
Geçtiğimiz gün Ayşe Tokyaz cinayetinin soruşturması kapsamında iki polis, delil karartma suçlamasıyla tutuklandı. Artan kadın cinayetleri ve kadınları koruması beklenen devlet görevlileri olan kolluk kuvvetlerinin suça ortak olması üzerine neler düşündüklerini, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinden iki kadın öğrenciye sorduk.
Sağlık Bilimleri Fakültesinden Sude devletin en önemli görevlerinden birinin vatandaşları korumak olduğunu ifade ederek “Kolluk kuvvetlerinin bir suçu görmezden gelmesi, örtmeye çalışması ve hatta suça dahil olması kabul edilebilir değil. Bu, devlete güvensizliğe ve suçun normalleştirilmesine yol açar. Normal şartlarda kadınların başlarına bir felaket geldiğinde sığınabilecekleri, yardım isteyecekleri yer burası olmalıdır ama Ayşe Tokyaz cinayetinde bir kez daha gördük ki bu böyle değil” dedi. Tokyaz’ın ölümünün önlenebilir olduğunu vurgulayan Sude, “Faillerinin hak ettikleri cezayı alması için yine bizler mücadele ediyoruz. Katiller hak ettikleri cezalarını çekseler Ayşe ve daha yüzlerce kadın şu an yaşıyor olurdu” dedi. Devletin kadın cinayetlerini önlememeyi tercih ettiğini düşündüğünü söyleyen Sude, iyi hal indirimleriyle, polis ve savcıların ihmalleri ve denetimsizlikle cinayetleri neredeyse destekler hale geldiğini belirtti. Sude, bu süreçte kadın mücadelesinin öneminin çok büyük olduğunu söyleyerek “Yaşananları örtbas etmemeleri için attığımız çığlıklar, yerine ulaşıyor. Kamuoyuna duyurmak toplumsal baskı oluşturuyor ve biliyoruz ki birlik olmuş bir toplum hükümete yenilemez. 6284'ün gündemde tutulması da kadınların birleşik mücadelesi de kadın cinayetlerinin önüne geçebilecek bir yeni düzeni kurmadaki en önemli araçlarımız” dedi.
Bizleri koruması gerekenler cinayete ortak oluyor
Psikoloji Bölümü öğrencisi Ebru ise devlete ve hukuka güvenmediğini söyleyerek bunun sebebinin faillerin cezasız bırakılması ve şiddetin önlenmemesi olduğunu belirtti. Ülkede kadınlara değer verilse ve failler hak ettikleri cezaları alsalar güvende hissedebileceğini söyleyen Ebru, “Bizleri koruması gerekenler faillerin işbirlikçisi oluyorlar. Ne yazık ki bugün bir kadın olarak kendimi ne güvende hissediyorum ne de rahat ve huzurlu bir yaşam sürebiliyorum. İki polis bugün delil karartma yapabiliyorsa bunu neye güvenerek yapabiliyor? Olmayan hukuksuzluğa mı yoksa failleri koruyan devlete mi?” diye sordu.
Kadın cinayetlerinin önlenebileceğini ifade eden Ebru, faillerin caydırıcı cezalar alması, kadınların şiddete karşı korunmasına dair adımlar atılması ve bilinçlendirme çalışmalarıyla şiddet vakalarının azalacağını düşündüğünü söyledi. Bu adımları atması gereken kurumun da devlet olduğunun altını çizen Ebru, “Herkes şunu anladığında düzelebilir belki; mesleğin ve mevkin bu cezaları almana engel değil. Polis olmak delil karartmaya hak vermiyor. Liyakatsizlik ve devletin failleri koruması buna sebep oluyor” dedi.
Fotoğraf: Ayşe Tokyaz-DHA
İlgili haberler
‘Arkadaşım olacakları yerde, onlar için adalet arı...
Kadına yönelik şiddet ve cinayetler, genç kadınların hayat düzenini de etkiliyor. Üniversiteli kadın...
Ayşe Tokyaz'ı katleden Cemil Koç'un ismi şüpheli b...
İstanbul'da bir valizin içinde cesedi bulunan Ayşe Tokyaz'ı öldüren eski polis Cemil Koç'un, birlikt...
Ayşe Tokyaz cinayeti soruşturmasında 2'si polis 3...
İhraç polis memuru Cemil Koç tarafından katledilen Ayşe Tokyaz’ın ölümüyle ilgili soruşturmada 2'si...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.