‘Bu kadını ben yarattım, baştan tırnağa mücadeleyle!’
Bu hayatta kendi ayaklarının üstünde durmakla övünen bir kadın Jale. Yoksulluk çekmiş, boşanması engellenmiş ama kimseye eyvallah etmemiş. Kendini mücadeleyle var eden bir kadının hikayesi bu…

Jale, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği gönüllülerinden. Kendinden emin, genç, enerjik ve zincirlerini kırmış iki çocuk annesi bir kadın. Dernek etkinliklerindeki radikal çıkışları ve olaylara karşı yaklaşımıyla dikkat çekiyor. “Asla mücadeleden vazgeçmemeli” cümlesi onun alamet-i farikası. Sürekli bu cümleyi kuruyor olmasının bir nedeni var elbette… Çünkü o hep öyle yapmış!

BASKICI BİR AİLEDEN KAÇIŞ İÇİN EVLİLİK

Bingöllü bir ailenin üç çocuğundan biri Jale. 10 yaşındayken annesini kaybedince babası teyzesiyle evlenmiş. Feodal baskıların kol gezdiği aile ilişkisinde zor şartlarda dahi olsa eğitimini bırakmamış. Lisede notlarının kötü geldiği bir dönem bunu ailesine açıklayamayınca canına kıymak istediğini, intihar girişimini fark eden ailesinin ‘Hayatında biri mi var’ diyerek üstüne dayak attığını anlatıyor. “Üniversiteyi kazandıktan sonra çıkabildim Bingöl’den” diyor. Erzincan’da üniversiteye yerleşen Jale “O baskı ortamına tekrar dönmemek için karşıma çıkan ilk kişiyle 6 ay içerisinde tanışıp evlendim. Geri dönmemek için başka yol yok gibi gelmişti” diye anlatıyor 20 yaşında yaptığı evliliğini.

BEBEK BEŞİKTE, JALE İŞTE

“Zor günlerim yeni başlamış asıl” diyor. Eşinin ailesiyle beraber yaşayan Jale şöyle anlatıyor o günleri: “Kendime ait bir alanım yoktu, bütün gün ev işleri, misafir ve hizmet, bir de kayınpeder baskısı vardı üzerimde. Eşim çalışmıyor, evin her yerinden icra kâğıtları çıkıyor, alacaklılar her gün geliyordu kapıya. Bir yandan da daha evliliğimin ilk ayında ‘çocuğun olmuyor’ baskıları başladı. Dayanamayıp üçüncü ayımda hamile kaldım. Eşim borç batağına öyle bir saplanmıştı ki hapis cezası alacağını öğrendikten sonra hemen bir iş bulup hamile halimle başladım çalışmaya. Gece yarılarına kadar marketlerde çalışıyor, kazandığımın bir kuruşuna dokunmadan ellerine sayıyordum. Doğumdan sonra da bebeği beşikte bırakıp başladım iş aramaya.”

Jale, işyerinde uğradığı haksızlıkları hiç unutmuyor: “Maaş hesabıma yattıktan sonra yarısını geri getirip teslim etmem gerektiğine inandırdılar beni. Bu şekilde altı ay kadar usulsüzlükle çalıştırdılar. İşyeri tarafından dolandırıldığımı çok sonradan anladım tabi ama o sırada düşünecek durumum yoktu, çalışmam gerekiyordu, bir süre sonra da bırakmak zorunda kaldım. Ekonomik sıkıntılardan kaynaklı yeni bir iş arayışına başladım ve eşimle aynı şirkette başladık çalışmaya.”

BUNDAN ÂLÂ ŞİDDET Mİ OLUR?
Kendi evine çıkan Jale dur durak bilmeden çalıştığını, sürekli maaşına icra geldiğini, elektriğinin suyunun kapatıldığını, tüpçünün borç yüzünden evdeki yarım tüpü dahi geri götürdüğünü anlatıyor hızlıca. 6 yıllık evliliğindeki sıkıntılar artık canına tak eden Jale boşanma kararı alıyor. Fakat bu sefer “aile” gösteriyor kendini. “Boşanacağım, her gün alacaklılar önümü kesiyor, diye yanına gittiğim ailem bana ‘Seni dövmüyor, şiddet yok, hakaret yok, içkisi-kumarı yok, bu sebepten boşanır mı insan?’ dedi. Kendi kendime bu şiddet değilse nedir. Her gün dayak mı yemem gerekiyor bu eziyetten kurtulabilmem için.”
Boşanmaya karar verdiği dönem ikinci çocuğuna hamile olduğunu öğreniyor Jale. “9 haftalıkken fark etmeme yani yasal sınırlar içinde olmasına rağmen kürtaj yaptıramadım devlet hastanesinde, karın tokluğuna çalışıyorken özel hastaneye de verecek para da bulamıyordum. Mutsuzluğumun ve zorluklarımın bağlayıcısı olacak bu çocuğu istemememe rağmen doğurdum.” Boşanmayı ertelemiş.
BAŞKA KADINLARIN SENDİKA MÜCADELESİ JALE’NİN HAYATINI DEĞİŞTİRDİ

