Adana’da 5 ve 6 yaşlarındaki iki çocuğuna istismarda bulunan babaya açılan davada, mahkemenin, iddianamenin eksik olduğu yönündeki değerlendirmesi ve talebi üzerine yeni iddianame hazırlandı. İlk iddianamenin özensiz hazırlandığını ve çok fazla eksik husus barındırdığını ifade eden Müşteki Avukatı Sevil Aracı, yeni iddianamede suçun basit saldırıdan çıkartılıp nitelikli halinin vuku bulduğunu ve müstehcenlik suçunun da iki ayrı şekilde işlendiğinin de iddianamede yer aldığını belirterek aylardır tutuklanmayan ve çocuk hastanesinde çalışmaya devam eden sanığın tutuklanmasını istedi.  

‘SANIK ÇOCUK HASTANESİNDE ÇALIŞIYOR’

Olayın ortaya çıkmasından sonra çocukların annesi B.K’nin şikayeti üzerine açılan soruşturmada cumhuriyet savcısının taraflar arasında devam eden boşanma davası nedeniyle arada husumet olmasını gerekçe göstererek takipsizlik verdiğini hatırlatan Aracı, takipsizlik kararına yapılan itirazın ardından açılan davanın iddianamesinin de adeta “Aslında ben dava açmayacaktım da mahkeme kararı nedeni ile mecburen yazıyorum” şeklinde hazırlandığını ifade etti. Sanık M.A.K’nin halen kamuda, bir Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde çalışmaya devam ettiğini ifade eden Aracı, “Çocuk istismarcısı olduğu kuvvetle muhtemel birinin bir çocuk hastanesinde çalıştırılmaya devam edilmesi de en az takipsizlik kararı verilmesi kadar şaşırtıcıdır” dedi.  

YENİ İDDİANAMEDE NELER VAR?

İlk iddianamede sanığın, mağdur çocuklara yönelik işlediği iddia olunan çocuğun cinsel istismarı ve müstehcenlik suçlarını nerede, ne zaman, ne şekilde ve nasıl işlediğinin açıkça belirtilmediğini ifade eden Aracı, şunları söyledi: “Olayın nasıl ortaya çıktığı, çocukların anlatımlarının neler olduğu, çocukların beyanlarının neden doğru kabul edilmesi gerektiği gibi bilgiler ayrıntılı olarak yeni iddianamede yer alıyor. Bu önemli. İlk dava “Çocuğun cinsel istismarı ve müstehcenlik” suçundan açılmıştı. Yeni iddianamede bu suçun nitelikli halinin vuku bulduğu yer alıyor. Bu iddianame ile çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun görebileceği yerlerde müstehcenlik, müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanmak suçlarından dava açılmış oldu.”  

‘ANLATIMLAR HAYAL ÜRÜNÜ OLAMAZ’

Mağdur çocukların gerek ÇİM’de, gerekse duruşmada alınan beyanlarının birbirleri ile tutarlı olduğunun iddianamede yer almasının önemli olduğunu dile getiren Aracı, “Gerek ÇİM’de gerekse duruşmada hazır bulunan sosyal hizmet uzmanları mağdurların olayı kurgulamalarının mümkün olmadığına kanaat getirdiklerini ifade etmişlerdir. Yine Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün talebiyle, uygun sosyal hizmetin belirlenmesi amacı ile düzenlenen raporda da uzman/sosyolog, çocukların anlatımlarının birbirini doğrular şekilde olduğunu, anlatımların kendi yaş grubu çocuklarının cinsel bilgisinin üstünde olduğunu, bu anlatımların hayal ürünü ya da ezberletilmiş olamayacağının düşünüldüğünü ifade etmiştir” dedi. 

‘İSTENEN CEZA İLE KAÇMA ŞÜPHESİ ARTTI’

Yeni düzenlenen iddianame ile öngörülen ceza miktarının arttığını ifade eden Aracı, “Ayrıca dosyada henüz dinlenmesi gerekli tanıklar mevcut olup sanığın tanıkları tehdit ettiğine dair iddialar da bulunmaktadır. Deliller henüz büyük oranda toplanmamıştır. Sanığın delilleri karartma riski de mevcuttur. İddianame içeriği dosyada mevcut deliller ile uyumlu olup sanığın çok ağır bir ceza alması kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle sanığın kaçma riski oluşmuş durumdadır. Sanığın bir an önce tutuklanması gerekmektedir” dedi.