Analık ödeneği, ele geçen ücretten düşüktür
Analık ödeneği, işçinin eline geçen ücretten daha düşüktür. Bu durumun nedeni, analık ödeneği hesaplama yöntemi ve çözüm yolları yanıtımızda.
Okurumuzun Sorusu:

Ücretli doğum izni döneminde maaşı devlet ödüyormuş ya, ben de gittim bugün PTT’den çektim ama eksik. Şirkete sordum “Doğrudur” dedi muhasebe, “Devlet bir kısmını ödüyor”. “Geri kalanı şirket tamamlayacak o zaman” diyorum, “ama bordroda öyle gösterilemiyor” diyor muhasebe. Ben maaşımın tamamını alamıyorsam ücretli izin ne anlama geliyor ki?

Okurumuzun sorusuna net bir yanıt verebilmek için öncelikle analık ödeneğinin hesaplama yöntemine bir bakalım.

ANALIK ÖDENEĞİ NASIL HESAPLANIR?

Uygulamada “analık ödeneği”, “analık parası”, “analık maaşı” olarak anılan, “geçici iş göremezlik ödeneği”nin hesap yöntemi şu şekildedir.

Hesaplamada kadın işçinin doğum iznine ayrılmadan önceki son 3 aydaki prime esas kazançları dikkate alınır. Prime esas kazanç, e-devletteki sigorta hizmet dökümünden görülebilir.

Çoğu zaman prime esas kazanç, brüt ücret ile eşittir. Ancak sigorta primine kısmen ya da tamamen tabi olmayan bazı ödemeler olduğu için, bu tür ödemeler alan işçilerin brüt ücretleri, prime esas kazançlarından yüksek olabilir.

Diyelim ki kadın işçi, kasım ayının 12’sinde izne ayrıldı. Kasım ayı hesaba dâhil edilmez. ekim, eylül ve ağustos ayı dikkate alınır.

Diyelim ki örneğimizdeki kadın işçi asgari ücret alıyor; ekim, eylül, ağustos aylarında da eksiksiz çalışmış ve 90 gün primi yatmış.

Bu durumda işçinin 3 aylık sigorta primine esas kazancının toplamı:
2029,5 x 3 = 6.088,5
Günlük ortalama prime esas kazancı: 6.088,5 / 90 = 67,65
Günlük analık ödeneği (kadın işçiye hastaneye yatış verilmediği sürece) günlük ortalama prime esas kazancın 3’te 2’sidir.

Eğer raporun bir kısmı ya da tamamında yatarak tedavi varsa, yatarak tedavide geçen süreler için günlük analık ödeneği ortalama prime esas kazancın yarısıdır.

Hesabımıza geri dönelim.

Günlük geçici iş göremezlik (analık) ödeneği = 67,65 x (2/3) = 45,1 TL (ayaktan)
Tekil doğumlarda kadın işçiye toplam 16 hafta (112 gün) geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.
112 günlük toplam geçici iş göremezlik (analık) ödeneği = 45,11 x 112 = 5.051,2 TL

Peki, eğer kadın işçinin doğum iznine ayrıldığı aydan önceki son 3 ay içinde çalışmadığı (örneğin raporlu olduğu) ve dolayısıyla priminin ödenmediği süreler olsaydı, hesaplamayı nasıl yapacaktık? Bu durumda kadın işçinin 3 aylık toplam prime esas kazancını, priminin yattığı gün sayısına bölecek, böylece günlük ödeneği elde etmiş olacaktık.

Soruyu ileten okurumuz ve diğer tüm okurlarımız, bu yöntemi kullanarak alacakları analık ödeneğini hesaplayabilirler.

ANALIK ÖDENEĞİ ÜCRETTEN NEDEN DAHA DÜŞÜK?

Gelelim, analık ödeneğinin ücretten neden düşük olduğuna?

Yukarıdaki örnek hesaplamamızdaki kadın işçinin aylık brüt ücreti 2.029,5 TL. Diyelim ki bu işçinin analık iznine ayrıldığı tarihte çocuğu yoktu ve eşi çalışıyordu.
Bu durumda bu işçinin asgari geçim indirimi dâhil eline geçecek ücret (yüzde 15’lik birinci vergi diliminde) 1.603,12 TL. Ancak 30 günlük (aylık) analık ödeneği 1.353,6 TL ediyor. Dolayısıyla tam 250 TL’lik bir kayıp var!

Bu kayıp tutarı, ücret arttıkça daha da büyüyor.

Bu kayıp tutarı, işçiye ödenen asgari geçim indirimi arttıkça daha da yükseliyor.

