Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Ayfer Koçak ve Şube Kadın Sekreteri Ayşe Panuş’un KHK ile ihraç edilmiş akademisyen Çağlar Deniz tarafından sosyal medyada “taciz” iddiasıyla hedef gösterilmesine dair Şube Yönetimi açıklama yaptı. “Son zamanlarda sosyal medya üzerinden şubemiz yürütme kurulu özelinde şubemize yönelik yapılan karalama çabalarına karşı yapılan zorunlu açıklamadır” denilen açıklamada şunlar söylendi:

2017 yaz döneminde şubemize gelip Uşak’tan İstanbul’a geldiğini, uzun bir süre burada yaşayacağını, Eğitim-Sen üyesi bir ihraç akademisyen olduğunu söyleyen Çağlar Deniz, çalışmalara katılma talebini iletmiştir. O dönemde nöbetçi olan Yürütme Kurulu üyemiz Ayşe Panuş da kendisine bu talebi doğrultusunda yardımcı olmuştur. Ancak ertesi gün bu kişinin ihraç gerekçesini ve yüksek disiplin soruşturmasının içeriğinin genelde Eğitim-Sen bütünlüğünde özelde de şubemiz ilkelerine aykırı; taciz ve beden teşhiri üzerine olması sebebiyle iletişim kesilmiş, kendisiyle şubede herhangi bir çalışma yapılamayacağı gerekçesiyle birlikte kendisine ifade edilmiştir.

O dönemde de Çağlar Deniz kararımızı kabul etmediğini belirtip şubeye gelme konusunda ısrarcı olmuş, reddedildiğinde ise kadın sekreterimiz Ayşe Panuş ve şube başkanımız Ayfer Koçak özelinde şubemize yönelik iftira ve ithamlarda bulunarak sosyal medyada teşhir süreci başlatmıştır. Özellikle Ayşe Panuş arkadaşımızın ilk geldiğinde yardımcı olmak adına kendisiyle yapmış olduğu konuşmaları çarpıtarak anlamsız bir şekilde taciz iddiasına dönüştürmüş, sosyal medyada gündem yaratmaya çalışmıştır.

Bu süreçlerin ardından mesele Genel Merkez Disiplin Kurulu’na taşınmış ve sonuç olarak da Genel Kurul’da onaylanmak üzere Çağlar Deniz’in üyeliği askıya alınmıştır. Bizler açısından durum çok yalın ve ortadadır.

Aradan aylar geçtikten sonra, son bir haftadır aynı yöntemlerle tekrar başlayan sosyal medya paylaşımlarında kadın sekreterimiz Ayşe Panuş’u hedef alması sendikamıza ve kadın mücadelesine yapılan saldırılardan bağımsız değildir.

Şubemiz üye aktif katılım ve yürütme düzeyinde kadın üyelerin oranının yoğun olduğu bir şubedir. Sendikalar genelinde yüzde 2 olan kadın yönetici düzeyini yüzde 60 dolayına çekebilen bir şubedir. Emek ve barış mücadelesinde olduğu gibi kadın mücadelesinde de özellikle son dönemlerde ivme kazanan taciz, tecavüz ve şiddet karşısında da ilkeli ve ısrarcı tutumu göz önünde olan sendikamız şubelerdendir. Saldırının gerekçesinin de sendikamızın bu özellikleri olduğunu biliyoruz.

Ali Çağlar Deniz’i kişisel anlamda tanımayız, sadece dosyalarını biliyoruz ve kabul etmiyoruz. Ancak bu zihniyeti iyi tanıyoruz.

Biz Eğitim-Sen 3 Nolu Şube Yürütme Kurulu olarak yapılan karalama çalışmasının şubemizin bütününe yapıldığını düşünüyor, sürecin başından itibaren olduğu gibi sonrasında da aldığımız sorumluluk gereği ilkesel ve mücadeleci tavrımızı sürdüreceğimizi ifade ediyoruz.