UNİCEF’in yayımladığı yeni çocuk yoksulluğu raporunda dünya genelinde her 4 çocuktan 1'inin açlıktan etkilendiğini açıklandı.

Dünya genelinde milyonlarca ebeveynin küçük çocuklarına büyümeleri, gelişmeleri ve eğitim sürecine dahil olmak için ihtiyaç duydukları besleyici ve çeşitli gıdaları sağlamakta zorlandığını açıklayan raporda artan eşitsizlikler, savaş ve iklim krizleri, artan gıda fiyatları, zararlı gıda pazarlama stratejileri yüzünden milyonlarca çocuğun sağlıklı gıdalara ulaşamadığı bilgilerine yer verildi.

5 YAŞIN ALTINDAKİ 181 MİLYON ÇOCUK AÇ

Rapora göre 5 yaşın altındaki 440 milyon çocuk yeterli besine erişemiyor ve 5 yaşın altındaki 181 milyon çocuk ise gıdaya erişemediği için aç kalıyor. Çocukların dünyanın tüm bölgelerinde açlıktan etkilendiklerini açıklayan raporda, Afganistan, Bangladeş, Çin, Fildişi Sahili, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Mısır, Etiyopya, Gana, Hindistan, Endonezya gibi ülkelerin bulunduğu Ortadoğu, Güney Asya ve Sahra altı Afrika’da şiddetli gıda yoksulluğu içinde yaşayan 181 milyon çocuğun, açlıktan etkilenen toplam çocukların üçte ikisinden fazlasını -yüzde 68- oluşturduğu ifade ediliyor.

ÇOCUKLARIN YÜZDE 5’İNDEN AZI YUMURTA VE ET TÜKETEBİLİYOR

Raporda “Şiddetli çocuk gıda yoksulluğu” yaşayan yani, iki veya daha az gıda grubu tüketen çocukların nadiren besin değeri yüksek gıdalarla beslendiği açıklanırken çocukların ihtiyaç duydukları temel gıdalar yerine nişastalı ve karbonhidrat ağırlıklı ürünlerle beslendikleri kaydediliyor.

Rapora göre dünyada çocukların yüzde 5'inden azı yumurta, bakliyat, kuruyemiş ve et tüketebiliyorken çocukların yüzde 43’ü karbonhidrat, tahıl ve nişasta ağırlıklı besleniyor. Raporda bu durumun endişe verici olduğuna dikkat çekilirken bu tabloda büyüme çağında olan çocukların büyük bir çoğunluğunun bağışıklık fonksiyonu ve beyin gelişimi için gerekli olan demir, A vitamini, çinko, protein ve temel yağlara erişemediği vurgulanıyor.

DEVLETLER SORUMLU

Çocukların dünya çapındaki açlığına dikkat çeken raporda devletlerin sorumlulukları hatırlatılarak demokratik kitle örgütlerinin bir an önce harekete geçmesi gerektiği yer alıyor.

Fotoğraf: UNİCEF