Öte yandan prime esas kazanca dâhil olmayan bazı hakları (örneğin yemek yardımı, çocuk yardımı, aile yardımı, kasa tazminatı vb.) olan kadın işçilerde aradaki fark daha da açılıyor. Çünkü prime esas kazanca dâhil olmayan ödemeler, analık ödeneği hesabında dikkate alınmıyor.

Son olarak olur da analık istirahatleri döneminde işçi yatarak tedavi görürse, yatarak tedavi gördüğü süreye ilişkin analık ödeneği 3’te 2 değil yüzde 50 üzerinden hesaplanacağı için kayıp iyice artıyor.

Sonuç olarak, analık ödeneği ile ücret arasındaki farkın 3 temel nedeni var:

1) Analık ödeneğinde prime esas kazancın 3’te 2’sinin (yatarak tedavilerde yüzde 50’nin) esas alınması.

2) Asgari geçim indiriminin hesaba dâhil edilmemesi.

3) Prime esas kazanca dâhil olmayan ödemelerin hesaba dâhil edilmemesi.

İŞVERENİN FARKI KARŞILAMA ZORUNLULUĞU YOK

Son olarak 2 konuya daha değinelim. Okurumuz, “ücretli izin” demiş ama ne yazık ki İş Kanunu’na göre analık döneminde kadın işçinin çalıştırılmadığı süreler “ücretli izin” değildir.

Kanunun 74. maddesi “Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır” demekte, “ücretli izin” tanımlaması yapmamaktadır.

Kanuna göre işverenin analık iznine ayrılan işçiye izin dönemince ücret ve sigorta primi ödeme yükümlülüğü yoktur. İşverenin SGK tarafından ödenen analık ödeneği ile işçinin ücreti arasındaki farkı karşılama zorunluluğu da yoktur.

Bununla birlikte iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile bu haklar elde edilebilir! Örneğin sendikalı bir işyerinde toplu iş sözleşmesi ile aradaki farkın işveren tarafından karşılanacağı düzenlenebilir. Yine toplu iş sözleşmeleri ile 8+8 haftalık izin süresinin üzerine ücreti işveren tarafından karşılanacak ücretli izinler de ilave edilebilir.

YASADA DEĞİŞİKLİK ŞART!

Bu sorun, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda yapılacak bir düzenleme ile kökten çözülebilir ve analık ödeneğinin işçinin eline geçen ücretten daha düşük olamayacağı garanti altına alınabilir.

Doğrusu da budur zaten! Kadın işçilerin çalıştıkları süre boyunca ücretlerinden sigorta primi kesilmektedir. Kadın işçiler zaten doğum nedeniyle çalışamayacakları sürede yaşayacakları ücret kayıplarının karşılanması için çalıştıkları sırada prim ödemektedir. Annelik ve doğum gibi hem zor hem de ciddi anlamda masraflı bir süreçte, SGK’nın kadın işçilerin ücret kayıplarının bir kısmını karşılaması, kadın işçilerin giderleri artarken gelirlerin azalması, akıl ve mantık dışıdır; eşitliğe, adalete ve hakkaniyete aykırıdır!

Analık ödeneği, kadın işçilerin eline geçen ücret düzeyine yükseltilmelidir! Bir defaya mahsus verilen 149 TL’lik emzirme ödeneği, en azından çocuk bir yaşına girene kadar aylık olarak ödenmeli ve çocukla birlikte gelen ek masrafları da karşılayacak bir düzeye yükseltilmelidir!

Not: Analık ödeneği, kadın işçinin istirahat raporunun her ay sisteme peyderpey girilmesi ile parçalı olarak ödenmektedir. Örneğin Kasım ayının 20’sinde analık iznine ayrılan kadın işçi, ilk ödemede Kasım ayı için 10 güne denk gelen tutarı alabilmektedir. Eğer okurumuz, ilk ödemeyi almışsa, normal ücretinin çok altında bir tutarla da karşılaşmış olabilir. Bu durumun nedeni ilk ödemenin ayın tamamını değil bir kısmını kapsamasından kaynaklanabilir.


İlgili haberler
Analık ödeneğinde sigortalılık şartı kaldırılmalı!

Analık ödeneği alabilmek için kadın işçinin doğum öncesi rapor aldığı tarihte sigortalı olması şartı...

Analık halinde kadın işçinin parasal hakları

Doğum yapan sigortalı kadın işçi, SGK’dan analık ödeneği ve emzirme ödeneği, devletten ise doğum yar...

Analık izni sonrası rapor alan işçi yarım çalışmad...

Analık izni sonunda rapor alan işçi, raporu bittikten sonra, raporu ve yarım çalışma belgesi ile bir...