Malatya’da çadırkentlerde kalan depremzedeler sağanak yağmur sebebiyle çadırlarını kullanamaz hâle geldiler. Yağmur sonrası çadırlarındaki malzemeler ıslanan depremzedeler geceyi dışarıda soğukta geçirmek zorunda kaldı. Cemal Gürsel’de ve Çöşnük Kavşağında bulunan çadırkentlerde kalan depremzedeler “Suyun altındayız, çocuklarımız perişan oldu. Ne battaniyemiz kaldı ne odunumuz. Rüzgar olduğu için sobayı da yakamadık, geceyi dışarıda geçirdik. Nerede devlet? Neden bizi görmüyor” diye tepki gösterdiler. Malatya’da yaşanan sağanak yağmur sonrası Cemal Gürsel Mahallesinde bulunan Bornova Belediyesinin kurduğu çadır kenti de su bastı. Yağmur suları çadırlarına dolan depremzedeler,geceyi dışarıda geçirmek zorunda kaldı. Çadırlarının üstlerine naylon poşet geren vatandaşlardan biri ise: "Geceyi rezil bir şekilde geçirdik. Cumhurbaşkanı sarayda oturuyor, bizim ne çektiğimizi bilmiyor” dedi.

‘ÇADIRLARIMIZIN İÇİ SU DOLDU’

Maraş merkezli depremlerin üzerinden 1 aydan fazla süre geçti. Depremzedeler birçok sorunla boğuşarak çadırkentlerde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Tüm sorunların üzerine dün yağan yağmur sonrası çadırlarındaki malzemelerin kullanılamaz hale gelmesi eklendi. Cemal Gürsel’de bulunan çadırkentlerden birine gidiyoruz. Sağanak yağmur devam ediyor, her yer çamur içerisinde. Ayağımızı bastığımız her yer çöküyor. Depremzedeler dışarıda, şanslı olanlar naylon poşet bulmuş, çadırlarının üzerine poşet örtmüşler. Diğerlerinin ise çadırları ıslanmış tamamen.

Çadırda kalan Kıymet Doğan ile konuşuyoruz. Battaniyeleri ıslandığı için bir yandan kurutmaya çalışıyor ve “Çadırımızı rüzgar attı götürdü, gece 3’ten beri uğraşıyoruz. Çadırın içi olduğu gibi su doldu, çadırın altı komple ıslandı. Eşyalarımız ıslandı, mecbur dışarı attık. Gece yine rüzgar olursa sobayı da yakamayacağız. Ne yapacağız bilmiyoruz” diyor.

‘SOBAM YOK, GECEYİ NASIL GEÇİRECEĞİM?’

Yan çadırda kalan Güllü Açar ise “3 çocuk sahibiyim, çocuklarım perişan oldu. Devlet nerede? Hani bak yok devlet. Şu halimize bakın ya. Yatakları bir tarafa topladık ıslanmasın diye. Çadırlarımızın önüne çakıl taşı istedik, dalga geçer gibi kum gönderdiler. Görüyorsunuz her taraf çamur oldu. Sobam yok çadırda, geceyi nasıl geçireceğim bilmiyorum. Hiçbir şey yok burada. Ne tuvalet var ne banyo. Yaşanmaz böyle. Yan çadırda kuzenim kalıyor. İşe gidiyor, çadırı ıslandı. Nasıl kalacaklar ıslak çadırda?” diye konuştu.

80 çadırın bulunduğu Bornova Belediyesinin kurduğu çadırkent de dün yağan sağanak yağmur sonrası kullanılamaz hale geldi. Çadırlarının içi su alan bir vatandaşın yanına gidiyoruz. Bir yandan çadırını daha fazla ıslanmasın diye naylonla kapatmaya çalışıyor ve şöyle diyor: “Yağmur başladı millet rezil oldu. Yataklarımız, eşyalarımız hep sırılsıklam oldu, ne yapacağımızı şaşırdık. Yorganları sobanın arkasına dizdim, yatakları öyle kuruttum. Çocuklar perişan, branda verdiler, o da olmasa ne yapacaktık bilmiyorum. Çadır kenarlardan su alıyor olduğu gibi yatakların arkasına. O yastığı koymasam iyice çadır batar. Dün buraya AKP Milletvekili Öznur Çalık geldi yemek sırasında, ‘Geçmiş olsun’ dedi hepimize sarıldı, şunu yapacağım bunu yapacağım dedi. Hadi  bakalım ne olacak bundan sonra.”

‘ÇADIRA GİRİYORUZ AYAĞIMIZ ISLANIYOR, YATAĞA GİRİYORUZ YATAK ISLAK’

İnci ise, “Geceyi sırılsıklam geçirdik, branda verdiler yarım yamalak. Bir kısmı kapalı, bir kısmı açık. Onunla da yataklarımızı ancak koruyabildik. Mecburen eve gittik; deprem oldu sallandı. Benim evim ağır hasarlı. Ama ne yapalım? Yaşlı hastamız var. Çadır verdiler de yağmuru geçirmeyen çadır lazım. Bu geceyi nasıl geçireceğiz bilmiyorum. Sobayı yakıyoruz, ayağımız su içinde kalıyor. Yatağa giriyoruz, bu sefer yatak ıslanıyor” diye yaşadıkları çaresizliği anlattı.

‘EV AĞIR HASARLI,ÇADIR SU İÇİNDE’

Çadırı su dolan bir diğer depremzede ise “Çoluk çocuk hep su içindeyiz. Eve gitsek ev ağır hasarlı, arabada kalsak 4 kişi nasıl uyuyalım, inanın ne olacak bilmiyoruz” diye konuştu.

‘BULAŞIKLARI ÇEŞMEDEN GETİRDİĞİMİZ KİRLİ SUYLA YIKIYORUZ’

Çöşnük Kavşağı’nda bulunan çadırkente doğru yola çıkıyoruz. Vardığımızda her yer su birikintisi olduğu için ayakkabımız ıslanıyor hemen. Bir yandan yağmur yağmaya devam ediyor. Çadırları ıslanan depremzedeler, dışarıda zaman geçiriyorlar. Görüşmek için yanına gittiğimiz Meryem ise: “Yağmurda çadırlarımızın hepsinin altı su aldı. Yatak, eşya kalmadı. Çıkardık, çöpçüler götürsün diye kenara topladık. Biz ne yapacağız? Sobamız bile yanmıyor, donuyoruz. Çocuklar hasta olacak hep. Su geçen hafta dağıtıldı en son, o yüzden idareli kullanıyoruz. Bulaşığı çeşmeden getirdiğimiz kirli suyla yıkıyoruz, temiz suyu sadece yemek yapmaya ve içmeye kullanıyoruz. 1 buçuk aydır buradayız. Evim ağır hasarlı giremiyorum. Hiçbir yetkili de ilgilenmiyor burayla” diye anlattı.

‘BALTA BULUN KESİN DİYORLAR, SU BULAMIYORUM BALTAYI NASIL BULAYIM?’

Verilen odunu kıramadıkları, çadır içine de alamadıkları için odunlar dışarıda ıslanmış. Odunları da kalmadığı için geceyi üşüyerek geçiren Meryem: “Balta bulun kesin diyorlar, su bulamıyorum ben burada. Baltayı nasıl bulayım? Evimizde olsaydık zaten bu yardımlara ihtiyacım olmazdı. Önceden onlar mı yardım ediyordu bize?” dedi.

Fotoğraf: Berfin Güler/Ekmek ve Gül