Merhaba sevgili Ekmek ve Gül okurları. Dünyanın her yerinde olduğu gibi İsrail-Filistin savaşında da olan yine kadınlara ve çocuklara oluyor. Geçmişte Suriye savaşında da gördük kirli elleri çocukların boğazında ve kadınların bedenlerinde. Kadınların köle pazarlarında nasıl satıldığını gördük. Irak savaşında tecavüze uğrayan, doğurmak zorunda kalan kadınları... Neresinden bakarsak bakalım, hiçbir emperyalist savaş kadınların, çocukların, işçilerin, emekçilerin çıkarına olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde de halkların çıkarına olamaz. Bu savaşların kazananı silah, gıda, ilaç vs. satanlar olabilir ancak. Dolayısıyla biz kadınlar olarak savaşa karşı barışın yanında olmalıyız. “Demokratik, özgür, laik” Filistin’i savunmalıyız.

Savaşla birlikte kadınların ve işçilerin gündemi hasıraltı oldu. Açlık sınırının altında yaşadığımız, zamların geri alınmasını istediğimiz bir dönemde, insanca yaşanacak bir ücret mücadelesi verirken, “Kadın cinayetleri durdurulsun, çocuk istismarı son bulsun” derken tüm gündemimiz savaş oldu. Okullarda bütün öğrencilere bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek kampanyamızın çalışmaları devam ediyor ama, insanlar doğal olarak Filistin’deki kirli savaşı soruyor. Kendi taleplerimizi örgütlemeye çalıştığımız gibi, Filistin halkının yanında olmamız gerektiğini de anlamamız gerekiyor. Bir savaşın önce kadınları ve çocukları öldürdüğü bir düzende kadınlar olarak her daim savaşa karşı barışı savunmalıyız.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül