Uzun süreden beridir tartışılan ve birçok kadın örgütleri ve STK’ler tarafından karşı çıkılan Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin içinde çocuk istismarı dahil bazı katalog suçlarda tutuklama için kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayanması maddesinin de yer aldığı ilk bölümü tüm tepkilere rağmen Meclisten geçti. İstismara somut delil şartı çocukları, istismardan korumayacak aksine istismarı daha meşru hale getirecek. Hiçbir istismarcı istismar sırasında zaten delil bırakmazken, şimdi bu yasadan daha fazla cesaret alacak. Somut delil aranması şartını, çocukları istismara uğramış kadınlar ile konuştuk.

‘İSTİSMAR ARTSIN DİYE UĞRAŞIYORLAR RESMEN!’

Bundan 5 yıl önce yaşanan ve Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği olarak takip ettiğimiz bir çocuk istismarı davasını ve sürecini kısaca aktaralım. 11 yaşındaki kız çocuğun, yaşadıklarını okulda öğretmenine anlatmasıyla 2 yıl boyunca babası tarafından istismara maruz bırakıldığı ortaya çıkmıştı. Anne, istismarı öğrendikten sonra şikayetçi olmuş baba ev hapsine, çocuk ise yurda gönderilmişti. Daha sonrasında eşine de şiddet uygulayan erkek şikayetçi olunduktan sonra tutuklanıp hapse gönderildi.  Bu kız çocuğu başına gelenleri öğretmenine anlattığı zaman son uğradığı istismarın üstünden 1 ay geçmişti. Mahkemeye delil olarak adli tıptan alınan psikiyatri raporu sunuldu. Raporda istismardan dolayı çocuğun psikolojisinin yüzde 80 bozulduğu kanıt sayılmış ve bu davanın sonucunda istismarcı baba 26 yıl hapis cezası almıştı.

Yasanın kabul edildiğinin açıklanmasının ardından telefonla ulaştığımız anne, haberi duyar duymaz sinir kriz geçirdiği için hastaneye kaldırıldığını bu maddeyi onaylayanlara karşı çok öfkeli olduğunu söyledi. “Aynı evin içinde iki yıl boyunca çocuğuma babası tecavüz etti. Ben aynı evde olmama rağmen anlamamışım. Benim kızım babası beni döver korkusuyla yıllarca yaşadıklarını saklamış. Şimdi bundan sonra ne yapacak bu çocuklar hepten susacaklar! Zaten kimse kimsenin gözünün önünde yapmıyor böyle şeyleri.”
Kızının psikolojisinin halen iyi olmadığını ilaçlarla ayakta durduğunu söyleyen anne “Allah hakkımızı bu yasayı yapanların yanına bırakmasın. Yaşadıklarımızın ağırlığıyla biz yaşamak istemezken bunlar resmen çocukların daha fazla tacize uğraması için uğraşıyorlar” dedi.

‘ÇOCUĞUMUN RUHUNDAKİ YARA TESPİT EDİLMEDİ, SOMUT DELİL SAYILMADI!’

Kızı birçok kişi tarafından taciz edilen başka bir anneyse bu yasaya şöyle tepki verdi, “Bütün suçu benim kızıma atıyorlar ya da beni suçluyorlar. Ben ne biçim anneymişim? Ben niye korumuyormuşum? Zaten sinirlerim çok bozuk. Çocukları tacize uğramış aileler hayata artık normal bakamıyorlar hiçbir zaman, mutlu olamıyorlar. Çocuklarının gözlerindeki acının önüne geçememenin ızdırabını her gün çekiyoruz. Kimse bizi suçlayamaz. Bizim çocuklarımıza zarar verenlerin yargılanmaması yüzünden biz umutsuzuz, yorgunuz. Somut delil lafı bile hastalıklı bir söylem. Bu işin ruhsal boyutu ne olacak? Benim kızım istismar edildikten 3 ay sonra durumu ortaya çıktı. Tacizci tutuklandıktan sonra ‘Ben bir şey yapmadım isterseniz kızlığını kontrol edin. Benim bir şey yapmadığımı anlayacaksınız’ diye ifade vermişti. İstismarı tespit etmek için üstünden zaman geçtiğini söylediler ama çocuğumun ruhundaki asıl derin yarayı tespit etmediler. Bu yasa çocukların susması için çıkartılmış”

‘BU YASAYI GÖRÜNCE DÜNYA BAŞIMA YIKILDI’

Son olarak çocuğu iki yaşındayken istismar edilen anneyi dinleyelim. Onunla da çok zor bir görüşme gerçekleştirdik… Yasaya çok büyük tepki gösteren anne, “Gidip kendimizi Meclisin önünde yakalım o zaman! Tacizin istismarın önüne geçmek yerine sorunu derinleştiriyorlar. Benim çocuğum bunu yaşarken daha iki yaşındaydı. Yaşadıklarını anlamıyordu bile. Amcası tam bir buçuk yıl istismar etmiş çocuğumu. Ben çalışan bir anneyim. Kaynanam bakıyordu. Amca işsizdi, uzun süre o da hep evdeydi. Olayı çocuk 3 buçuk yaşındayken fark ettik. Çocuk amcasının yanına gitmek istemedi ağladı, onun üzerine durumu anladık. ‘Oğlum amcan seni çok seviyor ondan neden kaçıyorsun?’ dediğimde ‘Amcam benim canımı acıtıyor’ dedi. Ben de severken acıtmıştır diye düşünürken çocuk özel bölgelerini göstererek neler yaptığını çocuk konuşmasıyla anlattı. Yıkıldım bittim, gözümü hastanede açtım. Şikayet ettik, uzun süre ortadan kayboldu. Sonra tutuklandı bütün bunlara rağmen çok az ceza aldı. Şimdi bu yasayı görünce dünya başıma yıkıldı. Hangi somut delil? Ben anlamıyorum biz çocuklara inanmayacaksak kime inanacağız? Eğer o gün ben çocuğumu dinlemeseydim belki bugün kaybetmiş olacaktım onu. Bu nasıl bir vicdansızlık bu nasıl bir rezillik. Çocukları korumayan bu zihniyet doğrudan tecavüzcüyü koruyor. Bunun başka bir açıklaması yok” dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül