurumuzun eşi ve benzer durumdaki işçilerin, kendi deyişleri ile “meslek kodu mağdurlarının” meslek kodunun yaptıkları işe göre değiştirilmesidir. Tam tersi değil!
İlgili haberler
Engelli işçinin kadroya geçişinin koşulları var
Taşerondan belediye şirketine geçirilmiş engelli bir işçinin belediye kadrosuna geçebilmesi genel ku...
Kadroya geçirilen işçilere geriye dönük hakları ia...
Kamuya geçiş sırasında geçmişe dönük haklarından zorla feragat ettirilen işçilere taşeronda çalıştık...
Kadroya geçişte asıl önemli olan idari dava
İşe iade davası devam ederken kadro başvurusu reddedilen ve idari dava açan işçi, davayı kazandığı t...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.