Hiranur Vakfı kurucusunun 6 yaşındaki kızını evlendirmesi ve çocuğun cinsel istismarı geçtiğimiz haftalardan beri büyük tepkilere yol açtı. Savcılığın ihmalinden devlet yetkililerinin tepkiler büyüyünceye kadar süren sessizliğine, tutuklama yapılmasının çok geciktirilmesinden tarikatın sağlık raporunu nasıl değiştirtebildiğine, tarikat ve cemattlerde kadınların ve kız çocuklarının yaşadıklarından gençlerin bugün tarikat yurtlarına mahkum bırakılmasına kadar pek çok konuyu tartışmaya açtı. Türkiye'nin pek çok ilinde çocuğun cinsel istismarına, cezasızlığa ve tarikat ve cemaatlerin devlet tarafından desteklenmesine karşı eylemler ve basın açıklamaları yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Tepkilerin büyümesi üzerinde Diyanet İşleri Başkanlığı çocuk istismarına ve çocuk yaşta evliliklere karşı hutbe vermek zorunda kaldı.

Bugün verilen cuma hutbesinde "Kız çocuklarını, aile kurma sorumluluğuna sahip olmadan evliliğe zorlamak ve bunu İslam dininden hareketle meşrulaştırmaya çalışmak, büyük bir günah, ağır bir vebaldir. Bu yanlış tutum ve söylemin İslam’ın evlilik anlayışıyla hiçbir ilgisi yoktur. Çocukların küçük yaşta evlendirilmesi ve çocuk istismarı vakalarının yüce dinimiz İslam ile anılması ve Müslüman kimliğinin zedelendiği bir sürece dönüştürülmesi asla kabul edilemez. İslam’a göre kadın ve erkek hem duygusal ve fiziksel, hem de ruhsal ve zihinsel olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilemez. Zira evlilik için sadece ergen olmak yeterli değildir. Ergenlik biyolojik bir süreçtir. Evlilik ise reşit olmayı gerektirir. Nitekim ülkemizde evlilik yaşının asgari sınırı on sekiz olarak kanunlarla belirlenmiştir. Başta anne-babalar olmak üzere herkesin evlilik yaşı ile ilgili sınırlara riayet etmesi hem dini bakımdan gerekli bir davranış hem de ailede kalıcı huzur ve mutluluğu sağlamanın en temel şartıdır" dendi.

Fotoğraf: DHA