Tek başına çocuğuna bakmak zorunda olan kadınlar ne yapsın?
Salgın bahanesiyle işten atılan Jinda: ‘Çocuğuma yarın ne yedireceğim ya da bu banka borcunu nasıl ödeyeceğim’ düşünceleri yüzünden ne oğlumla ilgilenebiliyorum ne de hasta olmadığım için mutluyum.’

Tek başına ebeveynlik yapmak zorunda olan kadınlar için salgın sürecinde çok daha zorlu koşullar söz konusu. Koronavirüs sebebiyle işsiz kalan ve yaşama şansı bir yakının yardımına bağlı olan binlerce kadından biri olan Jinda’nın hikayesi hepinize çok tanıdık gelecek...

KORONA GEREKÇESİYLE İŞTEN ATILDI
Bir çocuk annesi yalnız bir kadın Jinda. Kısa bir süre önce Bornova’ya taşındı. Hayatını düzene sokana kadar annesinin yanında kalacaktı çocuğuyla birlikte. Yine kısa bir süre önce bir pastanede işe girdi, ancak koronavirüs sebebiyle işleri azalan patronu tarafından işten çıkarıldı. Jinda, riske rağmen pes etmeden iş aramaya devam ediyor.
“Korona bahane, yine kazanan işverenler oldu” diyen Jinda durumu şöyle özetliyor: “Bu sistem sürdükçe, biz kadınlar bu zorlukları yaşamaya devam edeceğiz. Yine de bu durum bende pes etme yerine daha çok hırsa dönüşüyor. Değiştirmeye olan inancım var hala…”

ÇOCUĞUMA ‘YOK’ DEMEK ÇOK AĞIR
Düzenin kadınlar üzerindeki etkilerini özellikle son 4 yıldır en ağır şekilde yaşadığını söylüyor Jinda, “3 yaşındaki oğlum ile İzmir’de annemin yanında kalıyoruz şimdilik. Tabii buraya gelirken hayalim, güzel maaşlı bir iş bulmak ve bir an önce oğlumla kendi yaşantıma bir yön çizmekti. Oysa şimdi işsizim. Bir iş bulmak bu süreçte sadece kadınların değil, herkesin sorunu… Ancak kadınlar için çok daha zorlu geçiyor iş bulma süreçleri… Yaşın, çocuğun, evde bitmeyen koşuşturma… Kısa süreliğine de olsa bir çalışma sürecim oldu. Üretim alanı olan bir pastanede çalıştım. Sabah 6’da kalkıyor, çocukla ilgileniyor, hazırlanıyor ve sanki hiçbir sıkıntım yokmuş gibi davranacağım işime gidiyordum. Akşam patron hangi saatte isterse o zaman çıkabiliyordum. Bu durumda bir de verdikleri düşük ücrete rağmen minnet bekliyorlardı. ‘Niye böyle çalışır insan’ demeyin, bir çocuğa ‘yok’ demek o kadar ağır ki... Sonra bir sabah iş yerinde herkes koronavirüsü konuşmaya başladı, devamında da patron durmadan ‘iş yok, iş yok’ diye söylenmeye… Bütün işçilerde işten çıkarılma korkusu vardı ama piyango bana patladı.”

BİR EKMEK İÇİN SAATLERCE ÇALIŞABİLİRİM
Hükümet “evde kal” dese de milyonlarca insan gibi çalışmak zorunda Jinda, yaşamak ve çocuğunu yaşatmak için. Salgının boyutunu işten atıldığında anladığını belirtiyor: “Bana garip gelen şey; korona virüsün ciddiyetini bile çalışmaktan, çocuğa bakmaktan kaynaklı fark etmemişim. Yeni yeni anlıyorum. ‘Çocuğuma yarın ne yedireceğim, bu banka borcunu nasıl ödeyeceğim’ düşünceleri yüzünden ne oğlumla ilgilenebiliyorum ne de hasta olmadığım ve yaşadığım için bir mutluluk duygum var. Çünkü ben bir anneyim ve bir ekmek için günde saatlerce çalışabilirim ama benim alın terimle trilyonlar kazananlar ancak çocuklarına iyi besinler götürebilir. Ben, çocuğum bir şey istediğinde ‘paramız yok, olunca alırız’ diyebilirim. 3 yaşındaki bir çocuğun devamlı ertelenerek yaşamasını istemiyorum. Çocuğumun ihtiyaçlarını karşılamak ve kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyorum. Sesimize ses verecek, yanımızda duracak kimse olmadıkça bu düzende böyle gider” diye konuşuyor.
Jinda son olarak hükümete sesleniyor, “Bizler varız, ne zorlukla karşılaşırsak karşılaşalım var olmaya devam edeceğiz. Yasalarınız, önlemleriniz artık bizleri de sayan, bizlere de hak veren bir hale dönüşmeli. İşsizlikten, çocuğuma istediklerini veremeyeceğim için ölümü düşünmek istemiyorum.”

İlgili haberler
Korona günlerinde balkon sohbetleri

Balkona çıkıp hava almak, aynı zamanda bir sosyalleşme, dert paylaşım alanı da olmuş durumda. Ee buy...

BİR MOTİFİN HİKAYESİ: Hanım Dilendi Bey Beğendi

Kadınların en büyük meşgalesi haline gelmiş örgü bir ifade şeklidir de çoğu zaman. Ev içi hayatın ya...

Salgın bahane edilerek işten atıldı: Sadaka değil...

Bir yemek şirketinde çalışan 57 yaşındaki işçi kadın, salgın bahane edilerek işten atıldı.