Kadın cinayetlerinin, tecavüzün, şiddetin günden güne bir çığ gibi büyüdüğü şu günlerde; bu olayların neden ardı arkasının kesilmediğini, her gün başka bir kadının ölümüne şahit olup insanların bunu izlemekle yetindiğini ve bunların nasıl önüne geçileceği hakkında, liseli genç kadınlar olarak sohbet ediyoruz. Çoğumuzun morali bozuluyor konuya girer girmez, ama biliyoruz ki konuşmaktan bile çekinirsek bu yaşadıklarımız alıp başını gidecek. Öyle ya da böyle başlıyoruz...
ŞİDDET NEDEN BİTMİYOR?
Özgecan’dan sonra, Şule’den, Helin’den ve daha nice kadından sonra sosyal medya platformlarından herkes paylaştı öfkesini, yer yerinden oynadı. E ama ne oldu da işe yaramadı Instgramda hikayelerinde paylaşmak? Dilara’ya göre sosyal medya bunun için yeterli bir mecra değil. “Bence sadece sosyal medyadan tepki göstererek kalmamalıyız. Toplum bu cinayetlere sessiz kalmamalı” diyen Dilara şöyle devam etti: “Ensar Vakfında 45 erkek öğrencinini istismar edilmesinin ardından, dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ‘Bir kereden bir şey olmaz’ demişti. Bu gibi söylemlerle yaşananların üstünü örtmektir. Bu söylemlerin yanında televizyon dizilerinde, programlarda her gün kadına şiddeti daha da normalleştiriyorlar. Emine Bulut’un öldürülmesinden sonra herkes bir şeyler paylaştı, ama sonra? Her şey normalmiş gibi devam ettik. Kadını suçlu bulan ‘Boşanmasaydı böyle olmazdı’ diyen kesim söylemlerine devam etmekte...”Roza ise kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin temelindeki kaynağın toplumsal cinsiyet rolleri olduğunu söylüyor. Yağmur ise dayanamayıp Roza’nın lafını bölüyor ve devam ediyor: “Ben düzenin adil olmadığı için cinayetlerin bu denli arttığını düşünüyorum. Cezalar var ama caydırıcı değil, çünkü uygulanmıyor ve erkekler şuçu işlemekten korkmuyor. Çok etkileniyorum bu olaylardan. Bir paranoyadan öte hiç kimsenin can güvenliği yok. Kaç kadın uzaklaştırma kararlarına rağmen canlarından oldu? Saymakla bitiremiyoruz artık.”
ŞİDDETE KARŞI NE YAPMALIYIZ?
Neden cinayetler durmaksızın devam ediyor sorusuna cevabı net oluyor İrem’in: “Devlet.” Sonra bunu biraz açıyor. İzlenilen politikaların hiçbir engelleyici yönü olmadığından, kadının hep ikinci sınıf olarak görülüyor oluşundan bahsediyor. Bunun sebebini ise “Çünkü kadınların üretime eşit bir şekilde katılmasının önü açık değil. Kadının işi eve yorgun gelen kocasına bakmak, ona hizmet etmek olarak görülüyor. Eşitsizlik sadece burada da değil sokakta, işte, eğitimde sosyal alanların hepsinde baş gösteriyor.” diyerek sözlerini bitiriyor.Konu bizlerin ne yapması gerektiğine gelince geçen yıl Esenyurt’ ta kurduğumuz liseli kadınları kapsayan grubumuz Aykuşağı geliyor aklımıza. “Yerelden genç kadınlarla bir araya gelebilir, etkinliklerimize bu bağlamda devam edebiliriz” diyoruz. Şidete dur demek, yaşama isteğimizi haykırmak için birlikte mücadele etmekten başka şansımız yok.
İlgili haberler
Ölmek istemeyen kadınlar değiştirecek
‘Çözüm konuşuyoruz; fabrikada herkesin dilinde idam. Ama ben onaylamıyorum. İdam etsen ne olacak, ya...
Kadın katillerine cesareti devlet veriyor
Malatya’da bir kadın boşanmak istediği eşi tarafından yaralandı. Gaziantep’te bir kadın boşanmak ist...
‘Erkeklere indirim yapılırsa cinayetlerin nasıl ön...
Emine Bulut’un ‘Ölmek istemiyorum’ sözleri, herkesi öfkeye boğarken, Sincan Organize Sanayide çalışa...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.