Bize parmak sallayanları unutmayacağız, hesaplaşacağız
Dudullu Organize Sanayi’de 600 işçinin olduğu fabrikada çalışan kadın işçiler depremzedelerle dayanışma için varını yokunu ortaya koydu: “Hükümetin gerçek yüzünü gördük…”

Ben 11 yıldır Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir fabrikada kadın işçiyim. Maraş merkezli depremlerden dolayı 4 yakınımı kaybettim. Yakınlarım 4 gün enkaz altında bağırarak can verdiler. Akrabalarım yardım için İstanbul ve İzmir’den yola çıktılar ancak yolda saatlerce engellendiler. Elbistan’a gittiklerinde enkaz altında hâlâ akrabalarımız yaşıyordu, kimse gelip onları kurtarmadı.
Çevremizdekiler çok çabaladılar ama nafile… Onları kurtaramadılar. Ben çalıştığım fabrikanın müdürüne gidip yardım etmek için 15 gün izin almak istedim ama izin vermedi. 600 işçinin çalıştığı bir fabrikada çalışıyorum ve deprem sürecinde özellikle kadın işçi arkadaşlarım benimle ağladılar, dayanışmada bulundular, topladıkları 15 bin TL’yi bana vererek kaybettiğim yakınlarımın ailelerine ulaştırmamı istediler.
Tüm işçiler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve farklı hükümet yetkililerini dinlerken öfkeyle dolup taştılar. “Bu ne yahu? Enkaz altında insanlar can çekişirken yetkililer küfür ve hakaretlerle bize parmak sallıyor” diyen kişilerin sayısı az değildi. Bu nasıl bir devlet? Nasıl bir hükümet? Üstelik yardımlara el koyup gönüllüleri de engelliyorlar. Bazı çadır kamplarda Ekmek ve Gül gibi gönüllü çadırlarını zorla kaldırıyorlar. Yemek ve ihtiyaç malzemeleri dağıtanları bile defalarca engellediler. Utanç duydum. Günlerdir uyuyamıyorum, kaybettiğim kuzenlerim Ayşe ve Ali’nin o sesleri hâlâ kulaklarımda. Yaşananları unutmayacağım. Fabrikada çalıştığım işçi arkadaşlarım da parmak sallayanları, halka küfredenleri, enkazdakilerin göz göre göre ölümünü seyredenleri unutmayacak.

YAŞANANLARI UNUTMAYACAĞIZ
Bir de aynı kişiler hiçbir şey olmamış gibi bizlerden oy istiyorlar. İşleri güçleri halkı tehdit etmek olan bakanları da milletvekili yapmak için yarışıyorlar. Nasıl bir yüzsüzlüktür bu? Adıyaman, Pazarcık, Elbistan ve Malatya gibi yerlerde Pir Sultan ve Cemevleri olağanüstü çaba harcadılar ancak onlara bile kayyum atamaya çalışıldı. Devlet yokken, Kızılay, AFAD yokken halkın örgütleri, belediyeleri ve gönülleri sahadan eksilmedi. Bizler de farklı inançtan ve ulustan olan 600 işçi birlik olduk. Herkes evindeki çayı, makarnayı, deterjanı elbiseyi getirdi ve kolileyip bölgeye gönderdik. Kadın işçiler olarak bu hükümetin ve tek adam yönetiminin gerçek yüzünü gördük. Bunu unutmayacağız. Bize parmak sallayıp tehdit edenlerle hesaplaşacağız. Buna çok inanıyorum. Kadın işçi arkadaşlarımla gurur duyuyorum.


Kolaj: Canva