Ekonomik krizin gittikçe daha ağır hissedildiği günlerden geçiyoruz. Yılın son günlerinde Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine gelen kadınların anlattıklarında da hep aynı şey vardı; geçim derdi.
Havanın buza kestiği günlerden birinde derneğe geldi Hanife. Bir tanıdığının “Onlar sana yardımcı olur” demesiyle gelmiş. Tanışma faslından sonra başladı anlatmaya; eşinin inşaat işçisi olduğunu, işsiz kaldığını, kira borcunun biriktiğini, kızı üniversite sınavına hazırlandığı için ona bir şey belli etmemeye çalıştığını... “Bir sürü hastalığım var. Daha iyi olsaydım merdiven temizliğine giderdim. Çocuğumu kimseye muhtaç etmezdim. İnanır mısınız 5 gündür kuru ekmek yiyoruz. Artık tanıdıklardan, akrabalardan borç isteyecek yüzümüz kalmadı. Kiracıyız. Kızım okumayı çok seviyor. O okusun diye borç aldık dershaneye yazdırdık. Ama kriz yüzünden müteahhit mal alamamış, işi durdu. Eşim de işsiz kaldı, 3 aydır çalışmıyor. Kış olduğu için de inşaat işi yok. Kimse eşimi işe götürmüyor...”
Yardım için belediyeye başvurmuş. Belediyeden evi incelemeye gelmişler ama sonrasında herhangi bir yardım alamamış, “Evde iki parça eşya ve buzdolabı var diye yardım vermediler” diyor Hanife, sonra da devam ediyor “Ama o buzdolabını açıp bakmıyorlar. O buzdolabı kaç aydır boş onu bilmiyorlar.”
Geçim sıkıntısı yüzünden eşiyle de araları bozulmuş. Kaç kere intihar etmeyi düşündüğünü anlatıyor gözyaşlarını tutamayarak “Böyle yaşamaktansa ölmek daha iyidir, dedim. Ama kızımı düşününce hep vazgeçtim.”
Geçim sıkıntısı, evdeki huzursuzluk, çocuğuna yetememe... Tüm bunlar Hanife’nin priskolojisini altüst etmiş tabii ama yine de bizi uyarmadan edemiyor; “Konuştuklarımız aramızda kalsın. Eşim yardım istediğimi duyarsa bana kızar. Evde kavga çıkar, kızım da kötü etkilenir. Onun okumasına mani olmak istemiyorum...”
İlgili haberler
Yoksuluz... Kömür yardımını çocuk bezi almak için...
Diyarbakır’dan kısacık bir sohbetin gösterdiği ‘büyük Türkiye’ tablosu işte bu: Dağıtılan kömür yard...
Ne yoksulluk, ne sömürü, ne şiddet...
Bugün kadınların kendi hayatları üzerinde her türlü şiddetten azade olarak karar verebilme mücadeles...
Arabulucu aza ikna, daha doğrusu mecbur ediyor
‘Başıma gelenden öğrendim ki arabulucular emekçi insanların haklarını almalarını sağlamak yerine az...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.