Yeşim 18 yaşında. Malatya'da bir konteyner kentte kızı, kaynanası, 2 görümcesi ve kayınbabası ile birlikte yaşıyor. Komşular onlara "cingen" diyor, onlar kendilerine "döm."
Yeşim okulu hiç sevmemiş, hiçbir işte çalışmamış. 16 yaşındayken tanıştığı Yiğit ona ayrı bir evde yaşama ve telefon alma sözü verince kaçarak evlenmiş. Aileler barıştıktan sonra ne ev ayrılmış ne telefon alınmış. Çöp dökmeye çıktığında, mutfak camından dışarıya baktığında eşi “Sen kimlerle görüşüyorsun” diyerek şiddet uygulamış ona. Yeşim bir aylık hamileyken eşi uyuşturucu sattığı için tutuklanmış. Şimdi başka bir kentte, cezaevinde ve 8 yıl daha içeride. Eşi kızını hiç görmediği için üzülüyor ama “Allah'tan içeri girdi yoksa bu çocuğu düşürürdüm” diyor.
Yeşim'le tanıştıktan sonra oturmak için sözleştik. Bebek bakımı, ev işleri ve kaynanasının izin vermemesinden kaynaklı buluşmamız hep ertelendi. Nihayet bir akşam kızı ile birlikte çaya geldiğinde, yanında 10 yaşındaki görümcesi de vardı. Muhtemelen ne konuşulacağını dinlemesi için gönderilmişti.
Görümcesine uzakta oynaması için bir oyun icat ettikten sonra sohbet etmeye başlıyoruz. Anlatırken çok tedirgin oluyor. “Bizde herkes küçük evlenir” diyor. Kendisi de şu an 21 yaşında olan Yiğit'le evlenmese ailesi başka biri ile evlendirirmiş zaten. Yeşim, Yiğit uyuşturucu kullandığı, ona şiddet uyguladığı, şu an hapiste olduğu ve onu göremediği, eşinin ailesinin evinde tartaklandığı için çok üzgün. Kızı yanında olduğu için mutlu.
Çalışmasına ya da açıktan liseye gitmesine eşi izin vermiyor. “Kendisi içeride lise okuyor şimdi. Çok kıskanç. Bilse ben akşam böyle dışarı çıkmışım, beni yer" diyor.
Ayrılmayı düşünüp düşünmediğini alacağım tepkiden korkarak soruyorum. “Bir kere dayanamadım, gittim. Çocuğumu göstermediler. Bir de seviyorum ne yapayım? Şimdi uyuşturucuyu da bıraktı. Çıkınca yine başlamazsa evleri ayırırız” diyor. Bir gelecek planından ziyade dilek cümleleri bunlar.
Ufacık bir konteynerin içinde 2 aile yaşıyor. “Ben çocuğu alıp ailemin yanına gideyim. Eşim çıkana kadar orada kalalım” diyor. Ama henüz bunu konuşmaya hazır değil. Ailesinin yanına gitmek için nasıl izin alabileceğini düşünüyor.
UNUTULDUĞUMUZ YERLERDE BİRLEŞELİM
Bahsettiğim isimler gerçek isimler değil. Yeşim'in hayatında yeni bir yara açmamak için isimler değişti. Medyanın yarattığı yanılsamayla geçmişte kaybolduğu düşündürülen yaşamlar, varlıklarını devam ettiriyorlar. Geleceğe dair bütün tasarısı; öğrenmesine izin verdikleri bir dünya içinde kendince sevdiği insanları çevresinde tutmak ve onların kendisine iyi davranmasını ummak. Konteyner kentin içerisinde isimleri değişen, hikayeleri birbirine yakın onlarca kadın bir arada. Görüş alanımızın dışında kaldığı için unuttuğumuz bu hayatları güzelleştirmenin yolu, ekmeğin ve gülün talebi ve mücadelesi.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.