Okurumuzun Sorusu:
Merhaba. 24 haftalık ikiz hamileyim. Sağlık sebeplerinden dolayı işe gitmezsem, 30. haftaya kadar normal 10’ar günlük rapor alırsam, işyerinin bu rapor almamdan dolayı fesih hakkı oluyor mu? Mesela Şubat 8’de 10 gün, arkasından bir 10 gün daha rapor alsam Mart 1’de doğum iznini hak ediyorum. 1 Mart’ta 1 yıllık çalışma sürem de dolmuş olacak. Bu şekilde yapsam işyerinde sıkıntı çıkarırlar mı?Öncelikle okurumuzu bir değil, iki kez tebrik edelim! İkizlerine şimdiden sağlıklı, mutlu ve uzun bir ömür dileyelim!
İş Yasası’nın 74. maddesine göre analık izni doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8, toplam 16 haftadır. Çoğul gebelikte ise analık izni doğumdan önce 8, doğumdan sonra 10, toplamda 18 haftadır.
Yine aynı maddeye göre:
“Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir.”
Yani işçinin sağlık durumunun gerektirdiği durumlarda doğumdan önce ya da sonraki analık izni süresi hekim raporuyla artırılabilir. Bu durum hem tekil hem çoğul gebelik için geçerlidir. Örneğin doğumdan önce 8 değil 12 haftalık analık izni (raporu) verilebilir. Özellikle çoğul gebeliklerde, kadın işçilerin doğumdan önce daha uzun süreler istirahat etmesi gerekebilmektedir. Dolayısıyla okurumuz bu yolu deneyebilir. Hekimine başvurabilir. Hekim bu yönde rapor verirse, okurumuz doğumdan önceki 8. haftayı beklemeden analık istirahatine ayrılabilir ve bu dönem boyunca iş göremezlik ödeneği alabilir.
Gelelim ikinci ihtimale. Okurumuz sağlık durumu nedeniyle -hekim gerekli ve uygun gördüğü takdirde- daha kısa süreli raporlar da alabilir. Bunun önünde de bir engel yok.
Her iki durumda da işverene, okurumuzu işten çıkarma hakkı doğmaz!
Çünkü İş Yasası’nın 25 maddesinin 1 fıkrasının (b) bendine göre işverenin rapor nedeniyle işten çıkarma hakkı, rapor süresinin işçinin ihbar süresini 6 hafta aşmasından sonra doğar. Ancak doğum ve gebelik hallerinde analık istirahati nedeniyle verilen tekil gebelikte 16, çoğul gebelikte 18 haftalık raporun (ya da hekimin vereceği daha uzun süreli analık istirahati raporunun) sonunda bu süre işlemeye başlar.
Bir örnekle daha somut açıklayalım. Okurumuzun ihbar süresi (kıdemi 6 ay-1,5 yıl arası olduğu için) 4 hafta. Eğer okurumuz hamile olmasaydı ve rapor almış olsaydı, işveren 10 hafta bittikten sonra okurumuzu işten çıkarabilirdi.
Ancak analık nedeniyle alınan rapor, bu süreye dahil edilmez. Dolayısıyla okurumuzun analık istirahati nedeniyle alacağı asgari 18 haftalık rapor bu hesapta dikkate alınmaz. Okurumuz analık istirahati nedeniyle alacağı raporun üzerine ilaveten 10 haftalık rapor daha alırsa, işveren bu 10 haftanın sonunda okurumuzu işten çıkarabilir (hekim raporuyla analık istirahatinin uzatıldığı haller hariç.)
Sonuç olarak okurumuzun -sağlık durumunun gerektirmesi koşuluyla- rapor almasının önünde hiçbir engel yok.
Peki işveren kanunen hakkı doğmadığı halde okurumuzu raporluyken işten çıkarırsa, yani kanuna aykırı hareket ederse ne olur? Bu durum okurumuzun analık ödeneği almasına engel teşkil etmez. Öte yandan okurumuz iş güvencesi kapsamında ise işe iade davası açabilir, değilse kötü niyet tazminatı ya da ayrımcılık tazminatı isteyebilir. Öte yandan 1 yılını doldurmuş olması koşuluyla kıdem tazminatına ve ayrıca ihbar tazminatına da hak kazanmış olur.
İlgili haberler
Analık halinde kadın işçinin parasal hakları
Doğum yapan sigortalı kadın işçi, SGK’dan analık ödeneği ve emzirme ödeneği, devletten ise doğum yar...
Analık ödeneği, ele geçen ücretten düşüktür
Analık ödeneği, işçinin eline geçen ücretten daha düşüktür. Bu durumun nedeni, analık ödeneği hesapl...
Belirli süreli sözleşme analık iznine engel değil
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin de analık izni ve analık izninde analık ödeneği a...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.