Tuzluçayır Kadın Dayanışma Derneği olarak kadınlarla 2021 yılı için belirlenecek asgari ücreti konuştuk. Yarı aç yarı tok yaşamları olan kadınlar AKP’li milletvekilinin “Kuru ekmek yiyen aç değildir” sözlerine tepkili. “Kendisi yesin bakalım, doyursun kendini, bize kuru ekmeğe reva görenler, bizleri bunları yaşatanlar, bunu yaşamadan ölmesin” diyerek öfkelerini dile getiriyorlar. Kadınlar asgari ücret 4 bin lira olsa bile yetmeyeceğini, temel ihtiyaçlara hiçbir zammın da yapılmaması gerektiğini söylüyor. 

‘ÇOCUĞUMA DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ KİLOTLU ÇORAP ALABİLDİM’

N.E. 26 yaşında olan bir kadın. Eşi Ostim’de işçi. Maddi imkansızlıklardan dolayı kazandığı uluslararası ilişkiler bölümüne gidememiş. “6 kardeştik, beni okutsalar diğer kardeşlerim daha da kötü duruma düşecekti. Ailemde yoksuldu, şimdi de yoksuluz, hatta açız. Yoksulluk ebedi mi?” diye soruyor sohbetimizde

Bir çocuğu var N.E.’nin. Evinin kirası 700 lira. Şöyle anlatıyor: “Eşim yaz boyunca izinsiz çalıştı. Yine yok yine yok. Asgari ücretle bankanın ek hesabındakini de kullanarak her aya borçlu başlayarak geçiniyoruz. Zaten işe gitmediği zamanlarda günlük ücretten kesiliyor. Hasta olması bile kötü. En ucunu yaşıyoruz hayatın. Bu yüzden köye taşınmayı düşünüyoruz. En azından ev kirası olmaz. Çocuğuma doğum gününde hediyesi olarak kilotlu çorap aldım. İnanmazsınız çorap bile 20 lira.

‘ASGARİ ÜCRET 4 BİN OLURSA İLK İŞİM ET ALMAK OLACAK’

Asgari ücretin en az 4 bin lira olması gerektiğini bunun yanında da hiçbir şeye zam gelmemesi gerektiğini söylüyor. “Asgari ücret 4 bin lira olmalı, olmuyorsa bir araya gelip kenetlenip, birlik olup bu durumun karşısında sesimizi çıkarmamız lazım. Bir olursak her şeyi yaparız. Asgari ücret 4000 lira olursa ilk işim et almak olacak” oluyor sözleri. “Yeni yıla girerken her zaman nasıl giriyorsak bu sene de aynı. İmkanlarımız yok. Hayat pahalı. 5 liralık kuruyemiş ve kola. Kıyafetlerimiz hep en ucuz yerlerden, başkalarından, çocuğumun kıyafetlerini de başkalarının giyip kullanıp verdikleri. Bir gün tok yatıyorsak, yarın açız” diye söylüyor.

‘ŞEHİRDE YOKSULLUK DAHA ZORMUŞ’

B.E 25 yaşında. Evleneli 4 ay olmuş. “Eşimle hiç dışarı yemeğe gidemedik bırakın balayına gitmeyi” diyerek zor geçindiklerini söylüyor. Eşi asgari ücret ile çalışan temizlik işçisi, hafta sonları da iş bulursa çalışmaya gidiyormuş. B.E. şimdiye kadar hep köyde yaşamış, "Köydeyken de yoksulduk şimdi de yoksuluz. Şehirde yoksulluk daha da zormuş" diye belirtiyor. Düğünlerini de kredi çekerek yapmışlar.

ZORUNLU GİDERİMİZ 2 BİN 100 LİRAYKEN BİZ NE YİYİP İÇECEĞİZ?

Bize bir aylık giderlerini sıralıyor.

Düğün için çekilen kredi borcunun ödemesi 1200. Kapıcı dairesi kirası 350, su 200, elektrik 150, doğal gaz 200…

Her ay zorunlu toplam 2 bin 100 lira giderleri var. Asgari ücret ise 2 bin 320. “Ne yiyip ne içeceğiz?” diyen B.’nin sözleri: “Yardımlarla ayakta duruyoruz. Asgari ücrete de iyi bir zam gelirse biraz rahat ederiz belki. Bu yoksulluk böyle devam etmesin”