ETF’de birliğin de direnişin de öncüsü kadın işçiler
‘Direniş ve eylemlerde ilk günlerde kadınlar fotoğraf karelerine girmemek için çok çabalıyordu. Ama şimdi en önde ve büyük bir coşkuyla eylemlere katılıyorlar’.

Dünyaca ünlü Columbia, Matalan, Lee Cooper ve Mavi markalarına üretim yapan Deriteks sendikasının örgütlü olduğu ETF fabrikasında, 8 aydır TİS süreci devam ediyor. Büyük çoğunluğunu kadın işçilerin oluşturduğu ETF fabrikasında tıkanan TİS sürecinden ötürü son iki aydır işçiler çeşitli eylemler yapıyor. Fabrikada 5 yıldır çalışan ve eylemlere katılan bir kadın işçiyle yaşadıkları bu süreci konuştuk.

Uzun yıllar tekstilde sigortasız olarak çalışan kadın işçi ikinci çocuğunun bakımı için işten ayrılmak zorunda kalmış. O dönem daha da güvencesiz olan ev temizliği işine başlamış. Çocuğunu bırakacak bir yer olmadığı için bazen temizliğe gittiği evlere çocuğunu da yanında götürmüş ya da evde yalnız bırakmak zorunda kalmış. İkinci çocuğu biraz daha büyüdüğünde ise çocuk bakıcılığı yapmış. 5 yıl sonunda baktığı çocuk büyüdüğünde yine işsiz kalmış. Yeniden iş arayışına girdiğinde ise, ETF fabrikasında işçi alındığını duymuş ve başvurmuş. “Burayı sendikalı olduğu için tercih ettim. Yıllarca güvencesiz çalıştım, benim için sosyal hakları olan bir yerde çalışmak önemliydi. İş başı yaptığımda hiçbir fark gözüme çarpmadı, sendikalı yerle sendikasız yerin hiçbir farkı yok diye geçirdim içimden. Ama yanılmışım, bir nebze de olsa sosyal hakların olduğu için patronun işten atmasının o kadar kolay olmadığını gördüm. En önemlisi işçiler iki yılda bir TİS süreçlerinde haklarını belirleyebiliyorlar. Bunlar elbette olumlu yanları. Ama tabii ki birçok da olumsuz yanı var. Mesela çalışma koşullarımız… Günlük bir bandın çıkarmasını istedikleri sayı 800. Asla bu sayının altına düşemezsin. Ustabaşlarının da baskısı olunca bazı bantlar daha fazla sayı çıkartıyor. Bu da işçiler arasında rekabete dönüşüyor. Tuvalet ihtiyacımız resmen iş yoğunluğu belirliyor. Bir makinacının 800 adedi çıkarması lazım, onu bırakıp tuvalete gidemez. Ya da koşa koşa gidecek” diyor.

“ETF’de kadınlar başka hangi sorunları yaşıyor?” diye sorduğumuzda ise; “Tabii ki geçim derdi” diyor. “Her 100 işçiden 30’u tek başına evin geçimini sağlıyor ve yetiştiremiyor. Boşanmış kadın işçiler için ise hayat daha da zor. Ev, kira, çocuklar derken çok zorlanıyor kadınlar. Bunlar aslında benim bildiklerim, bir de bu durumu gizlemek zorunda kalan kadınlar da var. Biz kadın işçiler evde de çok ciddi sorunlar yaşıyoruz. Eş baskısı özellikle bu TİS sürecinde daha da açığa çıkmış durumda. Direniş ve eylemlerde ilk günlerde kadınlar fotoğraf karelerine girmemek için çok çabalıyordu. Ama şimdi en önde ve büyük bir coşkuyla eylemlere katılıyorlar.”


Fotoğraf: Deriteks

REKABETE İŞÇİLERİN BİRLİĞİ SON VERDİ,YETKİYİ DE BU MÜCADELE SAĞLAYACAK
Kadınların TİS sürecinde, direnişle birlikte seslerinin daha güçlü çıktığını söylüyor ve ekliyor: “Ben bu fabrikada çalışmaya başladığımdan beri çok şey öğrendim. Haklarımı öğrendikçe etrafımdaki kadınlara daha fazla aktarmaya başladım, deyim yerindeyse iyi bir örgütlülük sağladık. İlk olarak sayı yüzünden rekabete son vermek için kadınlarla kendi aramızda sürekli konuştuk ve ikna ettik. Şimdi iki üç işçinin dışında hiç kimse istenilen sayının dışına çıkmıyor. Bu rekabet ortamı bitince kadınlarla iletişimimiz daha da güçlendi. Ama patronu henüz TİS masasına oturtamadık. TİS görüşmeleri ilk başladığında sendikamız yetki sorununa takıldı. O süreçte hiçbir eylem yaptırmadı. Halbuki bir önceki TİS sözleşmesi imzalandığında da sendikamız yetkisizdi. Buna rağmen sözleşmeyi imzaladı. Şimdi ise patron bu yılı kayıp yıl ilan edip hiçbir hakkımızı vermek istemiyor. Bunun birçok nedeni var. Ama en önemli neden; sendikamızın son şube seçimlerinde ‘Nasıl bir TİS, nasıl bir sendika olmalı?’ sorularına çözüm bulmak yerine ‘Kim seçilecek?’ tartışmasını yürütmesidir. Patron da buradan faydalandı ve sanki tek sorun yetki sorunuymuş gibi bu durumu fırsata çevirmek istiyor. Kadın işçiler bu durumu çok tartışıyor. Eylemlerimiz yine başta kadınlar olmak üzere bizim inisiyatifimizle oldu. Kadınlar ilk olarak mesaiye kalmama kararını aldı. Peşinden iş yavaşlatma ve sırasıyla diğer eylemler geldi. Son iki ayda fabrikada dayanışma ve birlik duygusu çok daha ilerlemiş durumda. İlk zamanlar sendikamız ‘Eylem yapmamız yasal değil’ dediğinde, işçiler arasında çok büyük bir umutsuzluk, huzursuzluk hâkim oluyordu. Ama şimdi bizler haklarımız için direndikçe umudumuz da inancımız da artıyor. Düne göre daha örgütlüyüz ve bunu biz işçiler başardık. ETF işçisini patronun görmesi için sendikamızın daha ileri eylemler örgütlemesi gerekiyor. Bu yoldan dönüş yok. Bizim en öncelikli taleplerimiz sendikanın yetki sorunun çözülmesi ve TİS’in imzalanması” diyor.

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel

İlgili haberler
AdkoTurk’un kadın işçileri hem TİS hem grev hakkı...

Patronlar ve yöneticiler, işçileri sendikaya üye olmaktan ve greve çıkmaktan vazgeçirmek için her tü...

Greve hazırlanan AdkoTurk işçileri: Sendikalı olma...

Sendikaya üye oldukları için Kod 29’dan işten atılan AdkoTurk işçileri, direnişten sonra greve hazır...

‘Ne olacak diye beklediğimiz değil, içinde olduğum...

Sözleşme süreci devam eden sağlık işçisi kadınlar taleplerini sendikalarına iletebilecekleri bir ola...