Geçen günlerde Bursa Kadın Platformundaki arkadaşlarımızla birlikte UCİM’in (Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği) çağrısı üzerine Bursa Adliyesinde görülen 2 çocuk istismarı davasına gittik.

Kapıda asılı olan duruşma listesini okurken 12 yaşlarında şirin bir kız çocuğu yanıma geldi, “Abla o benim davam. Siz avukat mısınız” diye sordu. “Benim davam” kelimesiyle bir anda bedenimde bir uyuşma hissettim, “Nasıl yani” diyebildim. Çocuk, “Adını dahi söylemek istemediğim babam tarafından” dedi. O an annesi geldi ve “gel kızım yanıma” diye elinden tuttu. Ben hemen kendimi tanıtmak istedim, Ekmek ve Gül dergi grubunda olduğumu, başka bir çocuk istismarı davasını takip etmek için geldiğimi ve bir kadın dayanışma platformumuz olduğunu anlattım aceleyle. Anne bir duraksadı “Peki bize de yardım edecek misiniz? Biz çok yalnızız bizim de haberimizi yapın” dedi.

Neler yaşadıklarını sordum, kız çocuğu annesine “Sen sus ben anlatacağım. Her şeyi ben yaşadım” deyince bir anda gözlerimden yaşlar aktı ama çocuk karşısında kendimi tutamadığım için de utandım. Karşımda duran küçücük çocuğun duruşundan, konuşmalarından, yaşadıklarından utandım.

Annesi Esma Ç. olayı şöyle anlattı: “Üç çocuğum var, ikisi erkek, kızım da en küçükleri. Bursa Çamlık’ta oturuyoruz. Bir gün ailecek denize gitmiştik, eve döndüğümüzde hepimiz duş aldık. Kızımla babası odada oynuyordu, ben de ortalığı topladım, salonda biraz dinleniyordum. O an kızım hızla banyoya koştu ve ağlamaya başladı, düştü sandım yanına koştum. Çamaşırında kan vardı ve ağlayarak olayı anlattı, titriyordu, çok korkmuştu. ‘Ne olur odaya gitme, babama söyleme, bizi öldürür’ diyordu. O an ne yapacağımı bilemedim, bir müddet sessiz kaldım, babasıyla konuşmamaya başladım. Kendisi durumu anlayınca bize bağırıp şiddet uygulamaya başladı. Kızım çok korktu, bizi eğer böyle bir şeyi herhangi bir yerde söylersek öldürmekle tehdit ediyordu. Ben de kızımın elini tuttum karakola gittim. Çocuğumu muayene ettiler, savcılıkta dinlediler. Adam şimdi iki yıldır içerde, dava sürüyor. Bize barodan avukat verdiler onu da hiç göremiyoruz, dava kamu davası olmuş, adamın ailesi bizi tehdit ediyor, büyük oğluma da ne dedilerse o da bizi tehdit ediyor, babasının ailesiyle kalıyor.”

Esma, duruşmanın seyri konusunda endişeli. “Eğer çıkarsa bizi kim koruyacak” diye kaygılanıyor.

Dava 10 Ekim’e ertelendi. Mahkemede söz alan sanık baba eşinin kızını yönlendirdiğini, böyle bir olayın yaşanmadığını söyledi. Anne de hakime, 20 yıllık evli olduğunu, bu süreçte eşi tarafından ağır şiddete maruz kaldığını, hatta bundan 5 yıl önce bıçaklandığını anlatarak mahkemede şöyle konuştu: “Ben o zaman dahi çocuklarım için boşanmadım ama böyle bir şey yapmasına tahammülüm yok. Deliller ortada, çocuğumun durumu ortada. Ben çocuğumun geleceği için boşanma davası açtım, hem boşanmak istiyorum hem de tutukluğunun devam etmesini, ceza almasını istiyorum. Bizi sürekli ailesiyle birlikte tehdit ediyorlar. Koruma istiyoruz.”

Esma tüm kadınlardan kendilerine destek olmalarını istiyor. Biz de bu davanın takipçisi olacağız.