25 Kasım yaklaşırken bir devlet hastanesinde çalışan kadın işçilerle sohbet ettik. Kadınlar evde aile, eş; işyerinde ise hasta yakınından müdürüne baskı ve şiddet sarmalında mücadele etmeye çalışıyor.

KESK ‘Kadın Emeği ve İstihdamı Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini açıkladı. Kadınlar bildirgede; ‘makbul kadın, makbul öğretmen, makbul doktor’ olmayacaklarını belirttiler.

6 yaşındaki yeğenine cinsel istismardan yargılanan amcaya, ‘Çocuğun göğüsleri yok, şehvet uyandıramaz’ gerekçesiyle beraat verildi.

Kadın işçiler, ‘eşit ücret’ talebinin öncüleri olmuşlar, olmaya devam ediyorlar. Bu talep ırk, ulus, kast vb ayrımlarla ezilenleri, esnek, güvencesiz çalışanları da kapsayan kurtuluş yolunu sunuyor.

Flormar işçileriyle dayanışmak için ‘Kayseri’den Gebze’ye Kız Kardeşlik Köprüsü’ diyerek dayanışma başlatan Kayseri Kadın Dayanışma Derneği ve Flormar işçileri buluştu.

Cumhurbaşkanlığı yıllık programında kadınlar ‘aile’ içinde ve ‘annelikle’ anılıyor. Kadınların en temel sorunları şiddet, yoksulluk ve eşitsizliğe dair çözüm ise ‘aileyi kurtarma’ ve ‘uzlaştırma’.

KESK Kadın Emeği ve İstihdam Çalıştayı’nda kadınlar, kendilerine dayatılan yaşama ve çalışma hayatına karşı farklı iş kollarından hep birlikte formül arıyor.

Kıdem tazminatlarının ödenmesi için haziran ayından beri mücadele eden Uyum/Makro işçileri tazminatlarını alacak.

KESK’in düzenlediği ve iki gün devam edecek olan ‘Kadın Emeği ve İstihdam Çalıştayı’ bugün başladı.

Açlık grevine başlayan Leyla Güven’in tutukluluğuna ve maruz kaldığı hukuksuzluğa ilişkin EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan “Halkın seçimine saygı gösterilerek Leyla Güven serbest bırakılmalı” dedi.

21. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 28 ilden, 50 kadın ve LGBTİ+ örgütünden, 39 kamu kuruluşundan 205 kadının katılımıyla Bodrum’da gerçekleşti.

10 Ekim’de oğlunu, eşini, kardeşini kaybeden kadınlar konuştu. Yakınlarının o gün Ankara’ya barış istemek için geldiğini söyleyen kadınlar, ‘Dava bir ömür de sürse takipçisi olacağız’ dedi.

Bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmanın seyrini değiştirecek gelişmeler gerçekleşti.

Sıla’yı şiddete maruz bırakan Ahmet Kural yaptığı savunmalar ve açıklamalarla mağdur edebiyatı yapıp hem yargıdan paçayı sıyırmaya hem de itibarını toparlamaya çalışıyor.

9-10 Kasım tarihlerinde KESK’in düzenleyeceği ‘Kadın Emeği ve İstihdam Çalıştayı’ öncesi KESK’e bağlı sendikalar atölyeler, işyeri gezileri düzenledi; kamu emekçisi kadınlar sorunlarını tartıştı.

KCDP’nin ekim ayı raporuna göre en az 34 kadın erkekler tarafından katledildi, cinsel istismar ve şiddet de ekim ayında arttı. Raporda ayrıca 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması istendi.

Cinsel saldırı faili olan Arda Turan ‘Sıla’nın yanındayım’ dedi. Mustafa Ceceli dayanışma mesajı gönderdi. Bu adamlar hayatta var olmaya devam ediyorlar. Ahmet Kural’ın da cesaretinin kaynağı işte bu!

Nafaka ile ilgili gündeme gelen düzenlemeyi değerlendiren kadınlar, nafakayı ‘şiddet ve baskı aracı’ olarak tanımladı. Kadınlar ‘Nafaka kısıtlaması getirilse dahi kadınlar boşanır’ dedi.

‘İntihar etti’ denilen ama cinsel saldırıya uğrayarak öldürüldüğü ortaya çıkan Şule Çet cinayetinde yeni bir rapor hazırlandı. Bu raporda da Şule’nin intihar eğilimi olmadığı ortaya çıktı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin (İSİG) raporunu açıkladı: Ekim ayında en az 10’u kadın, 2’si çocuk 177 işçi can verdi.