Eskişehir’de koruma kararına rağmen eski eşinin satırlı saldırına uğrayarak ağır yaralanan 2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan, tedavi gördüğü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahi Servisinde hayatını kaybetti. Arslan’ın tabutuna kadınlar omuz verdi.

11 Ekim’de 6 ay önce boşandığı eski eşi Yalçın Özalpay, Ayşe Tuba Arslan'ı bir süre takip ettikten sonra satırla başına vurarak, ağır yaralamıştı. Arslan, olaydan sonra Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedaviye altına alınmıştı. Olay sonrası gözaltına alınan eski eş Yalçın Özalpay, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 'kasten öldürmeye teşebbüs'ten tutuklandı. 44 gün boyunca yaşama tutunmaya çalışan Arslan hayatını kaybetti.

‘BİZ KATİLLERİ TANIYORUZ’

Cenaze töreni öncesinde, Eskişehir Demokratik Kadın Platformu’nun (EDKP) çağrısıyla olayın gerçekleştiği yere giden Eskişehirli kadınlar basın açıklaması yaptı. “Ayşe Tuba Arslan
İsyanımızdır” diyen kadınlar, kadına yönelik şiddete sessiz kalmayacaklarının altını çizdi.

Eskişehirli kadınlar adına basın metnini okuyan Av. Heval Yıldız Karasu, Ayşe tuba Arslan’ın Eskişehir’in en işlek bulvarlarından birinde Atatürk Bulvarında, 6 ay önce boşandığı ve bir dönem uzaklaştırma kararı aldırdığı eski eşi Yalçın Özalpay’ın satırlı saldırısına maruz kaldığına dikkat çekti.

Acılarının, öfkelerinin ve isyanlarının çok büyük olduğunu söyleyen Karasu, “Kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerdeyiz belki de, evet, farkındayız. Ayşe Tuba aramızdan ayrılan ilk kız kardeşimiz değil ama son olması için öfkemizi mücadele azmine dönüştürmemiz gerektiğinin de farkındayız. Çünkü biz katilleri tanıyoruz. Sistemli bir şekilde canımıza kasteden, emeğimizi sömüren, boğazımızı ıkan o eller aynı zamanda kadının şiddetten korunması için bizlerin mücadele birikimleri sayesinde elde edilen 6284 sayılı kanuna da saldıran ellerdir. Devletin kadına şiddetle mücadele için sistemli bir politika güdeceğini taahhüt ettiği İstanbul sözleşmesini yok sayanlar, saldıranlardır. Nafaka hakkımıza göz dikenlerdir. Kadının yeri evidir diyip onu kamusal alan dışına itmeye çalışanlardır. Kadını ucuz ve yedek iş gücü olarak görenlerdir” dedi.

‘EŞİTLİĞİN VE ÖZGÜRLÜĞÜN DÜNYASINI TIRNAKLARIMIZLA KAZIYARAK KURACAĞIZ’

Tüm saldırılara karşı kadınlar olarak yan yana gelerek göğüs gerdiklerini belirten Karasu, “Hiçbir saldırının bizi bir adım dahi geriye düşüremeyeceğini, hiçbir kız kardeşimizin asla yalnız ve acılara mahkûm olmayacağını buradan açıkça ilan ediyoruz” diye konuştu. Mirabel kardeşlerin 59 yıl önce verdikleri özgürlük mücadelesi nedeniyle alçakça katledildikleri o günün yıl dönümünde Ayşe Tuba Arslan’ı defnettiklerinin vurgulayan Karasu açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Acılı ailesine, yakınlarına ve tüm kadınlara baş sağlığı diliyoruz. Ayşe Tuba nezdinde kadın cinayetlerinde ve mücadelede yitirdiğimiz tüm kadınlara sözümüzdür ki; kadınları ikincilleştiren, ezen, yok sayan bu sistemle ve iktidar anlayışıyla kavgadan asla geri durmayacağız. Güçlenerek devam edeceğiz mücadeleye. Eşitliğin ve özgürlüğün dünyasını tırnaklarımızla kazıyarak kuracağız.”

Kadınlar basın açıklamasının ardından cenaze törenine katıldı. Anne Meral Sondikme ile baba Serdar Arslan'ın güçlükle ayakta durduğu törene Eskişehirli kadınların yanı sıra CHP Eskişehir Milletvekilleri Jale Nur Süllü, Utku Çakırözer, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile çok sayıda vatandaş katıldı. 

Ayşe Tuba Arslan'ın annesi Meral Sondikme, “Hayvan dahi böyle doğranmaz. Gitti Tuba’m. Eceliyle ölmedi kızım. Nereye gittin, her şeyini bıraktın. Azrail her gün geçti, kimse korumadı seni” diyerek haykırdı.

Namaz kılınırken ön saflarda duran kadınlar, Ayşe Tuba Arslan'ın tabutunu omuzlarında cenaze aracına taşıdı. Arslan, Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.