Merhaba ben eski adıyla Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi, yeni adıyla Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi acil servis biriminde çalışan bir sağlık emekçisiyim. Daha önce çalıştığım birimden maddi yetersizlik nedeniyle acil servise geçmiştim. Gerçi şu an da hak ettiğimiz miktarda maaş aldığımız söylenemez ama yine de burada ilk çalışmaya başladığım zamanlar her şey az da olsa yolundaydı. Hasta sayısı şimdiye göre tolere edilecek düzeydeydi ve çalışan sağlıkçı sayısı daha fazlaydı.
Gün geçtikçe çalışma saatlerimiz arttı. Şişli Hamidiye Etfal Hastanesinin taşınmasından dolayı hasta potansiyeli çok fazla arttı. Bunun yanında her gün başka birçok arkadaşımız kovidden, artan iş yükünden dolayı çalışamaz duruma geliyor. Ben artık hastalara yetememekten bıktım. Koşarak çalışmaktan, istediğim kadar detaylı hemşirelik bakımı sunamamaktan... Her nöbette “Hiç eve gitmiyorsunuz, yine mi siz” gibi söylemlere maruz kalıyoruz. Sadece ben değil bütün meslektaşlarımız böyle, tükeniyoruz. Bütün bunların sonucunda yeterli sağlık hizmeti alamadığını düşünen hasta ve hasta yakınları tarafından her gün şiddete ve tehdide maruz kalıyoruz. Kendi adıma konuşmam gerekirse ben bir sağlık çalışanı olarak hastaneye bakım almak için gelen her hastaya sanki annem ve babam gelmiş ve yardıma ihtiyacı varmış gibi davranırım. Çünkü böyle düşününce insanlara yardım etme isteğim daha fazla artıyor. Ne var ki insanların artık buna değmediğini düşünmeye başladım. Bazen sırf kadın olduğum için zayıf gördüklerinden dolayı üzerime yürümeler, tehdit etmeler gibi durumlarla karşılaşıyorum. Çoğu zaman kendimi nasıl ve ne şekilde korumam gerektiğini bilemiyorum. Kadın çalışanlara daha çok şiddet yapılıyor demek ne kadar doğru bilmiyorum aslında ama biz sağlık çalışanları olarak hepimiz kendimizi büyük tehdit altında hissediyoruz.
Biz biliyoruz ki bir hastanın iyileşebilmesi için gerekli olan şey sadece ilaçlı tedavi değil bunun yanında hastalara verilecek bakım, psikolojik destek, birçok zaman ilaçlı tedaviden daha etkilidir. Hastaları için her şeyi sağlık çalışanından bekleyen ve istedikleri sonucu alamayan insanların bize yaşattığı korku her geçen gün daha çok artıyor. Daha geçenlerde yaşanan hamile bir hemşirenin yerde tekmelenmesi ve birçok olay hepimizi büyük bir korku ve umutsuzluk içine sürükledi. En basitinden hastasına acil serviste iki gün boyunca baktığım ve yoğun bakım sırası bekleyen bir hasta yakınının yaptığı “Şimdi bunlar şiddeti hak etmiyorlar da ne” şeklindeki tehdidi. Sanki yoğun bakımların dolu olmasının sebebi bizmişiz gibi davranmaları ve hastası için yaptığımız onca şeyi göz ardı etmeleri. Aslında hastanelerin ve sağlık sisteminin yetersizliğinden dolayı yaşanıyor bu durum ama tepki bize geliyor. Biz sağlık emekçileri olarak neleri hak ettiğimizi biliyoruz aslında. İnsanca yaşamak, hastalarımıza yeterli sağlık personeli ve ortalama hasta sayısı ile nitelikli hizmet verebileceğimiz bir ortam istiyoruz ama şiddeti asla hak etmiyoruz...
Görsel: Rawpixel
İlgili haberler
Çürüyen sağlık ve adalet sisteminin getirdiği: Sağ...
Sağlık emekçisi kadınlar, iktidarın, sağlıkta dönüşüm politikalarının bir sonucu olarak yaşanan sağl...
Sağlık emekçileri iktidara öfkeli: Daha kaç sağlık...
Sağlık meslek örgütleri ve sendikalar sayısız şiddet vakasına rağmen, etkili bir sağlıkta şiddet yas...
Sağlık emekçileri eylemde| Sağlıkta g(ö)rev günü
Sağlık emekçileri bugün hizmet üretmiyor. Çalışma koşullarının ağırlaştığına ve sağlık sisteminin çö...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.