GÜNÜN BELLEĞİ: Vergi yüküne karşı Nijeryalı kadınlardan palmiyeli direniş zinciri
Tam da şu günlerde kadınlar “Asgari ücretten vergi kesintisi son bulsun” diye haykırırken tarihin şöyle geçmiş sayfalarına gidip vergilere karşı Nijeryalı kadınların mücadelesine bakalım mı?

Nijerya, 1 Ekim 1960 tarihinde bağımsızlığını ilan edene kadar Birleşik Krallık sömürgesiydi. Birleşik Krallık 1914’te kurduğu sistemle, sömürgecilerle işbirliği yapan kişilere yönetme ruhsatı/ ehliyeti vererek onları bölgelere göre atanmış şef yapıyordu. Ne var ki bu yöntem güneyde yaşayan, Nijerya’nın en kalabalık gruplarından İgboların geleneklerine uymuyordu. Çünkü İgbolar, kadınların da katıldığı kabilenin yaşlıları tarafından yönetilmekteydi. Vali tarafından atanmış şefler, coğrafi bölgelere bölünen İgboları baskı ile yönetiyor, kadınların özgürlüklerine saldırı düzenliyor, hayvanlarına el koyuyor ve özgür eş seçimlerini yasaklıyorlardı.


HALKIN GEÇİM KAYNAĞI PALMİYE YAĞI
1925 yılında İngiliz yönetimi vergi alanında kullanılmayacağı sözüyle halktan mal bildirimi istedi. Sonra da sözünü tutmayarak bu bildirimler üzerinden erkeklere vergi zorunluluğu getirdi. Vergi erkeklerden alınsa da kadınlar erkeklere destek olmak zorunda kalıyorlardı.

1929 yılında, halkın en önemli geçim kaynağı olan palmiye yağının fiyatı düştü. Ancak vergilerde indirime gidilmedi. Aynı dönemde kadınlardan da vergi alınacağı söylentileri yayılmaya başladı.


Nwanyeruwa

NWANYERUWA MAL SAYIMINI REDDEDEREK İSYANI ATEŞLEDİ
2 Kasım 1929 tarihinde, Mark Emereuwa adındaki erkek nüfus sayım memuru, Oloko kentinde Nwanyeruwa isimli bir kadına “Bizim için keçilerini, kuzularını ve insanları say” deyince; Nwanyeruwa, sayımı reddederek erkek memurla tartıştı ve İgbo toplumunda kadınların vergi vermediğini söyledi. Zaten söylentiler dolayısıyla örgütlenmeye hazır olan kadınlar Nwanyeruwa’nın direnişini sahiplendiler.

Oloko Trio (Oloko Üçlüsü) olarak anılan üç kadın -Ikonnia, Mwannedia ve Nwugo- bir kampanya başlatmaya karar verdiler. Her üç kadın da şiddetsiz protesto biçimini benimsiyorlardı. Kampanyayı duyurmak için yaklaşmakta olan tehlikeli karşılaşmanın -hatta çarpışmanın- işareti olarak davetiye/çağrı anlamına gelen palmiye yapraklarını kullandılar. Palmiye yaprakları, kadınlar arasında elden ele dolaşmaya başladı. Yaprakları civar kasabaların pazar yerlerindeki akrabalarına, arkadaşlarına ve ticaret yaptıkları kişilere gönderdiler; bir kadın zinciri oluşturdular. Kadın zinciriyle tarihe Kadınların Aba Savaşı/Ayaklanması diye geçen direniş fikri hızla yayıldı.

Kampanyanın hedefinde, kadınlara vergi uygulanmayacağına ilişkin yazılı bir onay almak ve sömürge şeflerinden bazılarının görevden alınması vardı. 


HÜKÜMETLE İŞBİRLİĞİ YAPAN ERKEKLERE TEPKİ
24 Kasım 1929’da 10 binden fazla kadın sokaklara çıkarak Oloko şeflik binası önünde toplandı. Günlerce orada oturdular. İgbo kadın kültüründe, özellikle kadınları şiddete maruz bırakan, saygısızlık eden erkekleri teşhir etmek için “erkek üzerinde oturmak” ya da “erkekle savaşmak” denilen alaycı, cinsel mesajlar içeren şarkılar söyleniyordu. Bu şarkılar söylenirken erkek takip ediliyor, hatasını anlaması isteniyor ve ayrıca erkeğin şapkası yakılıyordu.

Şeflik binası önüne, kendilerine kötü davranan şeflerin cezalandırılması için geleneksel savaş kıyafetleriyle gelen kadınlar; şarkıları, bu sefer sömürgeci hükümetle işbirliği yapan erkekleri teşhir etmek için söylediler. Her yerde, gece gündüz şefleri takip edip gürültülü şekilde şarkı söylüyor, şapka yakma yerine de temsili olarak birkaç semt ofisini yakıyorlardı. Sömürge yöneticileri, kadınların geleneksel uygulamalarını, ticaret ve iletişim ağlarını anlamadıkları için kadınların ilk eylemlerini vahşi ve histerik kadınlar tarafından yapılan delice eylemler olarak değerlendirdiler.


İNGİLİZ YÖNETİMİ 50’DEN FAZLA DİRENİŞÇİ KADINI ÖLDÜRDÜ
Direnişin kararlılığı karşısında İngiliz yönetimi, taleplerin karşılanacağı garantisini verdi. Bu durum şefi rahatsız ettiği için birkaç kadını rehin alıp taciz etti. Kadınlar şefin görevden alınması konusunda ısrar edince de şef görevden alındı.

Bu başarı direnişin bir bölgeden, iki eyalete ve 60 bin metrekareye yayılmasına neden oldu.

Protestolar Aralık ayında da devam edince polis ve askerler müdahale için çağrıldı. Verilen emir üzerine polis kalabalığa ateş açtı; 50’den fazla kadın hayatını kaybetti ve çok sayıda kadın yaralandı. İngiliz yönetimi, protestolar durmadığı takdirde şiddete başvurmaya devam edeceğini ilan etti.

KADINLAR İLK KEZ YÖNETİM TARAFINDAN MUHATAP ALINDI
Sonuçta protestolar durmak zorunda kaldı. Geriye, görevden alınan veya görevi bırakan birkaç şef, kadınlardan vergi alınmayacağına ilişkin onay, atanmış şeflik sisteminin İngiliz yönetimi tarafından gözden geçirilmesi, kadınların ilk kez yönetim tarafından muhatap alınma başarıları kaldı.

15 binden fazla kadının öznesi olduğu direniş deneyimleri, hem kadınları güçlendirdi hem de sömürgeciliğe karşı başka direnişlere de yol gösterdi. Kadınların ayaklanması İgbo halkına kendi haklarına sahip çıkma gücü verdi. Kadınların oy hakkı ve ekonomik hakları için savaşan Nijerya Kadın Dernekleri Birliği kurularak mücadele sürdürüldü.

Kaynak: Çatlak Zemin


İlgili haberler
GÜNÜN KADINI: Nwanyeruwa

Nijeryalı Nwanyeruwa insanlardan vergi alınmak istenmesine karşı 25 bin kadını ayaklandırmış dönemin...

Güney Afrika’da kadınlar asgari ücret artışının dı...

Ülkenin ilk evrensel asgari ücret uygulaması devreye girecek ama en çok ihtiyacı olanlara faydası az...

GÜNÜN BELLEĞİ: Güney Afrikalı kadınlardan ırkçılığ...

9 Ağustos 1956 günü, siyahların hareket özgürlüğünü kısıtlamayı amaçlayan geçiş yasalarının kaldırıl...