Uzun çalışma süreleri kısaltılmalı, önlemler alınmalı
Son birkaç aydır kovid-19 salgını ile başta hemşireler olmak üzere sağlık emekçileri toplumu ve ülkeyi yönetenler nezdinde ‘görünür’ oldular.

Günümüzde hemşirelik mesleğine değinmeden önce kısaca geçmiş tarihe bir göz atalım. 

Hemşirelik tarihi, kadının şifa verici rolü ile başlamıştır. Tarihin ilk dönemlerinden itibaren hasta bakımını kadınların yaptığı bilinmektedir. Kadına atfedilen bakım verme rolü tarihin her döneminde yerini almıştır. Hemşirelik mesleği uzun yıllar kadınlara özgü bir meslek olarak kalmıştır.

Florence Nightingale 1852-1856 yıllarında Kırım Savaşı faaliyetleri ile modern hemşireliği başlatmıştır. Modern hemşireliğin kurucusu olmuştur.

Hemşirelik mesleğinin önemini ve gereğini anlayan Besim Ömer Paşa 1911 yılında İstanbul’da derslerini kendisinin hazırladığı “Gönüllü Hasta Bakıcılık” kursu vermiştir.

1920 yılında Amiral Bristol Hastanesine bağlı “Hemşirelik Okulu” açılmıştır.

1955 yılında Ege Üniversitesine bağlı Hemşirelik Yüksek Okulu açılmıştır.

1954 yılında 6283 sayılı “Hemşirelik Yasası” çıkarılmıştır. Bu yasa günümüz gereksinimlerine yanıt vermediği ve hemşireliğin meslekleşmesinin önünde bir engel ve aynı zamanda “bir kadın mesleği” olarak tanımladığından, talepler gözetilerek 2007 yılında yasada bazı değişiklikler yapılmıştır.

2007 yılında yapılan değişiklik ile cinsiyet ayrımı ortadan kaldırılmış ve erkeklerin de hemşire olmasının önü açılmıştır. Buna rağmen kadınların çoğunlukta olduğu bir meslek olan hemşirelik mesleği, toplumun cinsiyet ile ilgili kalıplaşmış değer yargılarından etkilenmeye devam etmektedir.

SAĞLIK BİR EKİP İŞİDİR
6283 sayılı Hemşirelik Yasası’nda hemşirelik mesleği, doktorun yardımcısı, doktora bağlı meslek olarak tanımlanmıştır. 

Sağlık bir ekip işidir. Hemşirelik bu ekibin en etkin grubudur.

Hemşireliğin meslek olup olmadığına ilişkin tartışmalar uzun yıllardır devam etmektedir.

Hemşirelik eğitimi lisans temelli eğitime dönüştürülmüştür. Akademik alanda ciddi adımlar atılmış olsa da 2007 yılında düzenlenen kanun ek maddeleri bugün hemşirelik mesleğinin “bağımsız bir meslek” olmasında yeterli değildir. Meslek olarak mesleki derneklere (Türk Hemşireler Derneği vs) üye olan hemşire sayısındaki azlık dikkate alındığında örgütlenme düzeyinde istenilen düzeylere ulaşılamadığı görülmektedir.

Hemşirelik mesleğinin uygulama standartları belirlenmeli, mesleğin gelişimini destekleyen bir örgütü olmalıdır. Mesleğin akademik gelişimi, özlük haklarının iyileştirilmesi için hemşireler odalaşmalıdır (tıpkı tabipler, diş hekimleri, eczacılar vs gibi). Ayrıca 2011 yılında çıkarılan Hemşirelik Yönetmeliği de mesleğin kendi içinde rekabeti ve beraberinde çatışma doğuran, doğuracak olan; uzman hemşire, yetkili hemşire gibi çeşitli tanımlamalar, uygulamalar başlatılmıştır. Örneğin, 2011’de düzenlenen bu yönetmelik ile 2007’de revize edilen yasadasağlık meslek liselerinin 5 yıl içinde kapatılacağı yazılmış olmasına rağmen, kapatılması bir yana buradan mezun olan hemşireler yardımcı personel olarak ve aynı zamanda ucuz iş gücü ve sözleşmeli personel olarak çalıştırılmaktalar. Oysa sağlık meslek lisesi mezunu hemşirelerle aynı işi yapmaktalar. Olması gereken bu mezunların hemşire kadrosunda olmaları ve ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim almalarını sağlamaktır.

Son birkaç aydır Kovid-19 salgını ile başta hemşireler olmak üzere sağlık emekçileri toplumu ve ülkeyi yönetenler nezdinde “görünür” oldular.

Sağlık Bakanı bir yandan hemşire kadrosunun yetersiz olduğundan bahsederken, diğer yandan nöbet paraları ödenmeyen hemşirelerin, süt izni kullanması gerekirken ücretsiz izin almaları söylenmektedir.

BUGÜN İÇİN ACİL OLAN TALEPLER!
* Özellikle de bu salgın döneminde, can güvenliklerinin korunması için gerekli ekipman ve tüm tedbirlerin alınması gerekmektedir. 

* Yoğun ve uzun çalışma saatlerine yönelik olarak; eleman açığının kapatılması, uzun çalışma saatlerinin özellikle de riskli birimler olmak üzere azaltılmalı (4-6-8 saatlik vardiyalar).

* Ekip çalışması gözetilerek iş barışını sağlayacak, motivasyonu artıracak olan temel maaşlarının insanca geçinebilecek düzeye çıkarılmalı.

* 24 saat hizmet verilen hastanelerde, 24 saat açık 0-6 yaş grubu kreşler açılmalıdır.

* Meslek içi görev-yetki karmaşasını ortadan kaldırmak için; alandaki çalışma süreleri, deneyim, birikim gözetilmelidir. Hemşirelik hizmetlerinin örgütlenmesinde, yönetici seçimleri atamalar yoluyla değil de tüm hemşirelerin katılacağı seçme ve seçilme hakları yoluyla olmalıdır.

Yaşam ve çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi için sihirli sözcük: örgütlenmek, dayanışmak ve mücadele etmek.

12 Mayıs Hemşireler Gününüz bu duygu ve düşüncelerle kutlu olsun, sağlıkla kalın.


İlgili haberler
Hemşireler; pandemide görünenin ötesi

Bugün hemşire emeğinin bu kadar görünür olması, meslektaşlarımızın, yaşadıkları gayriinsani koşullar...

Hastanede çalışan temizlik işçisi: Biz görünmez gi...

Pandemi sürecinde hastanede çalışan temizlik personeli bir kadın, asgari ücretle, riskle burun burun...

Sağlık emekçilerinin sağlığı kime emanet?

Sağlık emekçileri sorunlarını saymakla bitiremiyor: Koruyucu malzeme eksikliği, hastanelerdeki önlem...