Yeşil Sol Parti’nin kadına yönelik şiddetin araştırılmasına ilişkin önerisi TBMM Genel Kurulunda AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Bu cümlenin son kısımları bir Meclis klasiği. AKP MHP oyları ile reddedilenler kadınlara, gençlere, işçilere, çiftçilere, öğrencilere, çocuklara dair olan konular, gündemler…

Kadına yönelik şiddetin araştırılmasına ilişkin önerge de bu iki parti tarafından gereksiz bulundu işte. Kadınlar ölmüyormuş gibi, şiddet hayatın dört bir yanında dolu dizgin devam etmiyormuş gibi, cinsel istismar iş yerinden sokağa, evden okula her yerde yaşanmıyormuş gibi...

Her şey yolundaymış gibi, bu ülkede kadınlar ve çocuklar güvendeymiş gibi bir gün yaşandı Mecliste. Yeşil Sol Parti Milletvekili Adalet Kaya’nın rakamlar, oranlar, somut olaylar içeren konuşması, İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesinden sonra kadına yönelik şiddetin, ne şekilde nasıl arttığını somut olarak ortaya koyması durumu değiştirmedi. AKP ve MHP için her şey yolundaydı nasıl olsa. Arkasından İyi Partili, CHP’li vekillerin konuşmaları da fikirlerini değiştirmedi.

O kadar her şey yolundaydı ki, AKP adına yapılan konuşmada bu durum açıkça ifade edildi. Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı, AKP Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek şiddetle mücadele hususunda iktidarlarının ilk gününden itibaren tavizsiz bir tavır izledikleri iddiasında bulunarak, İstanbul Sözleşmesi’ne neden ihtiyaç olmadığına dair açıklamalar yaptı.

AKP Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek’in İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin söyledikleri ise sözleşmenin çok da imzalanmayan dünya genelinde kabul görmeyen bir sözleşme olduğu iddiasına dayalıydı. İstanbul Sözleşmesi’nin sadece 37 ülke tarafından imzalanmış olmasının düşündürücü olduğuna işaret eden Atabek, bu nedenle “Bizim de ihtiyacımız yok iç hukukumuzu çok yeterli” demeye çalıştı özetle.

TÜRKİYE SÖZLEŞME’Yİ İPTAL ETTİ AVRUPA ÜLKELERİ UYGULAMAYA GEÇİYOR

İstanbul Sözleşmesi’nin 2023 yılı mayıs ayı itibarıyla Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında uygulanacak olması Atabek’in konuşmasında elbette yer almadı. Avrupa Parlamentosu’nun mayıs ayında İstanbul Sözleşmesi’nin Birlik genelinde uygulanmasını kabul ettiğini tam da bu noktada belirtmek gerekiyor. Parlamento kararı, sözleşmenin tüm AB üyesi ülkelerde hayata geçirilmesine olanak tanıyor. İstanbul Sözleşmesi Avrupa Birliği üyesi tüm ülkeleri bağlayan bir sözleşme haline gelmiş iken KEFEK Başkanı bir milletvekilinin yanlış bilgiler vermiş olmasını hemen bir yerlere kaydedelim.

Birkaç ülke tarafından imzalanmış, öyle çok da önemli olmayan bir sözleşme havası yaratma çabası tamamen yalan bilgi içeriyor. Öte yandan 2022 yılında dahi sözleşme imzalanmasının devam ettiğini de hatırlatmak gerekli. İngiltere ve Ukrayna sözleşmeyi yeni imzalayan ülkeler oldu.

Bu sözleşmeyi tek imzalayan ülke Türkiye olsa önemsiz mi olacaktı? Elbette hayır. Kadına yönelik şiddete ilişkin önlem alma yükümlülüğü içeren bir uluslararası sözleşmenin imzacısı ve uygulayıcısı bir ülke olmakla ancak gurur duyulabilir esasen. Nitekim AKP iktidarı da adını İstanbul’dan alan bu sözleşmenin ilk imzacısı olmakla yıllarca övünmüş, sürekli gurur duymuştu. Bunu da hatırlayalım ve unutmayalım.

MÜCADELEMİZ HER YERDE HER KOŞULDA SÜRECEK

KEFEK Başkanı da olan AKP Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek İstanbul Sözleşmesine ilişkin vermiş olduğu yanlış bilgilerle birlikte öyle bir tablo anlattı ki konuşmasında; yasalar şahane, uygulama mükemmel, kadına yönelik şiddete dair aksayan hiçbir şey yok. AKP zaten kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin en yılmaz savunucusu.

Tam da bu anlarda EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın “Her şey bu kadar mükemmelse günde en az 3 kadının göz göre göre erkek şiddetiyle öldürülmesine ne diyor, bunu nasıl açıklıyorsunuz?” sorusu geldi Atabek’e. Karaca’nın sorusunda sinirlenen Atabek “Bana sözlü şiddet uygulamayın” biçiminde yanıt verdi.

Ülkenin dört bir yanından şiddet haberleri gelmeye devam ederken, kadınlar öldürülürken, kadına yönelik şiddete dair araştırma önergesini reddeden, bu konuda her şey mükemmel, yapılacak her şeyi yaptık, tartışmaya ihtiyaç yok diyen AKP, Sevda Karaca’nın her kadının aklından geçen sorusuna sinirlenip, sözlü şiddet uygulamakla itham edebiliyor.

Mecliste kadınlara dair bir şeyler yapılacağı iddiasında olan KEFEK Başkanının “neden kadınlar hâlâ ölüyor” biçimindeki soruya sinirlenmeye hakkı olamaz. Kadınların şiddete uğramasına dair yükümlülükleri olanlar sorunu çözmek için çaba harcamak ve herkesi dinlemekle yükümlü olabilir ancak.

Hele de sözlü şiddet uygulamakla suçlamak her şey bir yana komik. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede hukuksuz çıkan, sözleşme hakkında hâlâ Meclis kürsüsünden yalan yanlış bilgiler veren, İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmak isteyen, 8 Mart’ta, 25 Kasımlarda sokaklarda olan kadınlara polis şiddetini reva gören iktidarın mensuplarının sözlü şiddete uğradıklarını söylemesi abesle iştigal.

Yeni dönem Meclisini bu oturumla bir miktar görebilmiş olduk. KEFEK Başkanını da tanıdık bu sayede. Kadınların hakları ve hayatları için birlikte omuz omuza mücadele edeceğimiz milletvekili arkadaşlarımızı da aynı şekilde.

Yeni dönem Mecliste de AKP ve MHP oyları ile haklarımız ve hayatlarımızın aleyhine olacak görünen o ki. Mücadelemiz o ret oylarından çok büyük ve çok güçlü neyse ki...

Fotoğraf: Ekmek ve Gül