Çocukları istismara maruz bırakan kaç sanık bugün aramızda dolaşıyor? Hem de hiç cezasını çekmeden. Öylece... Yargı çocukları defalarca mahkemelerde hırpalarcasına dinlerken, çocuklar yaşadıkları olayı her anlatışında bir kez daha örselenirken, sanıklar kaç davadan öylece beraat ediyor? Kaç istismarcı, istismar ettiği çocukla aynı evde, aynı binada, aynı şehirde yüz yüze, tekrar karşılaşma riski altında? Bilmiyoruz, ama çok olduğunu her gün gelen beraat haberlerinden, sanıkların aldıkları ufacık cezalardan hatta cezasızlıklardan biliyoruz. Haberlerin sonrasında o ailenin yaşadıklarını görmek çok mümkün olmuyor tabii. Olayı yaşayan aile ve çocuk kadar kimse de bilemez belki.

BABA İSTİSMAR ETTİĞİ ÇOCUĞUNU GÖRMEK İSTEDİ

İzmir’den bir örnekte çocuğu istismara uğrayan bir kadının nasıl yalnızlığa hapsedildiğini, çocuğunun ise onca hırpalanmaya rağmen hâlâ nasıl adalet istediğini dinliyoruz:
C. 2013 yılında boşanmak üzere olduğu kocasının, kendi öz kızını istismar ettiğini öğrendiğinde, kızı henüz 8 yaşındaydı. Annesi ve babasının boşanacağını öğrendiğinde kendisinin güvende olacağını düşündüğü için annesine olanları anlatabilmişti çocuk. “Şimdi büyüdü, ve daha fazla öfkesi arttı, daha çok kini var. Şimdi ‘Korkmuyorum’ diyor” diyerek anlatıyor kızını C.

Boşanma davasının yanında bir de çocuk istismarı davası açtı. Boşanmak üzere olduğu erkeğin avukatı C.'ye karşı “Boşandıkları için böyle bir iftira atıyor” diye savundu müvekkilini. Yıllarca süren davanın ardından baba beraat etti. İstismar davası sürerken babaya boşanma davasında çocukları görme izni de verildiğini söylüyor C. “Bir başka davamız var, bu adam çocukları görmemeli” demesine, çocuğunun “Ben o adamı görmek istemiyorum” demesine rağmen babaya çocukları görme izni verildi. İstismar davasında zaten tutuksuz yargılanan baba bir de beraat edince üstüne çocukları görmek istedi. C.’ye tehditlerde bulundu, sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlarda “Cinnet getireceğim” diyerek ölüm tehditleri savurdu. Anne defalarca uzaklaştırma ve koruma kararları çıkarttı.

Bu arada C.’nin ailesi çocukları istemedi, “Babaya ver” dedi. Çocuklarını istismar eden babaya... Sırt döndü ailesi C.’ye.

YENİ BİR HAYAT İSTERKEN...

Tek başına kalan C. yeniden bir hayat kurabilmek için bir güzellik salonu açtı. Ancak bununla bitmedi yaşadığı sıkıntılar. “Mahalledeki mafya...” diyor C, “İzin vermedi buralarda barınmamıza. Ben yeniden hayatımızı kuralım diye bir güzellik salonu açtım. Bu kez de mahallede rahat vermediler. Mafya varmış, onlar tehdit etti, darbetti, sosyal medyadaki eskort sayfalarında benim ve çocuklarımın fotoğraflarını paylaştılar. Siber suçlara şikayet ettik, davam sürüyor onlarla da” diye anlatıyor bu olayı da.

C'NİN KADIN DAYANIŞMASINA İHTİYACI VAR

Eski kocasının şimdiki yeni adreslerini öğrendiklerini söyleyen ama hem işyeri dolayısıyla hem de çocukların okulları dolayısıyla taşınmalarının mümkün olmadığını belirten C. korkuyor. “Ne yapacağımı inanın bilmiyorum” diyen C. şöyle sürdürüyor sözlerini: “Burada hiç kimsem yok. Bana bir şey olduğu zaman bu çocuklar bu adamın eline geçecek. Artık bunalımdayım. Ne yapabilirim, bu adam bu çocukları alır. Özellikle küçük çocuğumu istiyor. Çok mağdur durumdayız.”

Kadın dayanışmasına çok ihtiyacı var C’nin. “Güçlenmeye, yalnız olmadığımı hissetmeye ihtiyacım var. Her gün bir korku içerisindeyiz. Çocuklarım da korkuyor. Bu çok kötü bir şey. Sığınmaevine yerleşmek istemiyor çocuğum, ‘Oradakilerin çoğu benim yaşadıklarımı yaşamış, aynı şeyleri görmek istemiyorum’ diyor. Çocuğumun yaşadıklarının, bizim yaşadıklarımızın görülmesini ve duyulmasını istiyorum, adalet istiyorum” diyerek dayanışma çağrısında bulunuyor.

Ayrıca Ankara’da sonuca bağlanan istismar davasını temyize taşıdıklarını ama davanın çok geç bir tarihte olacağını hatırlatıyor ve “Ankara’da ağır cezadaki dosyamın öne alınmasını istiyorum” diyor.

Her şeye rağmen tek başına mücadelesini sürdüren C, artık tek başına değil kadınların desteğiyle bu ayakta kalma mücadelesini sürdürmek istediğine de vurgu yapıyor.