Kayıtsız kulluğun isyankarları;
Kendi yurdunu, zamanını, bedenini ve emeğini yeniden fetheden kadınların festivaller, grevler, devrimlerle yazılmış hikayesi.
Eski zamanların tekinsiz Maenadlarından örgütlü kadınlara, cadılardan yoldaşlara, Mitos’tan Logos’a bir kız kardeşlik kaydı...
Şişli’de, bir süredir kadınların bir araya gelip söz aldığı, (küçük bir grup da olsa) şu sıralarda kadınların birbirini tanımaya çalıştığı etkinlikler bazında toplantılar yapılıyor. İlkinde “Peki Şimdi Nereye” filmini izleyen kadınlar, Nuray Sancar’ın sunumuyla tersten bir okuma ile kadın tarihini dinlediler. Çalışmasına “Kadının Yazısı” başlığını veren Sancar, insanlık tarihinde yer alan önemli figürleri, tarihe yön veren kadınları anlattı.Tarihi, kadın hakkında söylenmiş söylenceler olarak Mitos ve kadının kendi tarihine bilinçli müdahalesi olarak Logos diye ayıran Sancar, düzene karşı çeşitli direnme biçimleri geliştiren kadın gruplarının varlığından söz etti.
Yerleşik düzene geçen toplumun geçmişteki anaerkil sistemden kalan mirasıyla yılın belli zamanlarında elindeki hamuru, memesindeki bebesini, despot kocasını bırakıp bulundukları alandaki tepelere gidip günlerce süren, zilleri, erbaneleri ve borazanlarıyla eğlenceler düzenler, danslar ederlerdi. Anaerki sisteme duyulan bir özlemle bunu yapan kadınlar, bir yandan da içinde oldukları ataerkil düzenin de karşısında kendilerine özel direnme alanları yaratmış olurlardı. Bunun bir örneğini 2017 yılında Arter’de sergilenen, sanatçı Canan’ın Kaf Dağı’nın Ardında sergisindeki video çalışması ‘Ayışığında Yıkanan Kadınlar’dan hatırlamak mümkün.
Sümerler’in inancına göre tanrıça İnanna, sonraki farklı inanç sistemlerine göre de İştar ve Artemis, Gılgamış’a yani ataerkil sistemin temsilcisine karşı geliyor, kadınların üstünlüğüne karşı Gılgamış’ın ölümsüz olma isteği ataerkinin artık hayatımızın taa içine kadar yerleşeceğinin işareti olarak okunuyor.
Bazı yorumculara göre ünlü Bergama Sunağı’ndaki kabartmalar da anaerki ile ataerki arasındaki çatışmalardan birini gösteriyor.
Kadınların şenlikli direnişleri Bakkhalar olarak anılırken artık kadınların üstünlüğünün sona erdiği zamanlara geliyoruz. 15. ve 16. yüzyılda gerçekleşen kadın isyanları, çitlemeye karşı isyanlar hep kadınların ön planda oldukları, erkekler gibi başka bir yerde hayat kurmanın kadınlar için kolay olmaması sebebiyle mücadele edip yaşam alanlarını korumak için yaptıkları isyanlar olarak tarihe geçiyor.
Gel gelelim kendi topraklarımıza. Komünal hayatın olasılığına dair inancıyla eşitlikçi bir sistemi öngören Şeyh Bedreddin isyanının arka planında yine kadınlar var, eşi Gazila ve kızkardeşi Mariye Bedreddin’in isyanda rolleri olduğu yine öğrendiklerimizin arasında.
Keza bir esnaf teşkilatı olan ahilik kurumunun kadın versiyonu Bacıyan-ı Rum da Anadolu’da kadınların ne kadar güçlü olduğunu, eli silah tutan kadınların örgütlü bir biçimde savaşlara katıldığı da yine tarihin tozlu sayfaları arasında.
Kapitalizmin başlangıcıyla beraber topraklarından edilen kadınlar, işçileşirken yine mücadelenin içinde buluyorlar kendilerini. O dönem Osmanlı’da yıllara yayılan tersane grevlerinde işçilerin eşlerinden oluşturulan Hanum Birlikleri, kürtaj karşıtlığına karşı Avrupa’da 1968’de “Benim Bedenim, Benim Kararım” diyen kadınlar, Vietnam Savaşı’na karşı çıkanlar ve Sivil Haklar Hareketindeki kadınlar, en son dünyanın bir başka coğrafyasında Sudan’da kadınların başını çektiği isyan. Bütün bunların içinde örgütleyici konumda olan kadınlar, hareketin de yönünü belirliyor.
İlgili haberler
Ekmek ve Gül Şişli Atölyesi- 4. Hafta: Laiklik ve...
Kadınların tarihsel kazanımlarıyla laiklik arasında nasıl bir bağ var? Laiklik ve kadın kelimelerini...
SES Şişli Şubesi şiddet paneli
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şişli Şubesi 25 Kasım Şiddetle Mücadele Günü’nde Gülsüm...
Ekmek ve Gül Şişli, ‘Kadının Yazısı’nı konuşuyor
Ekmek ve Gül Şişli Gurbu, Evrensel Gazetesi Yazarı Nuray Sancar’ın katılımıyla tarihten bugüne ‘Kadı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.