Uludağ Üniversitesi öğrencileri geçen yıldan bu yana Görükle’de yaşayan farklı bölümlerden üniversite öğrencilerinin oluşturduğu Görükle Kültür Sanat Platformu çatısı altında bir araya geldi. Görükle Kültür Sanat Platformu çatısı altında olan Kadın Çalışmaları Atölyesi de farklı bölümlerden birçok öğrenciyle dönem başından bu yana çeşitli etkinlikler düzenledi. Özellikle üniversite öğrencisi kadınların yaşam alanlarında maruz kaldığı şiddet, flört şiddeti olarak da isimlendiriliyor, Kadın Çalışmaları Atölyesinde gündeme geldi. Bu gündeme gelişle birlikte Görükle Kültür Sanat olarak 23 Mart günü flört şiddeti ve taciz başlıklı bir etkinlik düzenledik. Ekmek ve Gül Editörü Elif Ekin Saltık’ın katılımıyla birlikte interaktif bir atölye çalışması yürüttük.
Şiddetin doğuşundan ve şiddet türlerinden bahseden Saltık “Aslında kadın sorunu diyerek başlıyoruz hep söze ama, kadınlar bir sorun değil, kadınların sistemle ve ezilmişlikle sorunu var. Bu yüzden de biz buna ‘kadının ezilmişliği sorunu’ diyoruz. Şiddet bugün pek çok biçimde ve isimlendirmeyle tartışılıyor. Flröt şiddeti, şu şiddeti, bu şiddeti diyerek bölmek senin yaşadığın şiddet, benim yaşadığım şiddet gibi bölmek oluyor. Kadınlar şiddeti yaşamının her alanında yaşıyor; evde, sokakta, kampüste, otobüste, derslikte, fabrikada... Ve hiçbir şiddetin diğerinden az ya da çok olması gibi bir durum yok. Her türlüsü bir şiddet olarak karşımızda duruyor.’’ diyerek sözlerine başladı.
ŞİDDETE KARŞI ÇIKMAK EŞİTLİK TALEP ETMEKLE BAŞLIYOR
Daha sonra atölye katılımcısı öğrencilerin birbirlerine kendilerini tanıtmalarını isteyen Saltık, sonrasında katılımcılara birbirlerinin adına konuşmalarını istedi. Önce adına konuştukları kişiler olarak kendilerinin tanıtan katılımcılara “Daha önce hiç flört şiddetine ya da diğer şiddet türlerinden birine maruz kaldın mı veya birilerini maruz bıraktın mı” gibi şiddeti sorgulayan, yaşadıklarımızın şiddet olduğunu anlamamızı sağlayan sorular yöneltti.
Özellikle dijital şiddete, fiziksel şiddete, sözlü ya da fiziksel tacize, cinsel saldırıya maruz kaldıklarını söyleyen katılımcılar bu konudaki deneyimlerini paylaştı. Kimi katılımcılar çeşitli şiddet türlerine uğradıklarını kimileriyse farkında olmadan şiddetin çeşitli türlerinin uygulayıcısı olduklarını dile getirdi. Bunun üzerine Saltık “Pek çoğumuz şiddetin farklı türlerine maruz kalıyoruz ve bulunduğumuz her alanda bu hâlâ devam etmekte. Başta da iktidar bunun sürdürücülerinden biri. Cezasızlıkla ya da kadınların itaat etmesini, susmasını bekleyerek; kadını şiddete mahkum eden, aile içerisine hapseden, kadınları birey olarak görmeyen söylemleriyle; kadınların kendilerini etmesine engel olarak olarak şiddeti sürdürüyorlar. Bu koşullar içinde şiddeti ortadan kaldırmak belki zor ama imkansız değil” dedi ve şöyle devam etti: “Erkek egemenliğinin ve kapitalist sistemin kadınlara reva gördüğü şiddete karşı çıkmak en önce eşitlik talep etmekle başlıyor. Siz, memleketin geleceği, sürdürücülerisiniz. Bir işçi kadına, bir ev kadınına, mahalledeki kadına, komşu kadına, iş arkadaşımıza, sınıftaki arkadaşalarımıza yani bulunduğunuz her alandaki kadına ulaşır, onları mücadeleye katarsak o oranda şiddetin önüne geçebilir, erkek egemenliğine ve erkek egemen sistemin sürdürücüsü kapitalizme karşı mücadele edebiliriz. Bütün bunlara karşı durabilmek için de böyle topluluklarla bir araya gelerek, örgütlenerek, mücadele ederek ve mücadeleyi bulunduğumuz her alana taşıyarak başarabiliriz.”
Daha sonra söz alan katılımcılar da hem toplumsal cinsiyet rolleri üzerine hem de nasıl bir araya gelineceği üzerine tartışmalar yürüttü. Şiddete karşı mücadele yöntemlerini konuşan katılımcılar çözüm yolları açısından önerilerde bulundu.
İlgili haberler
Görükle’de taciz ve şiddet son bulsun diye...
Gece geç saatlere kadar çalışıp eve kendimizi attığımızda ardımızda neler mi bırakıyoruz? Patron ve...
Görükle kadınların kâbusu: Taciz, şiddet, tecavüz
‘Etim çekiliyor gibi hissediyorum’ diyerek imza atan kadın ile ‘Gerçekten imzalar sayesinde son bulu...
Görükle’de taciz son bulana dek...
Uludağ Üniversitesi öğrencisi kadınlar, çalıştıkları kafelerden yaşadıkları sokağa kadar hemen her y...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.