Kadıköy Belediyesinin Potlaç Kadın Emeği Pazarı’ndaydık. Kızılderililerin değiş-tokuş bayramlarına verilen isim olan ‘potlaç’, Kadıköy’deki kadın emeği pazarının ismine ilham kaynağı olmuş. Birbirinden farklı kadınların el emekleri ile donattıkları rengarenk masalar ile kurulmuş bir pazar; Çantalar, kolyeler, tablolar...

Tek tek masalara uğruyoruz seçimlerle ilgili düşüncelerini sormak için. Kimi konuşmak istemiyor, kimi ise bu konuda oldukça istekli. Konuştuğumuz istisnasız her kadın, ekonominin kötü gittiği konusunda hemfkir. Bu kötü gidişatın gündelik hayatlarına yansımasını sorduğumuzda ise “Et, süt gibi ihtiyaçları zaten alamıyoruz. Her şey ateş pahası ve bu ister istemez herkesi etkiliyor” gibi aşina olduğumuz yanıtlar alıyoruz. Tabii dolar ve avronun her gün yükselmesine ve bunun ürünlerinin maliyetine ve fiyatlarına yansımasına da değinmeden geçmiyorlar.

CHP seçmeninin ağırlıkta olduğu bir yer burası. Muharrem İnce’yi sonuna kadar desteklediklerini söyleyenler olduğu gibi, “İkinci turda baktık Meral Akşener çıktı, ona veririz oyumuzu” gibi tamamen mevcut hükümetin gitmesine yönelik fikirler ifade eden de var. Röportaj yapmamızı istemeyen iki genç kadın ise “Bizim için hangi parti seçilirse seçilsin değişecek bir şey yok çünkü başa hangi parti gelirse gelsin bu sistem bu şekilde devam edecek. Her başa gelen kendi yandaşlarını kayıracak” diyerek, geçersiz oy kullanacaklarını açıklıyorlar.

Standının başında duran türbanlı bir kadın başta çekingen davranıyor. Israrlı davranınca, adeta demirden destek alırcasına standına tutunarak, “Bütün kapalı bayanlar sanki AKP’liymiş gibi bir algı var ortada, bu çok yanlış. Bunu değiştirmeliyiz” diyor. Haklı. Zira o bu cümleleri söylediğinde yan taraftaki standın sahibi kadından “Aa sen AKP’li değil misin? Aferin sana kız!” cümlesi yükseliyor.

Kadınlar HDP’nin barajı geçmesinin öneminin farkında. Ancak bunun için somut bir şey yapma konusunda çekimserler. Seçim güvenliği konusunda ise genel olarak bir endişe var, ama eğer bir şaibe olursa bunu kabullenmeyecek bir kararlılığın da olduğunu gördük.

Seçimlerin sonucunun ne olacağına dair bir öngörüde bulanamasalar da kadınlar, “ayrışmanın olmadığı, kardeşçe yaşanan bir ülke” temennisinde ortaklaşıyor.