DEM Partili Türkoğlu: 'Yüzyılın Kadın İstihdam Projesi dedikleri kadınları sömürü projesidir'
DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, gerçekleştirdiği basın açıklamasında, "Yüzyılın Kadın İstihdam Projesi dedikleri kadınları sömürü projesidir" diye konuştu.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında, kadın yoksulluğu ve istihdamı konusundaki güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkoğlu, iktidarın kadınları sunduğu vaatlerin gerçekliği yansıtmadığını belirtti.

Konuşmasında kadın yoksulluğu ve işsizliğinin derinleştiğine dikkat çeken Türkoğlu, "Biz kadınlar bu iktidardan çözüm bekleyen bir yerde değiliz ama hırsızlıklarına da göz yumacak değiliz. Kadınlara sunulan her vaat, geleceksizlik üzerindendir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ‘Yüzyılın Kadın İstihdam Projesi’ dediği şey, aslında kadınların güvencesiz ve esnek çalışma koşullarında kısa vadeli istihdamının ve sömürüsünün projesidir,” dedi. Türkoğlu, projenin destek süresinin üç ay ile sınırlı olduğunu, sonrasında ise kadınların geleceğinin patronların insafına bırakıldığını söyledi.

Türkoğlu, İŞ-KUR aracılığıyla gerçekleştirilen kadın istihdamı projelerinin, kadınları güvencesiz ve esnek çalışma koşullarına zorladığını ve bağımlı hale getirdiğini vurguladı. “Biz kadınlara sunulan bu güvencesizliği de işsizliği de kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

KARADENİZ'DEKİ EMEKÇİ KADINLARLA DAYANIŞMA

Halide Türkoğlu, Karadeniz’deki çay işçisi kadınların yaşadığı sorunlara da değinerek, “Artvin’de çay işçisi kadınlarla bir araya geldik. Kadınlar, emeğinin karşılığını alamadıklarını, hayat pahalılığı nedeniyle ikinci bir iş yapmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Bir ton çayın en az 25 bin lira olması gerektiğini ifade eden kadınların taleplerini duyurmak için buradayız. Yetkililer derhal çay üreticisi kadınların taleplerini yerine getirmeli ve gerekli destekler sunulmalıdır” dedi. 

FAİLLER DEĞİL, KADINLAR CEZALANDIRILIYOR

Türkoğlu bölgede örgütlenen kadına yönelik şiddete dair de konuştu. Özellikle Kürt kadınlar üzerinde kurulan baskı ve şiddetten bahseden Türkoğlu, "Jinnews muhabiri Rabia Önver, Hakkari'de genç kadınları uyuşturucu ve fuhuşa sürükleyen bir çeteyi teşhir ettiği için siyasi iktidar tarafından hedef alınmıştır. Elbette ki Rabia'nın hedef alınması bizleri şaşırtmadı. Çünkü özellikle Kürdistan coğrafyasında yükselen kadın özgürlük mücadelesini sindirmek için bu politikalar devreye giriyor. Yıllardır erkek devlet, korucular ve üniformalılar eliyle bu topraklarda özel savaş yürütülmektedir. Rabia Önver yaptığı haberle bir kez daha bu politikaları teşhir etmiştir, bu hakikati ortaya çıkarmıştır. Hedef alınması bu yüzdendir. Özgür basın emekçilerini susturarak bu kirli politikaların üzerini örtemeyeceksiniz. Sizin yaratmak istediğiniz korku iklimine karşı gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyen bir geleneğin sürdürücüsü olan gazeteciler ile birlikte bu politikalarınızın üzerine gideceğiz" dedi. Türkoğlu, söz konusu çetenin derhal yargılanması gerektiğini söyledi ve sürecin takipçisi olacaklarını dile getirdi.

Ağustos ayı içinde 31 kadının katlediğini hatırlatan Türkoğlu, kadınları koruyan yasalara karşı bir saldırı olduğunu ve var olan yasalarında uygulanmadığını dile getirdi. Bu durumun kadın cinayetlerini artırdığını belirten Türkoğlu, Döne Bozdemir cinayetini hatırlattı. Türkoğlu, "Döne Bozdemir, hakkında uzaklaştırma kararı olmasına, zorlama hapis kararı uygulanmasına ve elektronik kelepçeyle takip edilmesine rağmen Gafer Özdemir tarafından katledilmiştir. Doğru duydunuz. Elektronik kelepçeyle takip edilen Gafer Özdemir'in evden çıkıp Döne'nin işyerine gittiği elektronik izleme merkezinden görülmesine rağmen, yaptıkları tek şey arayıp uyarmak olmuştur. Evet, katili uyarıyorlar. Olay yerine polis göndermek, hızlıca önlem almak yerine yapılan tek şey katili uyarmak. Döne bu ihmallerden dolayı Ankara'nın göbeğinde, sorumlu bakanlıkların olduğu yerde katlediliyor. Bugün İstanbul Sözleşmesine saldırmak yerine sözleşmenin gereği yerine getirilmiş olsaydı Döne yaşıyor olacaktı. 6284 uygulanmış olsaydı Döne yaşıyor olacaktı. Bu katliamın yaşanmasına neden olan tüm kamu görevlileri hakkında derhal soruşturma başlatılmalıdır. Bu yasaları uygulamayan ve denetlemeyen tüm yetkililer bu katliamın yaşanmasından sorumludur" dedi.

Nurcan Arslan cinayetinde verilen 25 yıllık cezayı da değerlendiren Türkoğlu, "İşte iktidarın cezasızlık politikasının bir sonucu da Nurcan Arslan'ın davasında kendini göstermiştir. Bu bir faili aklama kararıdır. 'Tartışmasalardı öldürmezdi' diyen Yargıtay'a şunu soruyoruz: Yanında silahın olmasını nasıl açıklıyorsunuz? Bu kişinin yanında silahla gelmesi bu cinayetin tasarlanmış olduğunu göstermiyor mu? Elbette ki kadın düşmanı iktidarın yargısına, mahkemesine, savcısına, hakimine göre de göstermiyor. Ancak biz kadınlar bu cinayetin tasarlanmış bir cinayet olduğunu biliyoruz. Erkek yargının, failleri koruyan ve kadın katliamlarını meşrulaştıran bu kararları biz kadınlar nezdinde yok hükmündedir. Bu kararlar, mücadelemizi büyütme gerekçesidir. Failleri aklamanıza izin vermeyeceğiz. Katledilen her kadının hesabını soracağız. Haklarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkarak, dayanışmamızı büyüterek İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Fotoğraf: DEM Parti basın 

İlgili haberler
Gazeteci Rabia Önver'in avukatı: Savcı 'ifadeye ge...

Evine baskın düzenlenen Gazeteci Rabia Önver'in avukatı Azad Özer: 'Savcı 'ifadeye gerek yok vazgeçt...

Bakanlıktan kadınlara vaat: İşin ‘gücüm’ olsun

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının farklı bakanlıklarla kadın istihdamına ilişkin 'İşin gücün ols...

Gazeteci Rabia Önver'e 'yanıltıcı bilgi yayma' suç...

Hakkari'de uyuşturucu ve fuhuşa dair yaptığı haber üzerine hedef alınan JINNEWS muhabiri Rabia Önver...