Çocukları küçük olduğu için çalışamıyor, eşinin aldığı ücret ise ancak kirayı karşılıyormuş. Bir gün komşusunun çocuklarıyla beraber işe gidip geldiğini görmüş ve sormuş; “Nasıl oluyor bu?” “İşyerinin kreşi var.” Bu cevap hayatını değiştirmiş Jale’nin: “Çağrı merkezinde çalışan kadınlar sendikal bir beraberlik içerisine girerek iş yerine kreş haklarını dayatmış ve kazanmışlar. Kendi mücadeleleriyle kreşi açtırmışlar, koşulları kendi lehine çevirmişler. Bu kazanılmış hak benim de hayatımı kurtardı ve iki çocuğumla başladım gönül rahatlığıyla çalışmaya.”

ZOR GEÇİMİ ZORBALIKLA ZORLAŞTIRAN KOCA

Bu işi bulunca artık ayakları üzerinde tek başına rahatça durabileceğini hissetmiş ve boşanma sürecini hızlandırıp sonuçlandırmış. “Boşandığım adam ilk yıl mahalleme kadar gelip ‘Bu kadın kötü, yoldan çıkmış’ dedi” Sonra bir de mahalle baskısı... “Sonra çıkmadı karşıma bir daha. Tabii çocukların nafakası da onunla beraber kayıplara karıştı. Ben de bir yandan geçinmeye çalışırken bir yandan da geçmişten gelen borçları ödemeye çalışıyordum. Kira, ev giderleri derken cebime ekmek alacak para kalmıyor, şirketin verdiği yemek kartıyla alışveriş yapıyor, çocukların karnını da kreşte doyuruyordum.” O zor günlerde sosyal hizmetlere başvurmuş. “Sigortan var, üniversite mezunusun, ihtiyacın yok” diyerek göndermişler Jale’yi.

TAM ‘YENİ BİR SAYFA’ DERKEN…
Maaş düzeltmesi olmadığı için o işten ayrılıp havaalanında işe başlamış Jale. Bu sürede hayatına yeni biri girmiş ve bu kez “emin olduktan sonra” evlenmiş onunla. “Tam her şey yoluna giriyor derken bu sefer de devlet politikası kurbanı oldum” diye anlatıyor yaşadıklarını: “Üçüncü havaalanına göndereceklerdi bizi. Fakat orası açılmadan önce bir süre Yeşilköy’de çalışmamız gerektiğini söylediler. Yol uzak ve iş zor olmasına rağmen kabul ettim. Havaalanı açıldı fakat hiç beklemediğimiz bir durumla karşılaştık. 6 ay deneme sürecinde işten çıkartılmazsak sürekli işe alınacağımız söylendi. Ama gel gör ki ben dâhil hemen herkesi beş ayın sonunda hiçbir hak sahibi olamadan işten çıkarttılar.”
İşsiz kaldığı sürede çevresindeki bir kadına destek aramak üzere başvurduğu Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine yolu düştüğünden beri “Ben de burada olmalıyım” diyerek çalışmalara katıldı: “Ben kendi hayatımı kimseden destek görmeden düzelttim ama sizinle ya da herhangi bir kadın dayanışma derneği ile önceden tanışsaydım bu kadar yıpranmayacaktım. Burada insanlara el uzatmak için, dayanışma için, birilerine yalnız olmadığını hissettirmek için varsınız ve ben de yalnız olmadığımı bilerek, aynı zamanda bir başkasına yalnız olmadığını hissettirmek için burada olacağım. Bu ülkede kim bilir ne Jaleler var...”


İlgili haberler
Üç kadınız, kimseye mecbur değiliz

Zöhre ve 2 kızı... Üçü de birbirinden bağımsız çok benzer hayatlar yaşadı. Şimdi birbirlerine tutunu...

Keseci Seher...

Hamamda kese yapa yapa Kamu yönetimi ve Adalet okudu Seher. Okul bitti ama hala hamamda kese ve masa...

‘Çocuklarını terk etti’ diye suçlanan kadın: 5 bin...

‘Kötü anne’ diye lanetlendi, borca karşılık ‘satıldığı’ ortaya çıktı! Medyada linç edilen Fatma K ya...