2022-2023 eğitim-öğretim yılının ikinci yarısına depremle uyandık. Bir anda binlerce öğrenci ve öğretmenin hayatı da yaşam düzeni de değişti. Önce bütün illerde, sonra hasar durumuna göre deprem bölgesindeki illerde okullar açılmaya çalışıldı. Elbette hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Depremi yaşamış olan bir eğitimci olarak bu bölgede görev yapan eğitimci arkadaşların yaşamış olduğu ve gelecek eğitim-öğretim yılında yaşayacağı sıkıntılara değinmek istiyorum.
Deprem sonrasında zorunlu olarak eğitime ara verildi. Bunun sorumlusu olarak öğretmenler gösterildi. Çünkü barınacak yer vardı, sağlam okullar vardı, fakat öğretmenler çalışmak istemiyordu! Pandemide olduğu gibi depremde de “evde yatarak para kazanan” tek meslek grubu öğretmenler oldu.
Sanıldığının aksine iyi kötü barınma problemini çözmeye çalışan öğretmenler eğitim-öğretime devam etti. Hatta kırsalda kalarak uzak mesafelerden her gün okula gidip geldiler. Büyük sıkıntılar ile 2022-2023 eğitim-öğretim yılı sona erdi. Şimdi ise bölgeye özellikle ilk atama ile yeni öğretmenler atandı. Deprem bölgesindeki illerden biri olan Malatya’ya 700’e yakın öğretmen ataması yapıldı. Başta en temel ihtiyaçlardan biri olan barınma sorunu ile karşı karşıya kalacaklar. İlde oturulabilecek sağlam ev yok denecek kadar az. Var olan evlerin ise kira fiyatları uçuk düzeyde. Depremden sonra tüm ülkede olduğu gibi Malatya’da da kira fiyatları memur maaşlarından daha fazla. Maaşlara zam yapılmadan hem kiralara hem de her türlü tüketim malzemesine ardı ardına zamlar geliyor ve böylece maaşa yapılan zammın hiçbir anlamı kalmıyor. Bu ekonomik sıkıntılar içerisinde öğretmenler deprem bölgesindeki zor hayat koşullarında yeni eğitim-öğretim yılına nasıl başlayacaklarını düşünüyor.
SORULARIMIZ OLDUKÇA FAZLA
Peki, öğretmenlerin barınma sorunu nasıl çözülecek? Ev bulmak çok zor, var olan az sayıdaki evin ise kira fiyatları çok yüksek. Yeni atanan bir öğretmen aldığı maaş ile geçimini bu şartlar altında nasıl sağlayacak?
Barınma sorunu için konuşulan çözüm yollarından bir tanesi, öğretmenler için kurulması planlanan konteyner kentler. Bu konteyner kentler eylül ayına kadar hazır hale gelebilecek mi?
Konteynerlerde barınma planı ise şöyle: Eğer öğretmen bekâr ise bir konteynerde iki öğretmen kalacak, öğretmen evli ise bir aileye ait olacak. Bu noktada ise şunu soruyorum, iki farklı birey daha birbirini tanımadan aynı ortamda yaşamaya mahkûm mu edilecek?
Konteyner kentlerde yaşamaya başlayacak öğretmenlerin yaşayabileceği olası bazı sorunlara çözümler bulunacak mı? Sıcak ve soğuk geçen aylarda konteynerlerin çok sıcak ya da çok soğuk olması nasıl çözülecek? Toplu olarak kullanılacak bu alanlarda yaşanabilecek olası temizlik ve sağlık sorunlarına nasıl çözümler bulunacak? Kent merkezine kurulması planlanan konteyner kentlerde kalacak fakat okulu kırsalda olan bir öğretmen ulaşım sorununu nasıl çözecek? Tüm sorunlara devletin tek çözümü sağlıksız konteyner ortamı mı olacak? Bunun yerine sağlıklı ve sağlam lojmanların yapılması planlanamaz mı?
Evet, sorunlarla kapattığınız eğitim-öğretim yılını bir ay sonra yepyeni sorunlarla yeniden açacağız. Deprem bölgesindeki tüm eğitim emekçilerine şimdiden kolaylıklar diliyorum.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Depremin görünür kıldığı: İşsizlik, yoksulluk, açl...
Deprem kaygısıyla çadırlara sığınanların çoğu, pandemi döneminde ya işsiz kalmış insanlardan oluşuyo...
Depremin gösterdiği: Bu ülkede çocuklar kendilerin...
‘Hiçbir çocuğun canının bir “mucize”nin ince ipine bağlı olmadığı bir yaşam kurmak bu devletin sorum...
Ekmek ve Gül okuru öğretmenlerden çadırkentte kala...
İzmir’deki depremin ardından çadırkentlerde dayanışma sürüyor. Ekmek ve Gül okurlarından olan öğretm...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.