Ardı arkası kesilmeyen zamlar, artan hayat pahalılığı, derinleşen yoksulluk... Ülkenin farklı kentlerinden, farklı sektör ve fabrikalarda çalışan işçilerden yükselen “geçinemiyoruz” feryatları... Ülke artık, bu feryatların yer yer iş bırakmalar şeklinde geliştiği direnişlere gebe... Birleşen işçiler özgüvenle ortaya atılıyor, kazanımlar elde ediyor, bir kazanım diğerini tetikliyor...
Ülke sanayisinin lokomotif sektörü metal sektöründe; 150 bini aşkın işçiyi ve ailesini ilgilendiren MESS grup toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, işte böyle bir atmosferde başlayacak.
Patron sendikası MESS ile işçi sendikaları arasındaki yeni dönem sözleşme görüşmeleri ‘resmi’ olarak eylül ayında başlayacak olsa da son iki yıldır sektörde ücret tartışmalarının -daha doğru ifadeyle işçilerin hoşnutsuzluğunun- hiç dinmediğinin altını çizelim. Sendikalar için ‘yeni’ olan tartışma, işçiler açısından geçen dönem üç işçi sendikasının MESS ile ortak imzayı attığı günden beri sürüyor!
Hatırlanacak olursa, geçen dönem işçi sendikalarının MESS’e sunduğu taslaklar işçiler tarafından yetersiz bulunmuş, işçilerin taslakların geri çekilerek revize edilmesi talebi görmezden gelinmiş ve MESS ile imzalanan sözleşme işçilerin beklentilerinin hayli gerisinde kalmıştı. Metal işçileri varılan anlaşmaya “bizi enflasyona ezdirdiler” diyerek tepki gösterirken, oluşan tepkinin doruk noktası ise Mersin’de Birleşik Meta-İş üyesi Çimsataş işçilerinin MESS ile imzalanan sözleşmeyi kabul etmeyerek işi durdurması olmuştu. Çimsataş örneğinde olduğu gibi işten atmalar ya da baskılarla öfkenin dindirildiği düşünülse de bu yılın ocak ayında başta Ford Otosan fabrikası olmak üzere uç veren ek zam talepli eylemlerin yayılması endişesi, MESS gibi bir patron örgütünü bile tarihinde ilk kez ara zam yapmaya zorlamıştı.
Görüşmelerin arifesinde, asgari ücrete yapılan temmuz zammı ile birlikte sektördeki ortalama işçi ücreti asgari ücret seviyesine kadar geriledi. Şirketler kâr ve üretim rekorları kırıyor, sömürü ise katmerleniyor. Çok değil, 2010 yılında MESS kapsamındaki iş yerlerinde ortalama ücret asgari ücretin yüzde 91 üzerindeyken, bugün ortalama ücret, asgari ücretten sadece yüzde 18 daha fazla! Bu korkunç bir erime...
İşte 154 bin metal işçisinin gerçeği... Sektörün devlerinde çalışıp, yoksulluk sınırının neredeyse üçte biri seviyesinde bir ücretle hayatta kalmaya çalışan işçiler onlar...
BİNLERCE KADIN İŞÇİNİN TALEPLERİ SENDİKALARIN GÜNDEMİNDE BİLE YOK!
İş kolunda; otomotiv, otomotiv yan sanayi ve beyaz eşya sektörleri başta olmak üzere kadın işçi istihdamı da geçmiş yıllara oranla artmış durumda. Paylaşılmadığı için net rakamlara erişmek mümkün olmasa da sendikacıların ifade ettiği haliyle MESS grup sözleşmesi kapsamındaki çalışanların en az yüzde 10’u kadın. Bu süreçten doğrudan etkilenecek kadın işçi sayısı en az 15 bin. Bu azımsanmayacak, yok sayılamayacak bir rakam!
Türk Metal Sendikası örgütlü olduğu iş yerinde sözüm ona üyelerinin sözleşmeden beklentilerini almak üzere anketler yaptı. Geçen dönem olduğu gibi bu dönem de şıklı soruların sorulduğu anketlerde işçilerden bu sorulara yanıt vermesi istendi. Üstelik bu anket sorularında; kadın işçilerin, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kadına yönelik şiddet, taciz ve mobbingin önlenmesi, kreş, süt izni, emzirme odaları, regl izni, 8 Mart’ın ücretli izin sayılması vb. özgün taleplerini içeren tek bir soru sorulmadı! Sorulan sorularda ücret zam talebinin yüzde 50 ila yüzde 70 bandında sınırlandırılmasına işçilerin tepkisi ise anketlerin üzerinin çizilerek yüzde 100 ila yüzde 150 oranında değişen ücret artışı talebinin yazılması oldu.
Birleşik Metal-İş Sendikası ise geçmiş dönemlerde yaptığı gibi örgütlü olduğu fabrikalarda üyelerinden taslak önerilerini alarak hazırlıklara başlarken, yine bu süreç kadın işçilerin özgün taleplerini tartışarak, yansıttığı bir süreç olarak işletilmedi.
Hiç kuşku yok ki 2023-2025 MESS grup toplu iş sözleşmesinin başat mücadele konusu metal işçileri için ücretler olacak. Temel talep insanca yaşayacak ücret!
