Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu (ULUKÇAT) ilk etkinlikleri olan 8 Mart söyleşisini gerçekleştirdi. Topluluğun kuruluş amacından ve hedeflerinden bahseden topluluk Başkanı Sena Bağcı, “Kadının ezilmişliğine karşı artık bir şey yapmalıyız diyerek bu topluluğu kurmaya karar verdik. En başından beri de birlikten gelen bir gücün olduğunu biliyorduk ve bu birlikteliğe bir araç olmak istedik ” dedi.

Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Elif Nuyan ise kadın mücadelesinin tarihsel sürecinden bahsederek, bütün bir birikimin bir parçası olan 8 Mart’ın önemine değindi. Tarihteki kimi kırılma noktalarıyla kadın ezilmişliğinin bu aşamaya geldiğini belirten Nuyan “Doğa üzerinde tahakkümün, mülkiyetin ve artı değerin ortaya çıkmasıyla birlikte kadın, bütün sosyal ve ekonomik alanlardan uzaklaştırılmaya başlandı. Her yüzyılda kadınlar hak taleplerini dile getirerek yüzlerini örgütlü mücadeleye ve birlik çağrısına döndüler. Bu bağlamda kadın ezilmişliğini ve mücadelesini politik alandan uzak düşünemeyiz. Endüstri devrimiyle birlikte eşit işe eşit ücret ve siyasal hak taleplerinin doğmasıyla kadınlar kitlesel hareketin içine daha fazla dâhil oldular. Böylece bütün bir tarih bizi 8 Mart’a getiren süreci olgunlaştırdı. Fakat mücadele bundan bir asır öncesine asılı kalmayarak ve bugün de devam ediyor. Bundan yüz altmış üç sene önce hayatlarını kaybeden dokuma işçisi kadınların eşit işe eşit ücret talebi, bu çağın kadınlarının hâlâ en güncel ve acil talepleri arasında” dedi.

BÖYLE BİR TOPLULUK İHTİYAÇ

Etkinlik sonrası birlikte oturup yerleşkenin problemlerinden ve sonraki etkinlik planlarından bahseden öğrenciler kampüs içinde, bulundukları yerleşkede ve çalışma alanlarında yaşadıkları tacizden, baskıdan ve mobbingden bahsettiler. Öğrenciler üniversite içinde böyle bir topluluğa ihtiyaçları olduğunu dile getirerek topluluğun etki alanının artması gerektiğini söylediler. Topluluk üyeleri Şule Çet davasında kadınların birliktelik deneyimlerini kampüs içinde de yaratmak istediklerini dile getirdiler. Bu bağlamda nitelik ve nicelik olarak topluluğu ileri bir noktaya götürmenin yerleşke ve kadın hareketi içindeki önemine değindiler.