AKP ve MHP iktidarının oylarıyla meclisten geçen hayvanları katletme yasasıyla Türkiye’nin dört bir yanından katliam haberleri almaya başladık.

Bununla birlikte 20 yıldır AKP iktidarının cezasızlık politikası, toplumun ahlaki çöküşüne yol açarak insanların önüne gelen her canlıyı öldürme hakkının olduğunu düşünmesine ve buna göre hareket etmesine sebep oldu. Yasadan önce de hayvanlara karşı devam eden şiddetin boyutu yasadan sonra önüne geçilemeyecek bir hal aldı. Türlü işkenceler ile hayvanları katleden bir kitle ile karşı karşıyayız. Yeni çıkan yasaya göre hâlâ suç işliyorlar olmalarına rağmen cezasız bırakılıp ödüllendiriliyorlar.

Yılladır hep söylüyoruz. Hayvanlara zarar verenler, çocukları ve kadınları da hedefe alır diye. Nitekim her güne bir şiddet haberi ile uyanıyoruz. Cezasızlık sonucu yitip giden yaşamlar ve bundan cesaret alanlarla dolu bir ülkede yaşıyoruz. Ses yaptı diye öldürülen çocuk, kocasından ayrıldı diye sokak ortasında şiddete uğrayan kadın, amcasının oğlunun isteklerine karşılık vermediği için gözdağı vermek adına köpeği öldürülen kadın...

Tüm bu yaşananların sebeplerini hepimiz çok iyi biliyoruz. Yıllardır her ortamda oluşturulan nefret söylemleri ile ötekileştiren, yok sayan bir kültürün yaratılmasıdır.

Siz nefrete bürünmüş, kendi gibi olmayanı güvencesizliğe, yoksulluğa iten seçkinler iktidarınızı sağlamlaştırmak için her seferinde türlü bahanelerle yeni düşmanlar yarattınız.

Çocukları kullanarak 20 yıldır görevini yerine getirmeyen belediyelerin aç bıraktığı, başka belediyelerin sınırlarına, dağa taşa attığı, ölüme terk ettiği köpeklerle, çocukları karşı karşıya getirerek nefretle, kinle beslenen bir toplum yaratmaya çalıştınız. Ama biz biliyoruz ki Türkiye hakları vicdanlı ve merhametlidir. Sokağını, mahallesini, yediği yemeği, içtiği suyu paylaşan, kimisi aç kalıp bu çocukları doyuran topluluğuz.

Adana Ekoloji Platformu, Yaşam İçin Yasa ve Adana Yaşam Hakkı Savunucuları olarak hayvan katliamı yasası gündeme geldiğinden beri bir mücadele örgütlemeye çalışıyoruz. Yasa çıkana kadar her gün nöbet şeklinde gerçekleştirdiğimiz eylemlerimizi, yasanın çıkmasının ardından haftada bire dönüştürdük. Bu sırada eylemlerimize katılan kişilerle mahalle grupları oluşturduk. Mahalle gruplarımız üzerinden mahallelerimizde yaşayan hayvanları tespit edip komşularımızla birlikte korumayı hedefliyoruz. Mahallelerimizde bildiriler dağıtıp afişler asarak komşularımızı yasaya karşı aydınlatmaya, mahallelerde örgütlülüğümüzü büyütmeye çalışacağız. Aynı zamanda eylül ayında yasa ile ilgili bilgilendirme içeren bir panel, ekim ayında da yasanın geri çekilmesi talepli bir miting organize etmeyi planlıyoruz. Bu etkinliklerimize dair çalışmaları da yine mahallelerimizde ve şehrin merkezi yerlerinde açacağımız stantlarda yürüteceğiz.

Bizler ölümü değil onurlu bir yaşamı savunuyoruz. Katliama izin vermeyeceğiz. İnsana, hayvana takılan prangaları parçalayacağız. 

Fotoğraf: Pexels