Bir kadın işçinin ifade ettiği sözlerse şöyle: “Önceden kredi kartı kullanmadan ay sonunu getirebiliyordum. Şimdi imkansız, çünkü nakit para ay sonuna yetişmiyor, sürekli bir borç batağına çekiliyorum. Eylülde okullar açılacak, en ucuz okul forması 3 bin lira olmuş, nasıl yapacağız bilmiyorum. Çalışıyorum ama boşa çalışıyorum, böyle bir hayat olur mu?”
Mevcut sözleşmeye göre; işçilere her ayın en geç 25’inde maaşın yüzde 40’ı kadar avans ödemesi yapılıyor. Avansın yattığı gün bir araya geldiğimiz bir kadın işçi ne yapacağını bilemez bir halde “Avans sadece ev kirasına yetiyor, kalanı yatana kadar ne yapalım, taş mı yiyelim?” diyerek isyan ediyor.
Sözleşmeye göre; 1 Temmuz tarihinden sonra işe başlayan bir işçi asgari ücretin yüzde 8 fazlası ücret alacak, saat ücreti 64,38 lira olacak. Bu, 5 yıllık bir metal işçisi kadının saat ücreti ile aynı. Kadın işçi “En kalitesiz marka ped bile 50 lira, ben 1 saat çalışıp ancak bir ped alabiliyorum” diyor.
78 ana madde, 6 geçici madde, 40 ek maddeden oluşan grup sözleşmesinin (2021-2023 MESS grup sözleşmesi) sadece 34. maddesinde “kadın işçilerle ilgili hükümler” başlığı altında kadınların yasalarla güvence altına alınmış doğum izni, süt izni gibi kimi hakları düzenlenmiş. Aynı maddenin ‘c’ bendinde “kreş, emzirme odaları ve diğer konularda kadın işçilerle ilgili mevzuat hükümleri uygulanır” şeklindeki ifadeye rağmen yüzlerce kadın işçinin çalıştığı fabrikalarda bile kreş olmadığının altını çizelim. Kadın işçilerin eşitlik, şiddetsiz bir çalışma ortamı gibi temel talepleri sözleşmenin konusu bile değil!
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
KADIN-ERKEK, İŞÇİLER ANCAK BİRLEŞEREK KAZANABİLİRLER!
2019-2021 sözleşme taslağında; kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve çocuk istismarına karşı tepkilerin yükseldiği dönemde Türk Metal, ‘Kadın İşçiler Kurulu’ oluşturulmasını isterken, Birleşik Metal, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu’ talep ediyor, ayrıca 8 Mart’ta kadın işçilerin ücretli izinli sayılmasını istiyordu. Kadınların sendikalar tarafından taslakların açıklanması ile haberdar olduğu bu kurullar, bileşimi, nasıl bir işleve sahip olacağı konusunda tartışmalara neden olsa da kadın işçiler tarafından olumlu bir adım olarak değerlendirilmişti. O gün de taslağa yazılmakla sınırlı kalan, bir sözleşme maddesi haline dönüşmeyen bu talep, bir sonraki toplu sözleşmede gündem bile olmadı!
İki yıldır suların durulmadığı metal sektöründe; işçiler tarafından metal direnişinin amiral gemisi olarak anılan Renault’ta, ek zam talebini de içeren, sözleşme taslağının işçilerin gerçek talepleriyle oluşturulması için başlatılan eylemler, çetin geçecek bir mücadele döneminin işaret fişeği gibi. Renault, Ford, Federal Mogul, Çolakoğlu, Kroman Çelik... Kadın-erkek metal işçileri, kimi kez ek zam için yemekhanede ses çıkararak, kimi kez üretim sahasının çeşitli yerlerine taleplerini yazarak, kimi yerde gruplar halinde temsilcilik odasına ya da sendika şube binasına giderek mevcut toplu sözleşme düzeninin işçileri ve taleplerini yok sayarak sürdürülemeyeceğini de gösteriyorlar. Ek zam talebi ile yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayacak bir ücret ve insanca çalışma koşulları, kreş hakkı, eşitlik ve şiddetsiz bir yaşam taleplerinin iç içe geçtiği bir süreç bu süreç. Bıçağın kemiğe dayandı sektörde, sendikanın dağıttığı anketin üzerini çizerek gerçek talebini yazan işçiler, küçük adımlarla da olsa artık daha örgütlü davranmanın biçim ve yollarını aradıklarını da göstermiş oluyorlar. Elbette metal işçileri ancak birleşerek kazanabilirler. Ve evet, bugün düne göre taleplerini ortaklaştırmaya daha da yakınlar. Birleştiklerinde de nasıl bir fırtına estirdiklerini patronlar da sendikal bürokrasi de çok iyi biliyor!
Manşet fotoğrafı: Freepik
İlgili haberler
Türk Metal üyesi binlerce işçi MESS'in sefalet zam...
Türk Metal üyesi binlerce metal işçisi, MESS'in yüzde 17'lik sefalet zammı dayatmasına karşı Kocaeli...
MESS kadın işçilere ‘iki kat’ kölelik dayatıyor
Metal işçisi kadınların anlattıkları, patronların dayattığı 'kölelik sözleşmesinin' maddelerinin kad...
MESS’in kölelik taslağı en çok kadın işçileri etki...
Hem adamı hasta et, sonra ‘İşime yaramazsın’ de at. Kimse hastalığını söylemez o zaman. Bu madde ham...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.