1 Eylül barışla birlikte şiddetsiz bir yaşamı da getirsin kadınlara
1 Eylül Dünya Barış Günü kız kardeşlerimizin yaşadığı, kahkaha atabildiği bir seneyi beraberinde getirsin. İktidarın şiddet söylemlerine karşı mücadele etmek zorunda kalmayacağımız bir sene olsun...

Bu sene 1 Eylül’ü pandemi koşullarında karşılıyoruz. Ekonomik krizin giderek derinleştiği bu süreçte birçok kadın arkadaşımız çalıştığı iş yerlerinden çıkarıldı, ücretleri ödenmedi ve ekonomik krize karşı mücadele etmek zorunda kaldı. Sesini, Ekmek ve Gül ile duyurmaya çalışan kadınlar bir mücadele ağı ördüler.  

İktidarın şiddet söylemlerine, kadın cinayetlerini meşrulaştırmasına maruz kalarak, işsizlikle, ekonomik krizle boğuşarak, haklarımız ve hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için mücadele ederek karşılıyoruz 2020 yılı 1 Eylül’ü. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde kim bilir kaç kız kardeşimizi kaybedeceğiz, bilinmez... Ülkede her gün kız kardeşlerimiz katledildi, fakat failleri ya az ceza aldı ya da serbest bırakıldı. 2020’den biz kadınların belki de en iyi çıkarım yaptığı nokta her zaman dile getirdiğimiz “Dayanışma yaşatır” oldu.

İktidarın kadın bedeni üzerinden yaptığı politikaları kabul etmedik. Kimimiz ”Ölmek İstemiyorum” çığlıkları ile sardı etrafımızı, kimimiz katilinin adını kanıyla yazdı. Erkek arkadaşımız olduğu için babamız öldürdü kimimiz, kimimiz eski eşimizin nefretine maruz kalıp katledildik. Hatta aramızda biri daha vardı, hatırlarsınız Ceren Özdemir. Evine dönerken tanımadığı bir erkek tarafından katledildi. O kadar hikayeyi dinledik ki bunlar yazmakla bitmez. Ama öldürülen kadınların ortak noktası erkek şiddetine maruz kalmaları ve hayatlarının güvence altına alınmamasıydı. Biz kadınlar en temel hakkımız olan yaşama talebimiz için bile mücadele etmek zorunda kaldık, kalıyoruz. Hepimizde oluşan tedirginlikten kurtulmak istiyoruz, sıradaki olmak istemiyoruz. Birimiz diğerinin ismini dövizlerimizde taşırken, kendimiz o dövizlere isim olmak istemiyoruz. Yolda tedirgin yürümek istemiyoruz, sokağa çıkarken korkmak istemiyoruz.

Aslında bu sene gördüğümüz en net şey de iktidarın bizi evlerimize kapatarak, erkek egemen sistemin bir parçası olmamız istediğiydi. Fakat biz kadınlar haklarımızı alana dek mücadeleden asla geri çekilmeyeceğiz. Tecavüzü, tacizi, istismarı aklayan tüm bu yasalara karşı birlikte mücadele edeceğiz. Haklarımız ve hayatlarımız için asla geri adım atmayacağız.

1 Eylül Dünya Barış Günü tüm kız kardeşlerimizin yaşadığı, kahkaha atabildiği bir seneyi beraberinde getirsin istiyorum. İş yerlerimizde tacize, mobbinge maruz kalmadığımız, hak gaspları yaşamadığımız ve en önemlisi iktidarın şiddet, nefret söylemlerine karşı mücadele etmek zorunda kalmayacağımız bir sene olsun...


İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: Kadın yelkenciler şiddet karşı, bar...

Bodrum’da 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri kapsamında denize açılan kadın yelkenciler, şiddete...

Barışı büyütmek için...

10 Ekim’de hayatını yitirenler çınar ağaçlarında hatırlanacak...

Barışı çocuklara nasıl anlatacağız?

Savaşın vahşetini duyarsızlaştırıcı bir açıklıkla resmetmek yerine ‘etkileyici/hakiki’ olmanın çocuk...