GÜNÜN İSYANI: Takatim kalmadı, ameliyat olmak istiyorum
Trans geçiş ameliyatı engellenen trans mahpus Buse, Metris Cezaevi’nden bianet’e gönderdiği mektupla isyan etti: Artık dayanamıyorum!

Buse’nin mektubu şöyle:

“Samatya Hastanesi’ne gittim. Üroloji hiç ilgilenmedi. Doktor, “İlk defa transseksüel görüyorum” dedi. Hemen başından saldı. Plastik Cerrahi ilgilendi, muayene yaptı. Çapa’daki hastaneye sevk etti. Çapa’ya gittim. Üroloji ilgilenmedi. Androloji’ye sevk etti. Plastik Cerrahi de Üroloji’ye sevk etti. Androloji’ye sevk etti. Doktorlar benle konuşmadı. Sadece pencereden memurla konuşarak durumu anlamaya çalıştı. Onlar da Androloji’ye sevk etti. Androloji ilgilenip ilgilenmeyeceğini bilemiyorum, hiç umudum kalmadı. Kendimi çok ama çok kötü hissediyorum. Artık sabrım gücüm kalmadı. “Ameliyatım engellenirse yüzde yüz intihar edeceğim” demiştim. “Ameliyatımın gerçekleşme süreci uzatılırsa intihar etmeyeceğime dair garanti yok” demiştim. Beden sağlığım dolayısıyla da ruh sağlığım alarm vermek üzere. Eğer bir an önce ameliyatım gerçekleşme intihar edeceğim. Yaşamıma son vereceğim. Aslında intihardan söz etmek istemezdim. Ama “İlgililer böyle olacağını bilmiyorduk veya tahmin etmiyorduk” dememeleri için önceden söz etme gereği duydum.
Artık dayanacak gücüm, sabrım, takatim kalmadığı gibi ruh beden sağlığım alarm veriyor. İdrarımı yaparken bile mağdur oluyorum. Bacaklarım ayaklarım elbiselerim ıslanıyor idrar bulaşıyor. Bazen yüzüme bile idrar geliyor. Ayrıca uykuda bedenim uyarılınca şiddetli ağrı hissediyorum. Ama bunları doktorlarla konuşamıyorum. Konuşturmuyorlar ki. Raporlara, tutanaklara bile doğru düzgün bakmadan hemen başlarından savıyorlar. Nefret ettiklerini tiksindiklerini her davranışlarından belli ediyorlar. İntiharımın yüzde yüz kaçınılmaz oldukları halde umurlarında değil. Moralmen bitmiş durumdayım. Umarım acilen bir şeyler yaparlar. Yoksa, ben kendim bir şeyler acilen yapmak mecburiyetindeyim. Yaşamımdan, hayatımdan bezdim kendinden utanır hale geldim. Sürekli mağduriyetimi dile getirmekten de utanır hale geldim. Not: Sadece tek kat elbisem kaldı, bana elbise ve etek gönderebilir misiniz? Tüm arkadaşlara selam ve sevgi sunuyorum.”

NE OLMUŞTU?
Trans mahpus Buse, trans geçiş ameliyatının kabul edilmesi için 2018'in Temmuz ayında 38 gün açlık grevi yaptı.
Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ndeydi. Mahkeme, "Ameliyat olabilir" kararı üzerine ölüm orucuna ara verdi. Ancak ameliyatı gerçekleşmedi. Bunun üzerine Buse, 31 Ocak 2019'da yeniden ölüm orucuna başladı. Cezaevi idaresi ile konuşunca ölüm orucuna tekrar ara verdi.
Bu sırada, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Buse'nin ölüm orucunun 20. gününde durumunu anlatan mektubu 20 Şubat 2019'da Birleşmiş Milletler'e iletti. Mektupta, Adalet Bakanlığı'nın ameliyatı engellemesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. ve 14. maddelerine aykırı olduğu belirtildi.
Mahkeme ve hastanenin "Ameliyatı gerçekleşmesi gerekir" raporuna rağmen, cinsiyet geçiş ameliyatı gerçekleşmeyince Buse, Ağustos 2019'da cinsel organını kesti. Bunun üzerine rehabilite merkezinin olduğu Metris Cezaevi'ne getirildi.

