Termikel’de çalışan bir işçi, OHAL ilan edildiğinde anlamış aslında kime yarayacağını. Şöyle anlatıyor yaşadıklarını: “OHAL ilan edildiği gün hastaneye gittim rapor almaya, doktor ‘OHAL var veremem’ dedi. Tartıştık, hastane polisi geldi, o da rapor alamayacağımı söyledi, o zaman anladım OHAL’in kime yaradığını. Çalıştığım fabrikada durumlar zaten çok kötü, Termikel iflas edecekmiş diye duyuyoruz her yerde. Maaşlar 4 ay geriden geliyor. Çocuklarımı dedesine gönderdim yaz tatili başlayınca, en azından mutfak masrafı azalsın dedik. Geçen hafta yarım saatlik iş durdurduk fabrikada, patron Ahmet Kaya her zamanki şeyleri söyledi, ‘tarlamı satarım yine sizin borçlarınızı falan filan...’ Normal zamanda ödemeyen adam OHAL’de hiç ödemez.”

‘GREV BİZİM HAKKIMIZ’

Bir metal fabrikasında çalışan Elif ise toplu sözleşme istedikleri gibi geçmemesi durumunda fabrikada grev yapabileceklerini düşünüyor: “Bu sene Türk Metal’in vaatleri çok yüksek. Eğer istediğimiz gibi bir sözleşme çıkmazsa bizim fabrikada grev olabilir, ki bu bizim hakkımız, yani patron bize hakkımızı vermediğinde tabi ki hakkımızı almaya çalışacağız. O zaman devlet bizim yanımızda olmak zorunda, gelip bize grev yapmayın diyemez.”

APAÇIK ‘PATRONDAN YANAYIM’ DEMİŞ

Vedat birkaç aya kadar emekli olacağını söylüyor, ama çocukları için endişeli. Türkiye’nin giderek tehlikeli ve yaşanması zor bir ülke olduğunu düşünüyor çünkü; “Bizden geçti artık, iyi kötü emekli oluyoruz ama üç çocuğum var. Her gün hayat daha da pahalı oluyor, ne yapacağımızı bilmiyoruz. OHAL’i devlet için ilan ediyoruz dediler, her şeye zam geldi. Hiçbir devlet dairesinde bir günde işini halledemiyorsun, şimdi de ‘grev yaptırtmam’ demiş. Apaçık ‘grevde patrondan yana olurum’ demiş, bunda anlaşılmayacak bir şey yok.”