Anadolu Üniversitesi öğrencileri olarak son dönemde artan intiharlar ve ihmaller yüzünden yaşanan asansör kazaları ile ilgili 31 Ekim Salı günü Kanatlı AVM önünde bir basın açıklaması düzenlemek istedik. Mükrime Hatun Kız Öğrenci Yurdundan arkadaşlarımız yurt yönetiminin dışarı çıkmalarına izin vermediğini ifade etti. Biz de Mükrime Hatun Kız Öğrenci Yurduna gittik. Fakat polis yurdun önüne barikat kurup arkadaşlarımızla birleşmemizi engelledi. Ben yurttaki arkadaşların yanına geçtim. Yurttaki arkadaşlarımızla sohbet ettiğim sırada Gençlik ve Spor Bakanlığı Eskişehir İl Müdürü Osman Ercan uzaktan parmak sallayarak “Biz senin ne olduğunu çok iyi biliyoruz” diyerek beni tehdit etti.

Ercan ile konuşmak istediğimde yeniden aynı şeyi tekrarladı. Öğrenciler sorunlarını dile getirirken “Bana çemkirme, saygısız” diye hakaret eden Ercan eylemi bölmek, desteği azaltmak için elinden geleni yaptı. Haftada 2 kere asansörün bozulduğunu anlatan bir öğrenciye Ercan’ın cevabı “Provoke ediyorsun” oldu. Kalabalık içinden bir kişi, “Sesimizi duymanız için illa ölmemiz mi gerekiyor?” dedi.

Öğrencileri aşağılayan bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Tarikat yurtlarına milyon liralar akıtan iktidar ve onun yereldeki temsilcileri öğrenciler haklarını aradığında baskı, zor ve tehditle sindirmeye çalışıyor. Öğrencilerin talepleri açık: Koşullar iyileştirilsin, yurtlar güvenli hale getirilsin.

KYK kapasitelerinin yetersiz olması öğrencileri tarikat yurtlarına ya da okurken çalışmaya mahkum ediyor. Bizleri müşteri gören, çalışmak zorunda bırakan, geceleri yürüdüğümüz sokakları güvensiz hale getiren, gelecek hayalini kurmamıza engel olan bu sisteme cevabımızı hep beraber haykırdık: “Sermayeye değil eğitime bütçe!”