Mamak’ta kadınlar barış ve mücadele sözünü yükseltti: Artık yeter, kabullenmiyoruz
Ankara Mamak’ta Tuzluçayır Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla kadınlar bir araya gelerek ‘Krize, şiddete, eşitsizliğe ve savaşa artık yeter’ dedi.

Mamak’ta Tuzluçayır Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla bir araya gelen 26 köy derneği 8 Mart’ı kutladı. Tekmezar Parkı’nda toplanan kadınlar, basın açıklamasının ardından sloganlar eşliğinde yürüyerek etkinliklerine salonda devam etti. Basın açıklamasında konuşan Tuzluçayır Kadın Dayanışma Derneği’nden Gülşen Yiğit, “Artık yeter, kabullenmiyoruz. Bu böyle gitmez. Biz kadınlar öldürülüp, şiddete uğrarken bu da yetmezmiş gibi bütün zorluklarla büyüttüğümüz evlatlarımızı şehit veriyoruz. Savaş kararı alanların kendi evlatları lüks içinde yaşarken bizim çocuklarımız toprağa giriyor” dedi. Barış söylemlerinin öne çıktığı açıklama ve yürüyüşte kadınlar, “Yaşasın 8 Mart”, “Anayız, kadınız barıştan yanayız”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları seslendi. Yürüyüş boyunca apartmanlardan ve çevreden kadın erkek birçok insan alkışlarla destek verdi.

‘ARTAN ŞİDDETİN SORUMLUSU KİMLER?’
Dünyadaki tüm kadınların taleplerini haykırdığı 8 Mart’ın kendilerine yanarak can veren dokuma işçilerinden miras kaldığını ve hayatın her alanında var olma mücadelesi verdiklerini söyleyen Gülşen Yiğit, “Krize, şiddete, istismara ve eşitsizliğe karşı gücümüz birliğimiz”dedi. Ekonomik kriz yüzünden kadınların her gün “ne pişirsem” derdi ile hareket ettiğini ifade eden yiğit, “Elektrik ve doğalgaz faturasının yüksekliği, çocukların okul masrafı, en temel ihtiyaçlarımızı karşılayamamamız yüzünden mutsuzluk, huzursuzluk, şiddet ve intiharlar arttı. Artan işsizlikle beraber ise en çok iş arayanın kadın ancak yine iş bulamayanın kadın olduğunu söyleyen Yiğit, “Artık yeter, kabullenmiyoruz. Bu böyle gitmez. Biz kadınlar öldürülüp, şiddete uğrarken bu da yetmezmiş gibi bütün zorluklarla büyüttüğümüz evlatlarımızı şehit veriyoruz. Savaş kararı alanların kendi evlatları lüks içinde yaşarken bizim çocuklarımız toprağa giriyor” dedi. “Son 10 yılda kadına yönelik artan şiddetin, çocuklara yönelik istismarın sorumlusu kimlerdir” diyen Yiğit, “ Katiller iyi hal alıp kısa zamanda salıveriliyor. tecavüzcüler denetimli serbestlikle ortalıkta dolaşıyor. Uygulanmayan her adaletsizlik yeni suçları doğuruyor” diye konuştu. Yaşamın her alanında tam eşitlik istediklerini ifade eden Yiğit, “Güvenle gidebileceğimiz dayanışma ve sığınma evleri istiyoruz. Eğitim, sağlık ve kreş hizmetlerinin ücretsiz olmasını, kadın istihdamının arttırılmasını istiyoruz. Esnek, güvencesiz, kayıt dışı, sendikasız, taşeron çalışmak istemiyoruz” diye taleplerini sıraladı.

‘SINIFSIZ SÖMÜRÜSÜZ BİR DÜNYA TEK ÇÖZÜM’
Açıklama ve yürüyüş ardından salonda devam eden etkinlikte konuşan Eğitim Sen MYK Üyesi Elif Çuhadar, “8 Mart’ı yaratan işçi kadınlar şu an ne yaşıyor bir bakalım. Kadınların tuvalet ihtiyaçları dakikalarla sınırlandırılıyor, adet dönemleri takip ediliyor, kaç çocuk doğuracağı planlanıyor. Kadınları üzerindeki baskı değişmeden devam ediyor. Biz kadınlar çok uzun zamandır hele de bu iktidar döneminde çok kaybetmeye başladık. Kreş açmaya, yaşlı bakım merkezlerine ‘pahalı’ diyen iktidar, evdeki kadınları emeğin yeniden üretimi için ücretsiz çalıştırıyor” dedi. Sınıfsız sömürüsüz yeni bir dünyanın yaşanan hak gasplarına karşı tek çözüm yolu olduğunu dile getiren Çuhadar, “Bu yaşanan şiddet, taciz ve tecavüzler, hak gaspları kapitalizm koşullarındadır. Gücümüz birliğimiz diyorsak bu sistemin sorunlarına da sistemin kendisine de karşı örgütlü yan yana mücadele edeceğiz” diye seslendi.

Sendikada, mahallede, fabrikada, yöre ve kadın derneğinde yan yana örgütlü bir mücadele ile yaşanan sorunların çözüleceğini ifade eden Çuhadar, “Bunu çözemezsek eğitimi de sağlığı da satarlar bize bu dünyayı dar ederler. Yeraltı yer üstü bütün kaynaklarımızı yağmalarlar. Bu dünyanın ve emeğin yarısı kadın, sınıfsız sömürüsüz bir dünya erkek yoldaşlarımızla beraber kesintisiz ve sürekli daha özgür bir kadın olmak için yana yana mücadele edeceğiz” diye konuştu. İktidarın şiddeti sistematik olarak uyguladığı ve toplumu sindirmenin aracı olarak kullandığını belirten Çuhadar, “Kazanılan haklarımız için kaybetmemek için, daha fazlasını talep etmek için ileriden tavır almamız gerekiyor”dedi.




İlgili haberler
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan’dan 8 Mart mesajı:...

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan’dan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü açıklaması: 8 Mart’ta...

Bornovalı kadınlar 8 Mart’ta sokakta

Bornova Kadın Platformu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde Cumhuriyet Meydanı’nda kadınlarla buluş...

BEKEV’den 8 Mart etkinliği

İzmir Buca’da BEKEV Derneği 8 Mart dolayısıyla kadınlarla etkinlikte bir araya gelecek.