Şiddet gördüğü eşi Hakan Özbek’i öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Fikriye Özbek’in davasının 4’üncü duruşmasında karar verildi. Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinde “eşi kasten öldürmek” iddiası ile ağırlaştırılmış müebbet istemiyle açılan davada mahkeme Fikriye hakkında “eşi kasten öldürmekten” ceza verip haksız tahrik indirimi ve iyi hal indirimi uyguladı. 15 yıl 10 ay hapis cezası verilen Fikriye Özbek’in tutukluluğunun devamına karar verildi. Davayı Adana Kadın Platformu ve Adana Barosu Kadın Hakları Komisyonu takip etti. Fikriye’yi, davayı takip eden kurumlar adına Sevil Aracı, Ümit Büyükdağ, Songül Yıldız, Zelal Demiray, Ayşe Zilan ve Melis Eşberk savundu.

‘YILLARCA EZİYET GÖRMESİNİN HAKSIZ TAHRİK OLARAK GÖRÜLMESİ ADALETSİZ BİR UYGULAMA’

Kararı değerlendiren Av. Sevil Aracı, karar verilirken Fikriye Özbek’in yıllarca şiddet görmüş bir kadın olduğunun göz ardı edildiğini ama bunun kesinlikle göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Mahkemenin verdiği haksız tahrik indiriminin erkekler söz konusu olduğunda ‘Beyaz tayt giydi’, ‘Cilveli saat sordu’ gibi çok basit sebeplerle verilen bir indirim olduğunu ifade eden Aracı, Fikriye’nin yıllarca eziyet görmesinin sadece haksız tahrik olarak görülmesinin en başından adaletsiz bir uygulama olduğunu dile getirdi.

‘KADINLAR OLARAK DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ’

Yine şiddet gördüğü bir gece eşinin ölümü ile sonuçlanan olayda ölümün sorumluluğunun kesinlikle Fikriye Özbek’e ait olmadığını, Fikriye’nin anlatımlarıyla ilgili kendilerince kuşku bile olmadığını söyleyen Aracı, dosyanın da bunun delilleri ile dolu olduğunu belirterek kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını ve tahliye edilmesi için başvuruda bulunacaklarını söyledi. Aracı, “Çocukları bugün anneleri için çok umutlulardı. Maalesef onlar da yıkıldılar. Ama yargı süreci henüz bitmedi. Biz kadınlar olarak da davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI FİKRİYE EİNİN ÖLÜMÜNDEN SORUMLU TUTULMAK ZORUNDA KALMAZDI’

Hakan Özbek’in 23 sabıka kaydının bulunması ve şiddete eğilimli olması, silahlarla aşırı haşır neşir olması sebebiyle Fikriye’nin yaşadığı şiddet nedeni ile şikayetçi olmaktan çekinmiş bir kadın olduğunu ifade eden Aracı, şunları dile getirdi: “Ancak bir keresinde 183 şiddet hattını arayıp şikayette bulunmuş. Hakan Özbek şikayet üzerin gelen görevlilerin farkına varmış. Bu durumda da şikayetçi olup olmadığını sorduklarında da Fikriye şikayetçi olmadığını söylemek durumunda kalmış. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması neden önemli? Aslında böyle bir durumda İstanbul Sözleşmesi uygulanmış olsaydı, Fikriye şiddet hattını aradığında gelenlere şikayetinin olmadığını söylese dahi Sözleşme’nin uygulandığı bir ülkede şikayetim yok denmesi ile kapatılmazdı. Fikriye’nin ve çocuklarının daha güvenli bir ortama alınması, ifadelerinin, beyanlarının alınması sağlanırdı. Bu uygulansaydı ne Fikriye şiddet görmeye devam ederdi, ne de eşinin ölümünden sorumlu tutulmak durumunda kalırdı. Biz o yüzden ısrarla ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ diyoruz. İstanbul Sözleşmesinin uygulanması için mücadelemizi sürdürüyoruz”

‘SANIK AVUKATI OLAY ANINI CANLANDIRDI’

Kara duruşmasında sanık avukatları dosyada yer alan Kriminal Polis Laboratuvarı’nın swap raporunun Fikriye’nin anlatımlarını güçlendiren bilgiler içerdiğine dikkat çekti. Rapora göre Fikriye’nin sadece sol avuç içi ve el üstünde atış artıkları var. Olay gecesi hayatını kaybeden Hakan Özbek’in ise her iki elinde de atış artıkları bulunuyor. Sanık avukatları savunmalarında swap raporuna göre Fikriye’nin sadece sol elinde atış artığı belirlendiğine dikkat çekerek silahın tüfek olduğu düşünüldüğünde, Fikriye’nin tek eli ile ateş etmesinin mümkün olmadığını söylediler.

Avukat Ümit Büyükdağ, raporda yer alan bilgilerden yola çıkarak mahkemede canlandırma yaptı. Mübaşir’in Hakan Özbek’i kendisinin Fikriye’yi temsil ettiği canlandırmada Büyükdağ, Fikriye’nin iki elini kullanmadan silahı ateşlemesinin mümkün olmadığını ve Hakan Özbek ve Fikriye arasındaki boy ve kilo farkına dikkat çekerek “O boyda ve cüssedeki bir adam, Fikriye eline tüfek almış olsa o mesafeden rahatlıkla elinden alır” diye anlattı.

Av. Sevil Aracı, “Yine antimon çıkan elin sol el olması da önemlidir, zira Fikriye sağ elini kullanan biridir solak değildir. Fikriye’nin elindeki antimon atıklarından elini yıkayarak kurtulduğu düşünülemez. Zira elini yıkamış olsaydı, sol elinde de antimon bulunmaması gerekirdi. Hakan’ın her iki elinden de çok miktarda antimon elde edilmesi silahı asıl kavrayanın o olduğunu, ateş alma esnasında silaha elleri yakın olanın da o olduğunu göstermektedir. Bu da yine Fikriye’nin anlatımlarını doğrulamaktadır” dedi.

HAKAN ÖZBEK’İN CEP TELEFONUNDAN FİKRİYE’NİN DARBEDİLMİŞ GÖRÜNTÜLERİ ÇIKMIŞTI
Dosyada incelemesi yapılan Hakan Özbek’e ait cep telefonu hafızasından Hakan Özbek’in silahlarla, tüfeklerle, bıçaklarla boy boy fotoğrafları, Fikriye’nin dövülmüş halde fotoğrafları, yerlerdeki kan izleri çıkmıştı. Otaya çıkan görüntülerin Fikriye’nin gördüğü şiddeti ve Hakan Özbek’in nasıl şiddet eğilimli bir kişi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğine dikkat çeken avukatları Fikriye’nin beraatini istemişti.