Biz bize yeteriz Türkiye' nin, “başının çaresine bak” anlamına geldiğini uygulanan politikalarla öğrendik hepimiz. İlk günden beri, seçim sonrası canlı yayın izler gibi haber bültenlerini izliyoruz. Pandeminin illere göre dağılımını, “şu kadar test yaptık bakın, üç beş ölüm oldu ama tedavi ettiklerimizi de yabana atmayın haa, beş ileri üç geri sokağa çıkma yasaklarıyla tüm önlemlerimizi alıyoruz, sağlıkçılarımızı alkışlayın ki moral bulsunlar, medikal eksikliklerini gündem dışı tutsunlar, bir de şu çalışan kesim var ki onlar birleşirse vay halimize” deyip, sağlıktan, ekonomiden, bekadan, milli manevi duygularımızdan içtimaya çekilir olduk aylarca... 

Bir de madalyonun diğer yüzü var tabi...

Salgın öncesi yaşadıklarımıza, şimdi de işten çıkarılmalar, sağlıksız ortamda çalışmaya zorlanmalar eklenerek devam ediyor. Önce sağlığın yerini, önce gıda aldı artık. “Nasılsın” demeden, “aç mısın” diye sorduğumuz günleri yaşıyoruz.

AÇIZ, ÖFKELİYİZ

Bir cümle ile başladı derneğimizin gıda dayanışması.

“Ben başımın çaresine bakıyorum, siz durumu daha kötü olana ulaşın” diyen, 45 gündür iş yerini açamayan, kocası EYT’ye takılmış 3 çocuklu kız kardeşimizin cümlesiyle...

Bu günlerde evde çocuklarına öğün hazırlamanın, mama almanın, stok yapmanın mümkün olmadığı bir dönemden geçiyoruz.

Biz de kadın dayanışma derneği olarak kız kardeşlerimizle dayanışmak için başlattık kampanyamızı...

“Bir kendin bir de kız kardeşin için” dedik, adına.

Kısacık bir yardım çağrısı ile ilmek ilmek örüyoruz dayanışmamızı.

Kulaktan kulağa fısıldarken, haykırmaya başladık var gücümüzle… “Heybelerimizi kız kardeşlerimiz için dolduruyoruz”, “bir makarna bize, diğeri kız kardeşimize”…

İşinden atılma korkusuyla çalışan kadının, evindeki erzağı bölüşen kadının, markette 12 saat maske ile mesai dolduran kadının, öğretmenin, sağlıkçının, yazarın, emeklinin dayanışması var bu heybede...

Dayanışmanın vücut bulmuş hali ile ulaşıyoruz ihtiyaç sahibi ailelere.

Biz bu günleri dayanışma ile atlatacağız elbette.

Örgütlenerek, güçlenerek… Yaşasın kadın dayanışmamız...