Mersin Kadın Platformu Pozcu Platinum önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Mersin Kadın Platformu üyesi Ceren Damar, katledilen kadınların isyanları olduğunu belirtti. Kadınların açıklaması şöyle:
“Dün 5 gündür Antalya’da, 3 gündür de Kahramanmaraş’ta kaybolmuş olan, Azra Gülendam ve Emine Gökkız’ın öldürüldüğü haberlerini aldık.
Geçtiğimiz aylarda Deniz Poyraz, Kürt halkına ve aynı şekilde kadınlara yönelik nefret politikalarının bir sonucu olarak faşist katiller tarafından planlı bir şekilde katledildi. Hdp İzmir il binasının önüne çadır kuran polis, katillerin elini kolunu sallayarak binaya girip Deniz’in katledilmesine göz yumdu, katliamdan sonra katili, abicim diyerek karşıladılar, katili korumak için etten duvar oldular!
Yine ırkçı ve faşist nefret politikaları sonucunda geçtiğimiz günlerde, Kürtlerin her fırsatta hedef gösterilmesiyle beraber, içlerinde 4 kadının da bulunduğu 7 kişilik Dedeoğlu ailesi faşistler tarafından katledildi, evleri ateşe verildi! Faillerin şikayete rağmen serbest bırakılmış olması bu katliamın göz göre göre geldiğinin kanıtıdır. Biz kadınlar nefret politikalarınıza da karşı dimdik ayakta duracak, nefrete karşı yaşamı ve barışı savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Günlerdir ormanların, hayvanların katledilmedine seyirci kalan, ırkçı ve Faşist saldırıları körükleyerek cinayetleri işleten ve sessiz kalan, aynı gün içinde 2 kadın katledilirken sessiz kalan iktidar bu cinayetlerin sorumlusudur.
Sokaklarımızda, evlerimizde, iş yerlerimizde öldürülmemizi münferit olaylarmış gibi göstermeye çalışanlar, hayatlarımıza ve yaşam alanlarımıza İstanbul Sözleşmesinden çıkarak gasbeden AKP-MHP ve onun örgütlü yapılarıdır."
‘AZRA’NIN DAVASININ TAKİPÇİSİYİZ’
Buradan yargı süreci içinde ki tüm yetkili kurumlara ve kişilere sesleniyoruz. Fail Mustafa Murat Ayhan’ın derhal tutuklanması ve tutuklu yargılanması sokakta, evde, iş yerlerinde varolan tüm kadınların yaşam hakları ve can güvenliği için zorunlu bir gerekliliktir.
Erkek egemen yapının temsilcileri olan bu kurum ve kuruluşlara da buradan sesleniyoruz. Tırnağına dokunduğunuz her kadının hesabını soracağız. Korkun, buradayız, gitmiyoruz. Erkek kurumlarınızı yıkacak, faillerin bilgilerini silerek ya da sessiz kalarak kadınları silemeyeceğinizi tüm cüretimiz ve isyanımızla öğreteceğiz.
Faili ve işbirlikçileri yargılanacak olan Azra’nın davasının takipçisi olacağız. Bizler üç beş rakamdan ibaret değiliz. Canlı kanlı, dirençli ve umutluyuz. Korkun geri geleceğiz. Bizden çaldığınız her şeyi geri alacak kız kardeşlerimizin hesabını soracağız.
‘EMİNE’NİN ÖLÜMÜ İNTİHAR DENİLEREK KAPATILMAK İSTENİYOR’
2 Ağustos Pazartesi günü öldürüldüğü haberi gelen Emine Gökkız’ın failleri ellerini kollarını sallayarak sokaklarımızda, otobüslerimizde, evlerimizin önünde, yürüyüş için çıktığımız ormanlık alanlarımızda geziyor.
İktidarın propaganda aracı olan yandaş medya ve sermaye kaynağı devlet Emine Gökkız’ın cinayetini intihar adı altında gizlemeye ve yok etmeye çalışıyor.
Emine’yi katledilmeden önce bulması gereken yetkililer o gün görevini yapmazken, iktidar Emine katledildikten sonra yandaş medya eliyle bir intihar senaryosunu yaygınlaştırmakta gecikmedi. Emine Gökkız’ın katilleri şüpheli bir kadın ölümü ortaya çıkar çıkmaz intihar senaryosu yazıp soruşturma yürütmeyenler, faillere cezasızlıkla cesaret verenlerdir.
Bu aklı ve söylemi üretenlerin de aynı erkek aklın savunucuları ve temsilcileri olduğunu ve de kimden güç alarak bu söylemleri ürettiğini biliyoruz, bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz.
Emine Gökkız’ın failleri bulunana kadar, gerçek adalet sağlanana kadar buradayız. Emine Gökkız’ın faillerine yargı önünde gereken ceza verilene kadar sokakları da dava salonlarını da terk etmeyeceğiz. Hiçbir kadının öldürülmesi tesadüf değildir. Sistematik olarak gerçekleştirilmiş ve planlanmış bu cinayetin derhal aydınlatılmasını talep ediyoruz. Aydınlatılması için gereken çalışmaların hepsinin ve içinde olan tüm kurum ve kuruluşların Emine Gökkız’ın davasına intihar etmesi üzerinden değil kadın düşmanlığı üzerinden gerçekleştirilen “kadın cinayeti” davası olarak soruşturulmasının acil bir zorunluluk olduğunu buradan tekrar söylüyoruz.
‘SUSMUYORUZ, KORKMUYORUZ AZRA VE GÜLENDAM’IN HESABINI SORUYORUZ’
İtaat eden, susan, cezasızlık politikalarınızla her gün sindirmeye çalıştığınız ürkek kadınlar olmayı hiçbir zaman kabul etmedik, etmeyeceğiz. Sokaklarımızda yeniden özgürce yürüyecek, katlettiğiniz ormanlarımızı yeşertecek ve özgürce koşacağız. Korkuyu ve bitmeyen şiddetinizi isyanımızla yeneceğiz. Kadınları yok sayıp kendi erkek iktidarlarını kurmaya çalıştıkça kadınların duvarına çarptığınızı 1 Temmuz’da yaşadık ve yaşattık. Direncimizi kırmaya çalıştığınızda birçok kez yaşadık gördük. Direncimizi ve umudumuzu, isyanımızı ve öfkemizi katlettiğiniz, yok saydığınız, nefes almasından bile nefret ettiğiniz kadınlardan, barikatlarda, dava salonlarında, sokakta, evde, omuz omuza yan yana durduğumuz kadınlardan, birbirimizden ve örgütlü mücadelemizden alıyoruz. Erkek aklınız, erkek devletiniz, erkek adaletiniz ile dil, din, sınıf fark etmeksizin yaşamdan kopardığınız, kirpiğine dokunduğunuz her kadın için hesap soracağız. Azra ve Emine’nin failleri gerçek adalet ile yargılana kadar susmuyoruz, korkmuyoruz Azra ve Gülendam’ın hesabını soruyoruz!”
Fotoğraf: MA
İlgili haberler
Dersimli kadınlar: Şengal'den Antalya'ya katledile...
Dersim Kadın Platformu, Şengal'de IŞİD saldırısında binlerce Êzidî’nin katledilmesinin 7. yıl dönümü...
Antalya Kadın Platformu: Kadınları katledilen bir...
Azra Gülendam Haytaoğlu ve Emine Gökkız’ın katledilmesini protesto eden Antalya Kadın Platformu, ‘Ka...
Kocaeli: İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açanlar...
Kocaeli Kadın Platformu ve Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi, Azra Gülendam Haytaoğlu’nun katl...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.