Kaynak: bianet


BUSE’NİN YAŞAM HAKKININ RİSKE ATILMASINDAN KİM SORUMLU?
HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, cinsiyet geçiş ameliyatı engellenen Buse Aydın’ı Meclis gündemine taşıdı. Gülüm, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e “Trans kadın mahpus Buse’nin ameliyatının bekletilerek yaşam hakkının riske atılmasından kim sorumludur” diye sordu.
“Trans kadınların hapishaneye girişlerinden itibaren hastane ve mahkemeye gidişleri esnasında erkek gardiyanlar tarafından aranması, erkek ihtiyaçlarına göre düzenlenen kantinlerde ihtiyaçlarının çoğunu temin edememeleri, yaşadıkları kötü muamelenin birkaç örneğidir” diyen Gülüm, şunları belirtti: “Cinsiyet geçiş ameliyatları, kişinin ruh sağlığı açısından zorunlu olmasının yanı sıra hapishane koşulları açısından da büyük önemdedir. Metris 2 No’lu T Tipi Erkek Hapishanesinde tutulan trans kadın mahpus Buse’nin, cinsiyet geçiş ameliyatı olabilmek için yıllardır verdiği mücadele devam etmektedir. Buse, 2018’in Temmuz ayında 38 gün süren ölüm orucunu, Mahkemenin ‘ameliyat izni’ kararı üzerine sonlandırmıştır. Ancak ameliyatı, Adalet Bakanlığının ‘ameliyat zorunludur ancak aciliyeti yoktur’ gerekçesiyle engellenmiştir. İhlalin devam etmesi ile 31 Ocak 2019’da yeniden ölüm orucuna giren Buse, hapishane idaresinin ‘ameliyatın yapılacağını taahhüt etmesiyle’ bir kez daha eylemini sonlandırmış fakat ameliyatı gerçekleştirilmemiştir. Ağustos 2019’da cinsel organını kesen Buse geçtiğimiz günlerde basına hitaben yazdığı mektubunda ise dayanacak gücünün kalmadığını, ameliyatının bekletilmesi durumunda yaşamına son vereceğini belirtmektedir.”

Züleyha Gülüm verdiği soru önergesinde ise Adalet Bakanına özetle şu soruları yöneltti:
*
Buse’nin cinsiyet geçiş ameliyatı neden engellenmektedir?
* Ameliyatın engellenmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. ve 14. maddelerine aykırı değil mi?
* Buse’nin ameliyatının bekletilerek yaşam hakkının riske atılmasından kim sorumludur?
* Buse’nin basına hitaben gönderdiği mektup bilginiz dâhilinde mi? Bir an önce talebinin karşılanması için herhangi bir girişiminiz olacak mı?
* Cinsiyet geçiş ameliyatına ilişkin emsal karar bulunmasına rağmen uygulamadan kaynaklı mağduriyetler devam etmektedir. Keyfi uygulamalarla engellenen sürecin, LGBTİ+ ve insan hakları alanındaki STÖ’lerin müdahilliğinde adil ve etkin şekilde yürütülmesi amacıyla planladığınız bir çalışma var mı?
* Bakanlığınız bilgi edinme başvuruları ve soru önergeleri olmadan neden LGBTİ+ mahpuslara ilişkin veri paylaşmamaktadır?

İlgili haberler
GÜNÜN DAYANIŞMASI: Kadın ve LGBTİ mahpusların ihti...

KADAV (Kadınlarla Dayanışma Vakfı) Kadın ve LGBTİ mahpuslarla mektuplaşarak ihtiyaç listesi çıkardı,...

Transları intihara ne sürüklüyor?

Hande Kader’in yakın arkadaşı trans kadın Didem Akay’ın intiharı sonrası trans bireylerin neden yaşa...

GÜNÜN ÇAĞRISI: Trans mahpus Buse yaşasın diye!

5 yıldır beden uyum sürecini başlatabilmek için mücadele veren Buse, artık istediği bedende yaşamak...